İçindeki ışık etrafındaki insanları adeta güneş gibi aydınlatıyor. Yıllar önce beraber program yapmıştık ve “Yarının nasıl güzellikler getireceğini bilemeyiz. Her an her şey olabilir.” demişti. Birçok sıkıntı ve zorlukla mücadele etmiş ama bu onu, umut ve hayat dolu bir insan olmaktan alıkoyamamış.  

Yılmaz Morgül henüz 4 yaşındayken şarkı söylemeye başlamış. 4 yaşındayken zorla bütün eve konser verirmiş. Kendisinin Türk müziğini çok sevdiğini biliyorum ki zira Türk müziği eserlerine aşina bir kulakla büyümüş. Sadece ses sanatçısı olarak değil, stilist, şair, ressam, kısacası güzel sanatların her dalında da Zeki Müren’i idolü olarak seçmiş. 

Babasını ve ablasını çok kısa sürelerle kaybeden Yılmaz Morgül, yaşadığı kayıpların ardından şöyle diyor: “O günden sonra aile arasında veya iki sevgili arasında olan, tapılacak derecede yaşanan aşklara karşı çıktım. Bir tek aşk var, o da Allah’a olan aşktır. O yüzden bu tapılacak sevgiler bu dünyada yaşanmıyor…” 

Yılmaz Morgül henüz 14 yaşındayken sahne alıyor ve herkes onun albüm yapması gerektiğini söylüyor. Bir gün oradan birisi geçip Yılmaz Morgül’e şöyle diyor: “Sana öyle bir şarkı vereceğim ki, seni herkes tanıyacak.” Bu kişi Erhan Güleryüz’dü… Erhan Güleryüz, Yılmaz Morgül’e “Elveda İstanbul” şarkısını veriyor ve Yılmaz Morgül o şarkıyla çıkış yapıyor. Daha albüm yayınlanmadan klibi yayınlanıyor ve her şey bir gecede oluyor. Yılmaz Morgül bir gecede şöhret oluyor! Gazeteler, televizyonlar her yerde Yılmaz Morgül… Yılmaz Morgül’ün söylediğine göre Hürriyet Gazetesi birinci sayfaya Yılmaz Morgül’ün fotoğrafını “Yeni Bir Zeki Müren Doğuyor!” manşeti ile yayınlamış. 

Sonrasını şöyle anlatıyor: “Şok olmuştum. Klip yayınlandı ve beni herkes aramaya başladı. Bütün popçular tahtından indi. Satış rekorları kırdım. Birden şöhreti yakaladım ve devler arasına soktular beni. Çok acılar çekmeye başladım, çükü benim yaşım küçükken 2 yaş büyük elbiseler diktiler bana ağır olmam için. Ben kot pantolon da giymek istiyordum ama ne derlerse onu yaptım, çünkü karşımda dev starlar vardı. Ama benim hayalini kurduğum, çocukken dinlediğim o starların, aslında star olmadıklarını, ‘Bu çocuğu kuyuya atalım, üzerine kapağı kapatalım ve onu yok edelim’ diye planlar yapan insanlar olduklarını gördüm!” 

Maalesef pek çok insanın yaşadığı gibi Yılmaz Morgül de kötü insanlardan çok çekmiş. Başarıyı tebrik etmek yerine kaldıramıyorlar. Hep kendileri iyi olsun, başarılı olsun istiyorlar ve kendilerine rakip olarak gördükleri insana zarar vermek için de her yolu deniyorlar. Başkalarının başarılı olduğunu görmek onları resmen mahvediyor. Oysa hayatta herkesin yolu farklı. Başkasının başarısı, sizin başarınızdan bir şey eksiltmez. Bunu çok iyi biliyorlar ama tek olmak istiyorlar ve zarar veriyorlar. Bu saf kötülük değil de ne?

İyi niyetli insanları ayrı seviyorum ve Yılmaz Morgül de onlardan bir tanesi… Son olarak Yılmaz Morgül’ün  günümüz şarkıları için yaptığı güzel yorumu sizinle paylaşmak istiyorum: “Teknoloji, insan ilişkilerini sıfır noktaya getirdi. Bir şarkı yayınlanıyor, her yerde çalıyor, sonra başka şarkı yayınlanıyor ve o şarkı unutuluyor. İnsanlar hemen unutuyor her şeyi. Ama Türk sanat müziğimizdeki şarkılar ‘sonsuz klasikler’ olarak repertuvarlarda yerini alacaklardır.”