Çatalca'da Belediye Başkanlığı tarafından yapılmak istenen satışlarla ilgili gündem bir hayli meşgul oldu. AK Parti Çatalca İlçe Başkanı Selim Güçbilmez ve STK başkanları ile yönetim kurulu üyeleri, hangi partili olur ise olsun "Halk" dün sabah belediyenin önünde toplandı. 
Ben fikrimi ta en başından beri söylüyorum. Ben her türlü satışa karşı bir bireyim. Ancak Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, “Yapacağımız iş, katlı otopark lejantlı bu alandan, futbol sahasının üçte birinden, havuz bile yapılabilecek lejantlı bu alandan, on binlerce metre karelik tarım arazisinden daha değerli olacak" desin ve karşımıza adam akıllı bir proje üretsin, yemin ediyorum ilk destekleyecek olanlardan bir tanesi benim.
Ama "Paramız yok, nakit lazım" gibi söylemler üzerinden düşünürsek, AK Parti Belediye Meclis Üyeleri Celalettin Sonkaya ve Mesut Üner'in imzaları ve şikayetleri ile İstanbul 10. İdare Mahkemesi'ne başvurulmuş ve ardından da mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verdi ise sorun şimdilik ötelenmiştir.
Acaba AK Parti Çatalca ve bugün için bu satışların engellenmesi için eylemde bulunan STK ve vatandaşlar yarın bu satışlar tekrar edilmeye başlandığında inşallah yine "Hayır" diyebilirler.
Neden derseniz eğer ki;
Ben Mülteci Kampı adıyla başlayıp daha sonrasında Geri Gönderme Merkezine yönelik başlatılan kampanyadan yılan gibi sıyrılan STK'ları da gördüm. "Kellemi koyarım" diyen çok bilmişlerin de nasıl 'U' dönüşü yaptıklarını da...
Kimi korkudan, kimi "bana ne"cilikten, kimilerinin de siyasi baskılardan ötürü nasıl döndüklerini gördüm. Dönerken ıslık bile çalmadılar şahsen...
"Yine İnceğiz'de, Çakıl'da neredeydi bunlar?" diyenlerin çoğunluğunun aslında ne Çakıl'a, ne de İnceğiz'e gelmediklerini ama bugün belediye önüne gelenlere "Oralarda nerdeydiniz" dediklerini gördüm.
İşin özü şu, işine gelene "Çatalca için canımız feda", işine gelmeyene "Bunlar Çatalcalı değil" diyen çok kişi gördüm.
Her seferinde adımızı provokatöre çıkartmaya çalışan embesilleri de gördüm. Bildiğim tek şey var, biz her zaman Çatalca'ya zarar, vatandaşa hezimet, cebe hizmetin karşısında olduk ve olmaya da devam edeceğiz.
Ancak 2019'u habire öne sürenlere sesleniyorum. Beyler bu gidişle 2019 sizin siyasi olarak sonunuz olacak. Benden demesi. Biraz kendinize gelin de makam gittikten sonra, yolda selam vereniniz olsun.