Ekmek 10 lira olacak!

Türkiye önemli bir dönemeci pekte başarılı olmasa da döndü. Siyaset galibiyete bakar. Bu açıdan yine bu seçimin galibi AKP-MHP ve paydaşlarının oldu. Ama ülkenin haline bakılınca da seçim sonuçlarını özetlersem bir atasözü vardır “İti, öldürene sürütürler.”Bugün seçimi kazanan Saray’ın önünde çok ağır, üstesinden gelinmesi zor ekonomik sıkıntılar var ve bu yıkıntıdan sorumlu olan da yine Saray’ın ta kendisidir. Saray’daki AKP’li, popülizm ve sanal gündemlerle sürüklenemeyecek bir yıkıntı ile karşı karşıya. Üstelik bedensel olarak da çok yorgun gözüküyor. Üstesinden gelebilir mi Bilmem ama ben size bilmem durumu anlatabildim mi.

500 dolar safsatası
Siyasi iktidar birde dolar üzerinden değerlendirme yapıyor ki evlere şenlik. Dostlar! Dolar üzerinden değerlendirme yapmak son derece yersiz. Önemli olan asgari ücretin alım gücüdür. Burada bakacağımız nokta açlık yoksulluk sınırıdır. Eğer dolar tartışması yapılacaksa Avrupa ülkeleriyle kıyaslanmak gerekir. 500 dolar dünyada bir başarı olarak anlatılamaz. Alım gücü açısından bakıldığında ise önerilen 500 dolar karşılığı ücret 2018’de 356 dolar olan asgari ücretten daha değersiz. Son 5 yılda döviz kuru 4.5 kat artarken süt, bulgur, dana eti gibi ürünlerdeki artış neredeyse 10 katına çıktı. 2018’de 356 dolara 36.59 kilogram dana eti alınırken bugün 500 dolara sadece 26 kg alınabiliyor. O tarihte 356 dolara 507 kilogram bulgur alınırken bugün 500 dolara 367 kg alınabiliyor.

Enflasyon uçuyor
Geçende İTO açıkladı: İstanbul'da mayıs enflasyonu belli oldu. İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre, mayısta perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi bir önceki aya göre yüzde 1.66, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları Endeksi ise yüzde 5.60 oranında arttı. Bu verişle enflasyon serisi 47. aya taşınmış oldu.
2022 Mayıs ayına göre 2023 Mayıs ayında yaşanan fiyat değişimlerini gösteren bir önceki yılın aynı ayına göre artış oranı İstanbul Ticaret Odası’nın (İTO) 1995 bazlı Ücretliler Geçinme İndeksinde yüzde 56,05, Toptan Eşya Fiyatları İndeksi’nde ise yüzde 70,33 oldu.

Altlarda değişim farklıydı
Mayıs 2023'de perakende fiyatlarda bir önceki aya göre değişim oranları şöyle oldu:
Giyim Harcamalarında yüzde 9,25, Kültür Eğitim ve Eğlence Harcamalarında yüzde 5,92, Ev Eşyası Harcamalarında yüzde 2,41, Gıda Harcamalarında yüzde 1,50, Sağlık ve Kişisel Bakım Harcamalarında yüzde 1,29, Diğer Harcamalar grubunda yüzde 0,55 artış, Konut Harcamalarında yüzde -1,09, Ulaştırma ve Haberleşme Harcamalarında yüzde 0,10 azalış izlendi.
Mayıs 2023'de Toptan fiyatlarda bir önceki aya göre değişim oranları şöyle oldu:
İşlenmemiş Maddeler Grubunda yüzde 21,41, İnşaat Malzemeleri Grubunda yüzde 7,05, Mensucat Grubunda yüzde 4,59, Kimyevi Maddeler Grubunda yüzde 2,39, Gıda Maddeleri Grubunda yüzde 2,02 artış, Madenler Grubunda yüzde -2,15, Yakacak ve Enerji Maddeleri Grubunda yüzde -1,03 azalış izlenmiştir.

Emekli adalet istiyor
Seçim öncesi kesenin ağzını açan iktidar en düşük emekli maaşını 7 bin 500 TL yaptı. Yüksek prim gün sayısı olanlar büyük mağduriyet yaşadı. Emekliler, iktidardan adaletsizliği çözmesini, açlık sınırının altında kalan maaşlara zam yapmasını bekliyor. İktidarın en düşük emekli aylığı olarak 7 bin 500 lirada eşitlediği milyonlarca emekli, AKP'nin temmuz ayında yapılacağını vaat ettiği düzenlemeyi bekliyor. Emekliler, “en az aylık” yerine önce kök maaşın düzeltilmesini, sonra da bunun üzerine zam yapılmasını istiyor. Kök aylıklarda düzeltme yapılmasının yolu da öncelikle 2000 sonrasına intibaktan geçiyor.

Kök maaş yalanı
Türkiye Emekliler Derneği’nin (TÜED) araştırmalarına göre, şu anda emeklilerde kök maaşı 3 bin 500 lira olanlar var. Ancak ağırlık 4 bin 500 lirada kümeleniyor. Kök maaşı en düşük emekli aylığı olan 7 bin 500 liranın altında 6 bin, 7 bin 400 olanlar da bulunuyor. Bütün bu emeklilerin aylıkları aradaki fark Hazine tarafından karşılanarak 7 bin 500 liraya çıkarıldı. Bu kapsamda olan yaklaşık 9.5 milyon emekli var.

Emekli 7500 liraya talim
Toplam emekli sayısının yaklaşık 15 milyon olduğu düşünüldüğünde emeklilerin yarısından fazlası 7 bin 500 lira aylık alıyor. Ortalama emekli aylıkları ise 8 bin 500, 9 bin lira civarında bulunuyor. Temmuzda işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yapılacak enflasyon oranındaki zam ise kök aylıklarına olacak. 3 bin 500 lira kök aylığı olan emeklinin aylığı 7 bin 500 TL’ye gelene kadar 3-4 kez zam alması gerekecek.

Yoksullukta eşitlediler
İktidar en düşük emekli aylığının 7 bin 500 TL olması yüksek prim kazancı ve daha fazla prim gün sayısı olanları mağdur etti. İktidar da bunu itiraf etmiş ve aylıklar için prime göre bir düzenleme yapılacağı açıklanmıştı. TÜED, öncelikle 2000 sonrası için “intibak” yapılmadan emekli aylıklarındaki eşitsizlik ve adaletsizliğe hiçbir çözüm bulunmayacağına vurgu yapıyor. İntibak, hangi dönemde emekli olursa olsun prim kazancı, prim ödeme gün sayısı eşit olanların aylıklarının eşitlenmesi, farklılıkların ortadan kaldırılması anlamına geliyor.

Asgari ücrette talep 'refah'
İktidar, yeni asgari ücrette 500 doları baz alacağını açıklasa da bu rakam bile 2018’deki 356 doların alım gücünün çok gerisinde. Ekonomistler, “Önemli olan asgari ücretin alım gücüdür. Burada bakılacak nokta açlık ve yoksulluk sınırıdır” dedi. Seçimler bitti gözler hükümetin asgari ücrette yapacağı ara zamda. 5 Haziran'da açıklanacak enflasyon verilerine göre yeni artış oranının netleşmesi beklenirken, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in bugünkü kurla 10 bin TL olan 500 doların baz alınacağı açıklaması tartışılıyor.

Enaz 17 bin olmalı
Çalışanların beklentisi refah payı. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) asgari ücretin yoksulluk sınırında olması gerektiğini savunuyor. Hükümet seçim öncesi aralıkta 8 bin 500 TL olarak belirlediği asgari ücrete temmuzda ara zam yapacağı sözünü vermişti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin de 500 dolar seviyesini alt sınır olarak açıklamıştı. Süre yaklaşırken tartışmalar da yoğunlaştı. Bakan Bilgin’in asgari ücret için sinyalini verdiği 10 bin TL sınırına işçi sınıfı temsilcilerinden itiraz var. DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu enflasyonun hızlı yükseldiğini ve tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücretin yılda 4 defa belirlenmesi gerektiğini söyledi. Çerkezoğlu, asgari ücretin ortalama ücrete dönüştüğünü hatırlatarak şunları söyledi: “Asgari ücreti belirlerken bir toplum ücreti belirlediğimizin farkında olmalıyız. AKP toplumu yoksullukta eşitledi. Bizim savunduğumuz şey bir ailede iki kişinin çalıştığını düşünerek bu aileye en az yoksulluk sınırı düzeyinde ücret verilmesi. Yani kişi başı en düşük ücret 17 bin TL olmalı ve aile 34 bin TL olan yoksulluk sınırından az kazanmamalı.”

Ekmek cep yakacak
Fırıncılar, İstanbul’da şu an 6 liraya satılan 240 gr. ekmeğe zammın kaçınılmaz olduğunu söylüyor. Ekmeğin gramajının 260’a çıkartılarak fiyatının da 10 lira yapılmasını istiyorlar. Bu zam gerçekleşirse dar gelirlinin vay haline... Maaş kuru ekmeğe gidecek. İstanbul 'da yaşayıp, Akp'ye oy veren emekliler, size bir müjdemiz var.. Ekmek 10 TL olacak. Halk ekmek kuyruklarında yerinizi almanız önemle rica olunur... Seçim öncesinde tutulan ekmek zammının önümüzdeki günlerde devreye alınması planlanıyor. Fırıncıların zam oranı üzerine çalışmaya başladıklarını söyleyen Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, 6 TL'ye satılan ekmeğe sektörün haziran ayının ilk haftasından itibaren zam yapmak istediğini belirtti. Piyasada 1 TL başta olmak üzere bozuk para da bulunamadığını anlatan Kolivar, hem bu sorundan kurtulmak hem de ertelenen zammı yapmak için ekmeğin fiyatının 10 TL olabileceğini kaydetti. Temmuz ayında işçi zamlarının da maliyetleri artıracağını dile getiren Kolivar, fırıncının artık daha fazla beklemek istemediğini kaydetti. 240 gram ekmeğin 6 TL'den satıldığını, 10 TL'ye satılacak ekmeğin de 260 gram olabileceğini aktaran Kolivar, İstanbuldaki fırınların kapasitesinin düştüğünü ifade etti.

Ekmek bile lüks oluyor
İstanbul'un 35 ilçesinde 240 gram ekmeğin 6 TL'den, 200 gram ekmeğin de 5 TL'den satıldığını belirten Kolivar, “Artık gramajda da bir standart olmalı. İlçeden ilçeye mutlaka fiyat farkı getirmemiz gerekiyor. Çünkü her ilçenin kira ve diğer maliyetleri farklı. Hükümet sıfırdan başladı, biz de sıfırdan başlayalım. Maliyetleri düşürelim. Arabaları servisten kaldırmayı da düşünüyoruz. Mahalledeki bakkallara fırınlardan el arabalarıyla götürürsek en az 30 bin TL tasarruf olur. Zincir marketler sanayi tipi ekmek satsın. Bu ekmekleri satmasın. Vatandaş pahalı ekmek yemesin. Ucuz ekmek anca bu şekilde yedirilir” dedi. Fırıncılar olarak maliyetleri düşürmek istediklerini vurgulayan Kolivar, ruhsatsız fırınların haksız rekabete neden olduğunu ve kayıtlı çalışan fırınların bundan olumsuz etkilendiğini kaydetti.

Zamlar yağmur gibi iniyor
Türkiye'de asgari ücretli çalışanlara ödenen net maaş tutarı. Ülke genelindeki milyonlarca kişi 8 bin 506 TL'lik maaşı ile geçinebilmek için çabalıyor. Zamlar ise peş peşe geliyor. Örneğin Kocaeli'de, Samsun'da suya zam geldi! ma lafa gelince "Seçimi AKP kazandı, hazmedeceksiniz kardeşim!" Kayseri'de ekmeğe zam geldi! AKP’li Çorum Belediyesi yol yapmak için cami yıktı!Seçimi AKP kazandı, hazmedeceksiniz kardeşim! Bakın Dostlar böyle bir üslup yok. aşağılayan çek kardeşim denilen bu iktidar üslubunu da red ediyorum .Hala bizi dünya devi sananlar, size sesleniyorum. Sigaraya 8 ₺. Süt ve ürünlerine % 33 .Çaya %40 ZAM. Şekere %20 LPG ye 40 kuruş .Benzine 1.48 ₺ . Kahveye % 21 ZAM geldi!Bundan böyle bakın 50 Lira 50 Avro ve 50 Dolar arasındaki farkı iyi izleyin yoksulluğun dibine nasıl vuruyorsunuz görün iyi mi.

Kola değil vergi içiyoruz
Seçimlerin ardından ülkede iğneden ipliğe zam gelirken kola fiyatındaki artış adeta ‘vergi içiyoruz’ dedirtti. 35 liraya çıkan 2.5 litre kola fiyatıyla ilgili açıklama yapan CHP Uşak eski Milletvekili Özkan Yalım, kolanın fiyatının neredeyse 3'te 1'inin vergi olduğuna dikkat çekti. Yalım, gazlı içeceklerin Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranının Cumhurbaşkanı kararı ile artırıldığını hatırlatırken ayrıca yüzde 8 de Katma Değer Vergisi (KDV) alındığını belirtti. 2.5 litre kolanın vergisiz fiyatının 24 TL olduğunu kaydeden Yalım, ÖTV ve KDV içinde toplam 11 TL alındığını ifade etti. Son dönemde hemen her şeyin etiketi değişirken, zam gelen ürünlere içecekler de eklenmiş oldu. Sofraların favori içeceği kolanın da nasibini aldığı zamma ilişkin açıklama yapan CHP eski Milletvekili Özkan Yalım, şunları söyledi:

Ötv yüzde 55 oldu
“Resmi Gazete'de 15 Temmuz 2021'de yayınlanan Cumhurbaşkanı kararına göre kolalı ve gazlı içeceklerin ÖTV oranı yüzde 25'ten yüzde 35'e çıkarıldı, ayrıca yüzde 8 de KDV alınıyor. Vergisiz fiyatı 24 lira olan kolaya 11 lira da vergi biniyor.” Soru şudur; ‘Boş tencere’ye karşı vaatler neden karşılık bulmadı? Ekonomik büyük çöküşe rağmen iktidarın seçimi kazanmasını, muhalefetin başarısızlığına bağlamak en kolay yoldur. Şüphesiz bu da önemlidir. Şüphesiz muhalefetin, liderinin kurduğu kampanyanın etkililiği de sorgulanmalıdır. Benim üzerinde bu açıdan durduğum en önemli nokta, iktidarın kurduğu kampanyanın ana motiflerinin seçmen üzerinde etkisinin hesaplanamamasıdır. Çok dile getirilen konu, muhalefete ve tabii ki Kılıçdaroğlu’na “Erdoğan ile uğraşma projelerini açıkla, umut ver, nasıl bir Türkiye kuracaksınız, bunu anlat, boş ver Erdoğan’ı” gibi, muhalefette ve kanaat önderlerinde egemen olan görüştür.

Neden karşılık bulmadı?
Bu yapıldı, “Sana Söz” ana sloganı altında. Evet bir dizi gerçekleştirilebilir projeler ve vaatler sunuldu. Bu da yetmedi, deprem evlerinin devlet tarafından parasız yapılıp sahiplerine teslim edileceği gibi, makul gerekçeleri de izah edilerek depremzedelere vaatler yapıldı. Memurlara, asgari ücretlere yapılacak zamların sözü verildi. Olmadı maçların şifresiz TRT’den yayımlanacağı bile duyuruldu.Gördüğümüz kadar bunların etkisi sıfır ya da çok az oldu. Bu açılardan bakıldığında bir muhalefetin yapabileceği ülke geleceği ve yurttaşların daha refah içinde yaşıyabilmeleri için öneriler karşılık bulmadı.

Ekonomi her şey değildir
Fakat yine de ekonomi her şey değildir. Ekonominin tamamen belirleyici olması için bir rasyonel seçmen kitlesi gerekir. Mesela gelişmiş bir Avrupa ülkesinde iktidarlar patır patır düşerlerdi. Çünkü bu ülkelerde rasyonel düşünen, buna göre karar veren seçmen kitlesi bizim ülkenin üç dört katıdır.
Muhalefetin yarının ülkesi için vaatlerine seçmen kitlesinin, iktidarı devirecek kadar yanıt vermemesinin birkaç nedeni var. Bu nedenleri, ekonominin üzerine örtülen katmanlar olarak kabul edebiliriz. Bunlardan biri, iktidarın ekonomik silahını çekmesi ise benzer ölçüde etkili olan Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı’nı Kandil’le terörle ilişkilendiren ısrarlı sahteciliği ve propaganda katmanıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi