Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Her şeyi çözecek gün

Sanırım bugünlerde kimse Alman Şansölye Olaf Scholz‘un yerinde olmak istemez. Çünkü herkes nefesini tutmuş kritik bir talep için onun cevabını bekliyor. Kritik talep Alman ordusuna ait Taurus (Latince : Boğa) füzeleri ile ilgili. Ukrayna, Almanya’dan bu seyir füzelerini istiyor. Cumartesi itibariyle 592 gündür devam eden savaşta taktik değiştiren Ukrayna, uzun menzilli Taurus füzeleriyle demiryolu hatlarına, köprülere saldırmayı, Rus ordusunun ikmal hatlarını kesmeyi amaçlıyor. Yani Rus ordusunun lojistiğini çökertmeyi planlıyor.
* * * *
Şu tespit üzerinde artık herkes hemfikir. Savaşın başından bu yana Almanya’nın gösterdiği değişim etkileyici: Almanya’nın savaşın ilk başlarındaki Rusya ile dengeyi korumaya çalışan tereddütlü politikası sona erdi. Tarafını seçti. Ukrayna'nın milyarlarca dolarlık silah tedarikçisi haline geldi. İlk günden bu yana Almanya‘nın, Ukrayna'ya insani yardım, doğrudan ödemeler veya silah, mühimmat şeklinde yaklaşık 22 milyar avroluk yardım sağladığı biliniyor. Ankara’daki Dış Politika Enstitüsü Direktörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı Almanya için ‘ABD ile ‘’siyam ikizi ‘’gibi hareket etmekte ‘ diyor.
* * * *
Şimdi soruyu şöyle soralım. Tarafını seçen Almanya füzeler için niye tereddütsüz ‘evet‘ diyemiyor. Çünkü uçaktan atılan bu füzeler 500 kilometreden fazla bir menzile sahip. Rusya topraklarına da ulaşması Almanya’yı tereddüte sevk ediyor, korkutuyor. ‘’savaşın taraflarından biri olmayacağı’’ defalarca vurgulayan Almanya ‘Ya taraflardan biri olursak‘ sorusuna cevap arıyor. Alman Dışişleri Bakanı’nın Kiev’i ziyaret sonrası ‘Biz savaşın tarafıyız‘ demesi sonradan düzeltilse de henüz hatırlarda.
* * * *
Uçaktan atılan Taurus füzeleri 2002’den beri Almanya'da geliştirilen bir silah sistemi. Bunkerler, tahkimatlar ve stratejik tesisler gibi hedeflere karşı hassas güdümlü bir füze sistemi. Askeri çevrelerde, ‘sığınak avcısı‘ diyorlarmış. Köprüleri, tedarik yollarını da vurabilen bir sistem. Ukrayna için değerli kılan da tam olarak bu. Yaklaşık 5 metre uzunluğunda, 1400 kilograma yakın ağırlığa sahip. Kendi motorları, navigasyon sistemi ile arazi hakkındaki verileri de kullanarak yönünü belirliyor. Yerden 50 metreden daha az yükseklikte yüksek hızlarda uçabiliyor.
* * * *
İngiliz akademisyen Timoth Garton Ash’ın literatüre kazandırdığı ‘’Scholzen’’ kelimesi, (Scholz usülü politika) sık kullanılan bir kavram. Bu şöyle işliyor. Herhangi bir konuda önce hevesli olmak, yapacak hissi uyandırmak ardından geciktirmek ve/veya önlemek için olası her türlü nedeni bulmak, kullanmak veya icat etmek. Şimdi Şansölye Olaf Scholz’un da yaptığı bu galiba.
* * * *
Füzeleri hemen vermek yerine modifikasyon konuşuluyor. Birkaç olasılıktan biri menzili sınırlı olacak ve örneğin yalnızca 300 kilometre uçabilecek şekilde yeniden programlanacak. Veya hafızasında alan kısıtlaması ile Rusya topraklarına giremeyecek. Yapılan açıklamalara göre, Savunma Bakanlığı her biri bir milyon Avro olan 600 füze sipariş etmiş. Şu anda yalnızca 150 füze çalışır durumdaymış. Gerisinin üretici firma tarafından gerekirse işlevsel hale konulabileceği söyleniyor.
* * * *
Tüm bunlar tabii haftalar, belki aylar alabilecek. Ama şunu söyleyebiliriz. Alman yazar, şair Friedrich Schiller’in 1803’te yazdığı "Messina'nın Gelini" adlı dramın 2. Perde 5. Sahnesi’nde Don Manuel annesi Donna Isabella’ya "Her şeyi çözecek gün gelecek" (Es kommt der Tag, der Alles lösen wird) diyor. Merak edecek bir şey yok. Uçaksavar, zırhlı personel taşıyıcıları veya muharebe tankları hakkındaki tartışmaları hatırlarsak füzelerin de Ukrayna’ya verileceği gün gelecek mutlaka.
* * * *
NATO Genel Sekreteri de zaten şöyle demişti : ‘Pek çok savaşta olduğu gibi bu savaş da müzakere masasında sona erecektir. Ancak o masada ne olacağı muharebe alanında yaşanacaklara bağlıdır. Bu nedenle bizim şimdi Ukrayna’ya daha çok silah temin etmemiz gerekir.‘

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi