Sosyal medyadan sıkıldık mı?

Size gösterdiği tek bir fotoğrafla bile bütün gününüzü mahvedebilir! Aslında o, yeteri kadar farkına bile varamadığınız derecede büyük bir etki ve yönlendirmeye sahip. Adeta bir hipnoz etkisi gibi beyninizin içine girip orayı bir savaş alanına çeviren, düşüncelerin içerisinde kaybolunmasına sebep olan kocaman bir güç. Bu güce yenilmememiz gerektiğini 2020 yılında yazdığım “Canımı Sıkma Sosyal Medya” kitabımda detaylı olarak anlatmıştım.

Bu konuyla ilgili gördüğüm bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Medya ve İletişim Uzmanı Lale Barçın Aka yapılan bir çalışmada, sosyal medya kullanımı arttıkça genç kızların görünüşleriyle ilgili memnuniyetlerinin ciddi şekilde azaldığının tespit edildiğini yazmış. O kadar doğru bir tespit ki, nedeni de şu: 1-) Sosyal medyada insanların yaptıkları shoplarla gerçekte olmadığı bir kişi gibi görünmesi. 2-) İnsanların üzüntülü ve sıkıntılı olduğu hallerini değil de, en muhteşem anlarını sosyal medyaya yansıtıp mutlu rolü oynadığı için bu da kişinin kendini eksik hissetmesine sebebiyet vermesi. 3-) Sosyal medya kullanımının yaygınlaşmasından sonra ilişkilerdeki sadakatin azalması, karşı cinslerin birbirine kolay ulaşımı, ilişkilerin basite inmesi, çok eşliliğin artması gibi sebeplerden dolayı kaliteli insanların yalnızlığı tercih etme sebebi… Aslında sosyal medya bir nevi yalnızlaşmaya da sebep oldu. Eğer sosyal medya olmasaydı, ona ayırdığımız ve sosyalleşiyormuşuz gibi hissettiğimiz zamanlarda, arkadaşlarımızla yüz yüze vakit geçirmek isteyecektik.

Bir de insanlar eskiden sadece yakınındakileri görüyordu ve birisini sevdiği zaman günümüze göre daha fazla sadıktı. Şimdi ben ilişkilerde ne sadıklık, ne de bağlılık göremiyorum. Mesela bir kızı çok seven bir arkadaşımız vardı. Çok sevdiğini zannederken hayatında iki tane daha sosyal medyadan tanışıp görüştüğü kız olduğunu öğrendik. Yani aslında çevrenizde çok seviyor, güzel ilişki diye gördüğünüz birlikteliklerin arkasında, sosyal medyanın da emeğinin olduğu gizli çok eşli ihanetler ve birliktelikler var. Bu arada eğer insanın içinde ve karakterinde bu yoksa, ne olursa olsun bunlara bulaşmaz. Bulaşanların da içinde bu vardı demek ki. Yoksa kimse kimseyi zorla sadakatsiz yapamaz. Siz eğer karakterliyseniz, sosyal medya istediği kadar katalogtan seçer gibi önünüze dünya güzellerini ve yakışıklılarını getirsin, zerre etkisi olmaz. Ama içinizde varsa, sosyal medya bahanedir zaten. Sonuç olarak: Basit, çok eşli, kalitesiz birliktelikleri tercih etmektense, yalnızlık her zaman daha kalitelidir. Bu ikisi arasındaki seçime de, sizin mideniz karar verir.

Medya ve İletişim Uzmanı Lale Barçın Aka’nın yazısına göre, 2023 dijital raporundaki belki de en büyük ayrıntının internette geçirdiğimiz sürenin bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 5 oranında azalmış olması. 2022 raporunda internet kullanıcıları günde ortalama 7 saatini çevrimiçi olarak geçirirken, 2023’te bu süre 6 saat 37 dakikaya düştü (We Are Social, 2023). Sosyal medyayı geçtiğimiz yıla göre daha az kullananlardan biri de benim. Çok sahte ve yapay gelmeye başladı çünkü, çoğunlukla işim gereği mecburiyetten kullanıyorum. Yani her an her şeyi sıfırlayıp kapatabilirim. Çünkü belli bir noktadan sonra insan daha fazla samimiyet isteyip, sahtelikten uzak durmak istiyor. Hem zaten başkalarının hayatını sinema salonunda film izler gibi izlemek büyük bir saçmalık. Bir kere sıkıldık zaten artık. Yani bence insanlar da artık her gün hikaye izle, hikaye at, milletin hayatına bak gibi rutinleşen şeylerden sıkıldı. Sosyal medyanın mutluluk getirmediği kanısındayım. Asıl mutluluk sevdiğimiz insanlarda, samimi ortamlarda, içtenlikte ve en önemlisi kendi içimizde.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tuğçe Marik Arşivi