Gençler işsiz yetişkinler aç

CUMHURBAŞKANI ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde CHP'li belediyeleri yine topa tuttu. Erdoğan CHP'li büyükşehir belediyelerine yüklenerek "Ya sen önce elindeki büyükşehir belediyelerinde vatandaşa verdiğin sözleri yerine getir. Su paraları nasıl söz verilmişti, şimdi nerelere indirildi yoksa çıkarıldı. Şu anda vatandaş su paraları konusunda ciddi sıkıntı içerisinde mi? İçerisinde... Otobüs ücretlerinde vs. sıkıntı içerisinde mi? İçinde... Bunların sözünü nasıl vermişlerdi seçim meydanlarında? Farklı vermişlerdi. Ama şimdi geldikleri yer neresi, ortada" demişti. Bildiğim kadarıyla İstanbul ve Ankara'da başka büyükşehir belediyelerinde de olabilir belediye meclis çouğunluğu AK Partide. Cumhurbaşkanı talimat versin meclislerde AKP çoğuınluğu ile karar alınsın su da otobüste hatta doğalgazda beleş olsun. Bari popülizm yapacaksanız adam gibi yapın. Yapında garip gureba sevinsin bizde görelim. Ha bir de unutmadan söyleyeyim; kredi finansmanını kendi olanakları ile bulan, projelerini yaşama geçirmek için aylardır Ankara kapılarında imza bekleyen CHP'li belediyeler var. Neden o imzalar atılmaz kıskançlık mı, kindarlık mı yoksa umursamazlık mı acaba ! Dostlar!; Elbette eleştirelim, elbette eksik ve yanlış olanaları söyeleyelim ama lütfen olmayacak işlerle boş laflarla bu güzel zamanlarımızı harcamayalım. Hatta ve hatta önce bu işe AKP'li Büyükşehir belediyeleri , il ve ilçe belediyeleri başlasın da görelim. Su doğalgaz ve ulaşım beleş olsun. Belki daha sonra elekrikte beleşe gelir iyi mi sevgili dostlarım!

Bakın Metro projelerine, finansmanlarına onay vermeyen AKP , dönüp eleştiren yine AKP. İşte bunun adı kirli siyasettir. Bildiğim kadarıyla İstanbul’da şu anda 10 ayrı metro hattı inşası devam ediyor. Dünyada aynı anda en fazla metro çalışmasının yapıldığı şehir İstanbul’dur. Üstelik bu hatlarda öyle geçiş garantisi de olmayacakmış, vatandaşa ucuz ulaşım imkânı sunulacak. Dostlar ! Bir iktidar, belediyelerle rekabet eder mi? Bunlar yoksullukla, yolsuzlukla değil, CHP li belediyelerle mücadele ediyorlar

Haftaya biraz kızgınlık ve birazda gülümseyerek başlamak istedim. Sürçülisan etti isem affola. Ama Emir büyük yerden o zaman mutlaka ve mutlaka CHP'li belediyeler su ulaşım ve doğalgaz konusunda çözüm getirmelidirler. Ve ne yapacaklarını da açıklamaldırlar. Garip gurebayı sevindirin gayri

Yerin dibine soktu

"Yolsuzlukla, yasaklarla, yoksullukla mücadele" diyerek iktidara gelen AKP yönetimindeki Türkiye'de son yıllarda vatandaş en çok yolsuzluktan, yasaklardan ve yoksulluktan dert yanıyor..Vatandaşların özellikle son yıllarda yapılan yolsuzluklardan, uygulanan yasaklardan ve yaşanan yoksulluktan dert yanması; AKP’nin 21 yıl önce iktidara gelirken dile getirdiği “3Y ile mücadele”yi akıllara getiriyor. Muhalefet ise bu sözleri hatırlatarak, “AKP 3Y ile geldi, 3Y'nin sahibi oldu” eleştirisinde bulunuyor."Adil bir düzen değil, böyle olmaz. Bir kişiye 10 pul, 10 kişiye bir pul" sözleriyle isyan eden vatandaşlar, "Mafya liderinin açıkladığı yolsuzluklara bir tane bile soruşturma açmıyorlar. Kendi yandaşlarının yaptıkları haksızlığı, hırsızlığı görmezden geliyorlar. Bu yönetim, başımızdakiler bizi yerin dibine soktu" diyerek yaşananlara tepkilerini dile getiriyor.


 

SOSYAL YARDIMLAR

* Elektrik Tüketim Desteği: 2.476.399 hane için 2.575.536.604 TL

* Eşi Vefat Etmiş Kadınlara Yapılan Yardımlar: 98.530 kişiye 332,1 Milyon TL

* Muhtaç Asker Ailelerine Yardım: 87.056 haneye 143,9 Milyon TL

*Öksüz, Yetim ve Muhtaç Asker Çocuğu Yardımı:

-Öksüz ve Yetim Yardımı 51.232 kişiye 74,09 Milyon TL

-Muhtaç Asker Çocuğu Yardımı:7.309 kişiye 4,07 Milyon TL

* Şartlı Nakit Transferleri:

-Şartlı Eğitim Yardımı (ŞEY): 2.128.750 fayda sahibine 898,61 Milyon TL

-Yabancılara Yönelik Şartlı Eğitim Yardımı Programı: 625.901 fayda sahibi için 419.90 Milyon TL

- Şartlı Sağlık Yardımları (ŞSY) (Sağlık ve Gebelik): 1.230.012 kişiye 494,08 Milyon TL

* Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanununun Amaçlarını Gerçekleştirmeye Yönelik Diğer Destekler

-Doğum Yardımı: 931.949 çocuk için 402,08 Milyon TL

- Çoklu Doğum Yardım Programı: 8,59 Milyon TL

- Terör Zararı Yardımı: 17.928.375 TL 6

-Şehit Yakınları ve Gazilere Yönelik Yardımlar: 1.190.000 TL +1.435.000 TL + 200.000+140.000

- Afet (Acil Durum) Yardımları: 149.304.758 TL

-Yabancı Yardımları: 2.640.850

- Gıda Yardımları: 11.369.761 kişiye 752.604.363,90 TL

- Aşevi Yardımı: 43.427 kişiye aşevi hizmeti sunulabilmesi amacıyla 108 SYD Vakfına 91.804.384 TL

-Barınma Yardımları: 30.363 hane için 119,6 Milyon TL

-Sosyal Konut Projesi: 1.054.926,00 TL

-Yakacak Yardımları: 1.830.415 aile için 1.639.489 ton

* Sosyal Uyum Yardımı Programı: 365.491 hak sahibine 3.329.647.910 TL

-Tamamlayıcı Sosyal Uyum Yardımı Programı: 399.784 kişi için 587.484.850 TL ödeme yapılmıştır.

-Kronik Hastalık Yardımı: 4.069 kişi için 41,6 Milyon TL yardım yapılmıştır.

-Kronik Hastalara Elektrik Tüketim Desteği: 144 hanedeki kronik hastalara yönelik 170.873,25 TL

-Eğitim Materyali Yardımı: 131.707 öğrenci için 38.777.402,12 TL

-Öğrenci Taşıma Barınma ve İaşe Yardımı: 538 hanede yaşayan 632 öğrenci için 325.180,95 TL

-Öğle Yemeği Yardımı: 853,5 Milyon TL

-Ücretsiz Ders Kitabı Yardımı: 314,91 Milyon TL

-Yurt Yapım Projeleri: 1.089.866

-Proje Destekleri: 806 sosyal hizmet içerikli proje için toplam 162.543.014 TL

Acı bir gerçek

Şimdi ufaktan dönelim Türkiye gerçeklerine, acı gerçeklere, şaka ile gerçek arası olmayacak dualara amin demek yerine bunları çözmek gerekir. AKP'lisi CHP'li İYİ Partilisi vs fark etmez dostlar. Bakın; Türkiye'de yaş aralıkları 15 ila 24 yaş arasında olan 12 milyondan fazla kişi var. Ne eğitimde ne de iş piyasasında olan gençlerin sayısı ise dikkat çekiyor. Acı bir başka gerçek de bunlar ne okuyorlar ne de çalışıyorlar.Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 2021 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki nüfus 12 milyon 38 bine ulaştı. Bu kişilerin 2 milyon 736 bini ise ne eğitimde ne de iş piyasasında yer alıyor.

Okuma yazma bilmiyorlar!

Bu gençlerin 122 bini okuma yazma bilmiyor. 1 milyon 106 bini lise altı bir okuldan, 634 bini ise liseden mezun. Sene başında bu sayının 574 bin olduğu dikkate alındığında lise mezunu olup boşta gezenlerin her geçen gün çoğaldığı görülüyor. Mesleki veya teknik lise diplomalı 500 bin genç ve yükseköğretim mezunu 373 bin genç de ne eğitimde ne de istihdamda… Boşta olan gençlerin 935 bini erkek, 1 milyon 801 bini ise kadınlardan oluşuyor.KAdınlar erkeklerden daha fazla acı bir gerçek de bu dostlar!

985 bin genç işsiz

2022 yılı ikinci çeyrek verilerine göre, Türkiye’de yaşayan 12 milyon 38 bin gençten 5 milyon 179 bini iş gücü piyasasında ve bunların 4 milyon 194 bini çalışırken 985 bini işsiz. Gençler arasında işsizlik oranı yüzde 19 seviyesinde. Hem okula gitmeyip hem de istihdam piyasasında olmayan 2 milyon 736 bin genç ile işsiz 985 bin genç sayısı toplandığında 2022 yılı sonu itibariyle 3 milyon 721 gencin çalışmadığı görülüyor. Bu Türkiye’de neredeyse her 4 gençten birinin boşta olduğu anlamına geliyor.

10 kişi için 6 bin başvuru

Trabzon'da Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün İŞKUR üzerinden alacağı 10 temizlik işçisi kadrosuna 6 bin kişinin başvuru yaptığı ileri sürüldü. Trabzon Ortahisar Belediyesi'nin CHP'li Meclis üyesi Cüneyt Zorlu, 6 bin kişiden 2 bin 559'nunun başvuru sağladığı listeyi sosyal medya hesabından paylaştı. Temizlik işçisi kadrosuna başvuranlardan 228'i lisans, 335'inin de ön lisans mezunu olduğu anlaşıldı.Durum böyle iken AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın “Utanmadan sıkılmadan diyorlar ki işsizlik var. Ne işsizliği ya? İş çok ama ne diyor, benim istediğim gibi iş yok” diyor. Sayın Erdoğan'ın söylemleri ülke gerçekleriyle örtüşmüyor. Her konuda olduğu gibi işsizlik konusunda da başka bir ülkeden bahsediyormuş gibi konuşuyor. Üniversite mezunlarının mesleklerine uygun iş bulmayıp, temizlik işine bile razı olması sınıfta kalmış ekonomi modelinin sonucudur.

 

MARKET MARKET

İNDİRİM ARIYORUZ

Yüksek enflasyon nedeniyle vatandaşlar ucun ürünlere daha çok yöneliyor. Tüketici Birliği Federasyonu'nun (TBF) Ağustos 2022'deki “Ucuzun Peşinde” kamuoyu araştırmasına göre, vatandaşlar indirimli ürün bulmak için büyük çaba sarf ediyor. Tüketicilerin yüzde 70.9'u indirimleri takip ederek tasarruf edebileceklerine inanırken, yüzde 57.5'i de alışveriş yaparken ürünlerin en ucuzunu bulmak için çaba harcıyor. Ayrıca tüketicilerin yüzde 59.8'i indirimli fiyatlardan yararlanmak için sıklıkla ya da her zaman birden fazla marketten alışveriş yaptıklarını ifade ediyor. TBF'nin araştırması İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süphan Nasır ve Doktorant Özge Seskir Güvendik tarafından yapıldı.

Sonuçları değerlendiren Nasır, enflasyonist ortamda tüketicilerin uygun fiyatlı ürün almaya yöneldiklerini ve mevcut ekonomik koşulların marka sadakatini zayıflattığını söyledi. Nasır, şöyle konuştu:“18-24 ve 25-34 yaş aralığındaki genç tüketiciler market alışverişlerinde indirime en çok dikkat edenler arasında. Genç tüketiciler market alışverişlerinde fiyat indirimi varsa düzenli olarak satın aldıkları markayı değiştirip indirimdeki markayı tercih ediyor. Ankete katılan genç tüketiciler en ufak bir ürünü alırken bile market raflarındaki fiyatları karşılaştırıp kontrol ettiklerini belirtmişlerdir. Dar gelirli tüketicilerin çok büyük bölümü de fiyatı düşük bir ürün alsa da market raflarındaki fiyatları karşılaştırıp satın alma kararı vermek zorunda olduğu açık olarak ortadadır.”

Tüketicilerin indirimli ürünleri alıp stoklama eğilimlerinin arttığını belirten Prof. Dr. Süphan Nasır, “O an ihtiyaçları olmasa bile indirim varsa tüketicilerin yüzde 65.3'ü indirimli üründen daha fazla miktarda aldıklarını belirtiyor. Ayrıca tüketici endişeli. Tüketicilerin yüzde 74'ü indirimli ürünleri o an almazlarsa ilerleyen günlerde daha yüksek bir fiyat ödemek zorunda kalacaklarını ifade ediyorlar” dedi.

Kayıtlı yoksullar ordusu

2021 Yılında Ülke Genelinde Yapılan Yardımların Düzenli ve Süreli Yardımlar olarak ayrıldıı.Bu hanelerden 2.476.457 hane düzenli yardım, 5.276.998 hane süreli yardım almıştır. 1.849.940 hane ise hem düzenli hem de süreli yardımlardan faydalandı. TUİK 2021 verilerine göre ortalama hane halkı büyüklüğü 3,23 olduğuna göre: Sosyal Yardımlardan Faydalanan Hane Sayısı x 3,23=19.068.353 kişi minimum olarak yardımlardan yararlanıyor. Yoksul hanelerin büyüklüğünün daha fazla olduğundan hareketle, bu rakamı 4’le çarparsak ulaştığımız rakam 23.614.060 oluyor.

Türkiye nüfusunun 2021 yılında 84,680,273 kişi olduğunu biliyoruz. Bu durumda nüfusun en az 22,5’uğu yardımlara muhtaç. Ortalama hane halkı büyüklüğünü 4 kişi alırsak bu rakam yüzde 27,8’e çıkıyor. Yine devlet, kendi Genel Sigorta Primlerini (GSS) ödeyemeyecek kadar yoksul olan 9,482,940 yurttaşın sigorta primlerini de ödemektedir. Bu da demektir ki yaklaşık 2,3 milyon hanede prim ödeyecek bir sigortalı yoktur! Dahası da var: Hiçbir sosyal güvencesi olmayan ve devletin “muhtaçlık sınırının” altında geliri olan 65 yaş üstü 820,933 kişi, Yaşlı Maaşı almaktadır. Ülkemizde çeşitli engel düzeylerine göre “Engelli Aylığı”, “Engelli Yakını Aylığı” ve “Evde Bakım Yardımı” alanların da muhtaçlık sınırına göre belirlendiklerini biliyoruz. Engelliler ve yakınları için tanımlanan aylık ve yardımları alanların sayısı da toplam 1,260,743’tür. Engelli yardımları da, “muhtaçlık” kriterine göre belirlendiğine göre, bu evlerdeki engelli bireylerden ziyade asıl ailelerinin yardımlardan istifade ettiklerini söyleyebiliriz. Bu nedenle söz konusu olan “engelli” yardımından ziyade fakirlik yardımıdır. Böylece engelli bireyin evde kalması ve ailesine bağımlı olması teşvik edilmektedir. Sosyal yardım alanların yanında, Yaşlılık Maaşı, engellilik düzeyine göre Engelli Maaşı, Engelli Yakını Maaşı ve Evde Bakım Yardımı alanların sayısı 2,081,676’dır. Kamuoyunda genellikle asgari ücretin belirlenmesinin sadece çalışanları ilgilendirdiğine dair yaygın bir kanaat vardır. Oysa asgari ücret belirlendiğinde bahsi geçen yardım miktarları ve aylıklar da artmaktadır. Böylece asgari ücret artışını bekleyenler sadece çalışanlar değil, sosyal yardım almadan geçinemeyen “muhtaç” ailelerdir. Tüm bu veriler bize toplumun en az yüzde 30’unun sosyal yardımlar ve engelli, yaşlı aylığı gibi aylık destekleriyle ayakta kalabildiğini göstermektedir.

Vatandaş borca sarıldı

Türk Lirası'ndaki değer kaybı, artan hayat pahalılığı ve günden güne azalan alım gücü nedeniyle çıkmaza giren vatandaş bankalara koştu. Borçlu kişi sayısı bir yılda 1.8 milyon kişi daha arttı ve 36 milyonu aştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre vatandaşlardan bankalardan kullandığı tüketici kredilerinin miktarı yıl başından bu yana 151 milyar lira artış göstererek 928 milyar 660 milyon liraya çıktı.

İhtiyaç kredileri patladı

En büyük artış 88 milyar lira ile ihtiyaç kredisinde yaşanırken, konut kredisi 51, taşıt kredisi ise miktarı yılbaşından bu yana yaklaşık 12 milyar lira arttı. Bireysel kredi kartı harcamaları da yedi ayda 100 milyar lira artarak 302 milyon lira oldu. Temmuz 2022 itibariyle tüketici kredisi kullanımı ve bireysel kredi kartı harcamalarının toplam tutarı 1 milyar 231 milyon lira oldu. Yıl başında bu rakam 986 milyar lira seviyesindeydi.

Ülkenin yarısı icralık!

Bankaların takipteki tüketici kredileri alacakları sene başından bu yana 3 milyar lira artış göstererek 21 milyar 438 milyon lira oldu. Bireysel kredi kartı alacakları ise 6 milyardan 7 milyara çıktı. Takipteki tüketici kredileri ve bireysel kredi kartlarının toplamı 24.4 milyar liradan 28.4 milyar liraya çıktı. Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre, haziran sonu itibariyle bireysel kredi kullanan kişi sayısı (takipteki krediler hariç) son bir yılda 1,8 milyon kişi artarak 36,6 milyon kişi olurken, ortalama kredi bakiyesi ise 35 bin TL düzeyinde gerçekleşti. Haziran ayında 210 bin kişi ilk defa kredi kartı, 103 bin kişi ise ilk defa tüketici kredisi kullandı. 2021 yılı Eylül ayı itibariyle itibarıyla İstanbul'da 427 milyar TL, Ankara'da 121 milyarTL ve İzmir'de 82 milyar TL tutarında bireysel kredi bulunuyor.

Lütfen kendinize gelin

İTO verilerine göre, İstanbul'da tüketici fiyatları ağustos ayında yıllık bazda yüzde 99,91 oranında arttı ve son 24 yılın zirvesine ulaştı. Geçim derdiyle boğuşan yurttaşlar, iktidara sert sözlerle yüklendi. Çocuğunun geleceğinden endişe duyan bir anne, "Yetkililer kesinlikle hiçbir tedbir almıyorlar. Aksine ülkeyi batışa doğru götürüyorlar. Lütfen kendinize gelin, bu ülke hepimizin" dedi.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) 2022 Ağustos'a ilişkin İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksini açıkladı. Buna göre, İstanbul'da toptan fiyatlar ağustosta yıllık bazda yüzde 98,09 arttı. İstanbul'da tüketici fiyatları ise ağustos ayında yıllık bazda yüzde 99,91 oranında arttı ve son 24 yılın zirvesine ulaştı.

SON SÖZÜMÜZ; Geçende söylemiştim anımsatmak istedim dostlar! Aç insanların karnını doyurduğum zaman bana kahraman diyorlar. Bunların neden aç olduğunu sorduğum zaman ise; bana komünist diyorlar. - Che Guevara ve devam edelim Kapitalizm; dindir. Bankalar kilise, bankacılar rahip, zenginlik cennet, fakirlik cehennem, zenginler aziz, fakirler günahkar, mülkiyet kutsaldır. Para ise Tanrı. - Miguel D Lewis


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi