Yunanistan Amerika'ya bir adım daha yaklaştı

Yunanistan Türkiyeleşme daha doğrusu Amerikanlaşma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yunanistan’da üstü üste ikinci seçimlerini kazanan Nea Dimokratia partisi lideri ve aynı zamanda ülkenin başbakanı Miçotakis müthiş bir eğitim reformuna hazırlanıyor.

Miçotakis’in reform olarak adlandırdığı konu Yunanistan’da özel üniversitelerin yasa ile serbestleşmesi. Hemen bir kısa bilgi vereyim. Yunanistan’da tüm üniversiteler devlete bağlı. Bir tane bile bir özel sermayeli üniversite yok. Özel sermayeli kurulan ve üniversite seviyesinde eğitim veren birkaç tane Amerikan ve İngiliz eğitim kurumu var ama onların verdiği eğitim üniversite seviyesinde olmasına rağmen Yunan yasalarında ‘yüksek öğretim sadece devlet tarafından verildiği’ için o kurumlar kendilerini “college” olarak adlandırıyor ve verdikleri diplomaları Yunan devleti tanımıyor. Onlara sertifika muamelesi yapıyor.

Bu eğitim kurumları para ile eğitim veriyor, İngilizce eğitim veriyor ve çoğunun diploması yurt dışında geçiyor ama Yunanistan’da geçmiyor. Yunanistan devletçilik politikasını çok sıkı koruyan bir ülke. Bu ve benzeri pek çok konuda bu ilkesini uyguluyor. Ancak son yıllarda Miçotakis hükümeti liberal görüşleri temsil eden pek çok karar alıyor. Bu kararlardan biri de devlet kontrolünde olan üniversite eğitiminin özelleşmesine olanak tanıyan yasasın çıkartılması.

Yunanistan’da eğitimi devlet sağlamalı tezi var

Bu konuyu ben çok yakından takip ettim. Bunun ilk nedeni acaba Yunanistan’da özel üniversiteler kurulursa bende (bunu bekleyen birçok Türk akademisyen gibi) oraya gidip orada çalışabilir miyim diye nerden baksanız on – on beş yıldırı bu konuyu takip ediyorum. Oradaki dostlarıma “hadi artık bakın Türkiye’nin 70in üzerinde adı vakıf ama özel gibi faaliyet gösteren üniversitesi var, sizde açın artık” diye çok takılmam oldu. Yunanlı akademisyenler bana bunu söylediğim için çok kızarlardı. Bunun nedeni ise eğitimin devlet kontrolünde olması gerektiğine inanmalarıydı. Aslında çok haklılardı, ben de eğitimin ve hatta sağlığın devlet kontrolünde olması gerektiğini şiddetle savunan biriyim. Ama ben kendimi düşündüğüm için onlara bunu söyleyip takılıyordum. ‘Biz Türk akademisyenler Türkiye’de yandık birazda sizde yanın’ diye de çok takıldım onlara.

Akademisyenlik değersizleşti

Şimdi bana siz neden yandınız diyebilirsiniz. Söyleyeyim! Türkiye’de son 20 yılda değerini kaybeden pek çok şey gibi akademisyenlikte değerini kaybetti. Ne manevi ne de maddi anlamda akademisyene zerre değer verilmeyen bir ülke olduk. Bunda tabii ki siyasetin rolü büyük oldu ama en büyük nedeni üniversite eğitiminin özelleşmesi.

Türkiye’de vakıf üniversitesi adıyla faaliyet gösteriyor özel üniversiteler sözde “kar amacı gütmeyen kurumlar” olarak kuruluyor. Bu üniversitelerin anaları da para babaları da para. Yaklaşık yetmiş tane vakıf üniversitesi var bunların abartmıyorum en az altmış tanesi akademisyenine sokak köpeği muamelesi yapıyor. Para vermiyor, ağır mesai şartlarda çalıştırıyor. Akademisyenin bu üniversitelerde zerre değeri yok. Onlara göre akademisyen basit bir işçi, öğrenci ise para veren bir müşteri.

Bir ülke düşünün serbest piyasa ekonomisi ile yönetilsin ve devlet memuru özel sektörde çalışan insanlardan daha yüksek maaş alsın. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmaz, birkaç istisna tabii ki olur ama kronikleşemez. Türkiye’de ise kronikleşti. Özel medyada çalışanlar devletin TRT’sinde çalışanlardan daha az para alıyor, özel yada Türkiye’de ki adıyla vakıf üniversitelerinde çalışan akademisyenler ister doçent olsun ister profesör devlet üniversitelerinde ki meslektaşlarından daha az maaş alıyor ve daha çok çalışıyor. Bunun neresi serbest piyasa ekonomisi diye sorar insan. Ama biz işimize göre yeri geldiğinde devletçi yeri geldiğinde serbest piyasa yeri geldiğinde ise sosyalistiz … Yani çevir kazı yanmasın. Neyse bir dönelim Yunanistan vakamıza.

p.jpg

Kar amacı gütmeyen özel üniversite!

Miçotakis kabinesi geçtiğimiz yıl Kıbrıs’ta (yani bize göre Kıbrıs Rum Kesimi) uygulanan özel üniversite formülünün çok başarılı olduğunu ve bu modelin Yunanistan’da da uygulanmasının iyi olacağını açıkladı. Buna iç piyasadan özellikle akademisyenlerden çok şiddetli tepki geldi. Ama Miçotakis hükümeti kararlıydı, bunu kapsayan bir eğitim reform paketi hazırladı ve bunu Şubat sonu gibi meclise sunacağını açıkladı. Bu eğitim reformuna göre kar amacı gütmeyen (bu palavrayı Türkiye’de de çok söylediler – hala da söylüyorlar) özel üniversitelerin kurulabilecek.

Burada onlara göre hedef yurt dışına giden yaklaşık 40 bin Yunan öğrencinin kendi ülkelerinde eğitim almalarını sağlamak ve özel üniversitelerin yabancı kurumlarla iş birlirliği yapmalarının önünü açmak. Bu yasa şubat sonu taş çatlasa mart başında meclise sunulacak ve büyük bir ihtimalle Miçotakis hükümeti meclis çoğunluğuna sahip olduğu için eğer kendi partisinden fire vermezse yasallaşacak. 2024 yılının Eylül ayında da özel üniversite kurmak isteyen sermaye sahiplerinin başvuruları kabul edilmeye başlanacak. Muhtemelen 2025 yılında önce mevcut “college” adıyla faaliyet gösteren kurumlar üniversite olur sonra da içeriden veya dışarıdan eğitime yatırım yapmak isteyenlerin başvuruları kabul olur ve 2027 yılı gibi Yunanistan’da Türkiye gibi bir özel üniversite cennetine dönmeye başlar.

p2.png

PROTESTOLAR BEŞ HAFTADIR SÜRÜYOR

Şu an Yunanistan’da yaklaşık beş haftadır bu yasanın çıkmasını engellemeye yönelik eylemler yapılıyor. Geçtiğimiz hafta Atina’da bir yürüyüş düzenlenmiş buna 15 bine yakın öğrenci katılmış, Profesörler imza toplamış. Hepsinin amacı bu yasanın çıkmasını engellemek bunun içinde bir farkındalık yaratmaya çalışıyorlar ama Miçotakis hükümeti kararlı.

Benim kişisel olarak eğitimin ve sağlığın özelleşmesine şiddetle karşı çıkan biriyim. Hem teoride bunun sakıncalarını biliyorum hem de pratikte hem bir işçi olarak hem de bir tüketici olarak defalarca kazıklarını yedim.

Yunanistan ve Fransa ile birkaç Kuzey Avrupa ülkesi hala kapitalizmin tam esiri olmamış az da olsa sosyal devlet nosyonuna sahip birkaç ülke arasında yer alıyor. Bunlar arasında Yunanistan birinci sırada, hala sosyal devlet anlayışının izlerini görebilirsiniz ama ABD artık bu işte kararlı ve artık hiç bir ülkenin Amerikan hayalini tehdit eden “sosyal devlet” bahanesine sığınmasını istemiyor. Bu nedenle Yunanistan ile özel ilgileniyor, İsveç ve Finlandiya’yı da NATO’ya soktu. Böylece bu son bir iki yılda AB’nin Amerikanlaşması projesinde önemli adımlar attı. Yunanistan tarihinde önemli bir viraj olmaya hazırlanan özel üniversitelerin kurulması da bu projenin “özelleştirme” ayağının en büyük sonuçlarından biri olacak.

Bir sürpriz olur da meclis bu yasaya hayır verir mi? Onu bilemem hatta zannetmem ama böyle bir şey olurda Yunan vekiller partizanlık yapmadan devletçi düşünürler ve bu yasaya hayır derlerse de tarihe geçen bir demokrasi gösterisi olur. Yasa meclisten geçerse de şimdiden Yunan yüksek eğitim sistemine geçmiş olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mihalis Kuyucu Arşivi