Deli dumrul vergisi!

İzmir'in güzel şirin ilçesi Dikili'deyim. Bir süre buralardayım konu Dikili değil elbet, konu çalınan iki ekmeğim. Nasıl mı ? Burada halk ekmek 4 lira idi. Yani 20 lira alıp büfeye gidince 5 ekmek alıyordum. Sabah yine köşedeki büfeye gidip üzerimde olan 20 lirayı verdim. Görevli den 5 ekmek bekliyorum. Birde ne göreyim 3 ekmek artı 50 kuruş iade etti. Ekmeğin tanesinin 6.5 liraya yükseldiğini söyledi. Şaşırdım kızdım. Sinirlendim.Görevliye " Benim 2 ekmeğimi kim çaldı ?" dedim. O'da Beştepe'ye sor yanıtını verdi. Haklıydı. Bende haklıydım. Bir daha geri gelmemek üzere iki ekmeğim bir gecede çalındı. Biz Zam'a ZAM demeyiz. ZAM ZAM ZAM olmayınca. Öpülmelere doymadınız, ben size ne diyeyim? Dostlar ! Türkiye Yüzyılı; ZAM ZAM ZAM'dan ibarettir AKP, seçim biter bitmez zam fırtınasını başlatmıştır . Fakirden alıp zengine veriyorlar,kaşıkla verilen maaş zamları, kepçeyle geri alınıyor. Yaparsa Akp yapar, Teşekkürler Erdoğan diyerek her gün yeni zam ve vergi'yle krizin faturasını vatandaşa ödetiyorlar

Peki Dostlar! Ben bunun hesabını kimden ve nasıl soracaktım. Kafamda deli sorular oluşmaya başladı. Ekmeğin biri Beştepe'ye biri 5 li çeteye dedim. Olmadı. Bir ekmek Reis'e bir ekmek ekonomiye dedim. Olmadı.Bir ekmek Dolar'a 1 ekmek Avroya'ya dedim ayıp oldu. Bir ekmek Erdoğan'a bir ekmek altına dedim Dedim dedim dedim. Yani ekonomi en basitinden böyle kötü yönetiliyor ve bir ülke böyle batıyor diye içimden geçirdim. Sonra aklıma geldi. Ekonomi dehası Ekonomist Cumhurbaşkanım. Efendim ardından gözlerindeki ışıltıyla müsemma Nurettin Nebati. "Enkaz devraldım" noktasında açıklamalar yapan yeni bakan Mehmet Şimşek. Yani bu olanak Şimşek yerine Nebati'ye verilse neler olurdu değil mi ama. Şimdi gelelim son durumlara Dostlar!

Bunu Nebati Bakan da yapardı


Zam yağmuru haber kanallarında da tartışma konusu oldu. Son zamları değerlendiren gazeteci dostumuz Deniz Zeyrek duruma isyan etti. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i sert sözlerle eleştiren Zeyrek, "Mucize adam diye getirdiler, bu beyfendinin farkı ne? Nureddin Nebati’ye yazık! Ona bu fırsat verilseydi o daha iyi zam yapardı, vergileri daha iyi artırırdı" ifadelerini kullandı.

Mucize diye geldi ama


Mehmet Şimşek’i 'mucize adam' gibi getirdiler. Bunu ekonomi bilgisi olmayan birini getirseniz o da yapardı bunları. Bu sorunu milletin başına vurup para alarak çözeceksen bunu herkes yapar. Sokaktan birini çevir o da gelir KDV’yi artırır, zam yapar. Bu beyefendinin farkı ne? Hangi mucizeyi bize getiriyor? Nureddin Nebati’ye yazık! Ona bu fırsat verilseydi o daha iyi zam yapardı, vergileri daha iyi artırırdı. Onun günahı ne? O kadar dayak yedi. Mehmet Şimşek’in kerameti ne? Madem zamla halledecek madem zulümle halledecek… Bu zamlar aynı zamanda bir zulümdür.

Ben salak mıyım?


Ben bir vatandaş olarak 30 Temmuz’a kadar aracımın MTV’sini iki taksit halinde ödedim. Bir daha niye ödeyeyim yahu? Ben salak mıyım? Niye çalışıyorum ben? Bu beyfendiler bu kararı neye göre alıyor? İnsan üstü çabayla hayatta kalmaya çalışıyorsun. Kazandığımız her kuruş için bedel ödüyoruz. Ben niye ödediğim vergiyi tekrar ödeyeyim? ‘Deli Dumrul vergisi’ değil mi bu? Bunu dedem de yapardı ya! Mehmet Şimşek sen o kadar ekonomiyi bunun için mi okudun? Gerçekten soruyorum; o kadar büyük ekonomist gibi dolaşma şeyin bu mu yani! Deniz Zeyrek arabasına ödediği vergiyi bir daha ödesin mi? Bulaşık deterjanının KDV’sini artır diye mi ekonomi okudun? Rahmetli babaannemin okuma yazması yoktu, ona sorsalar o da bunu çözüm olarak sunabilirdi. Sizin kerametiniz ne? Gerçekten benim aklım almıyor. Ama bir taraftan da bu yetkiyi biz verdik, bize müstehak diyorum."

Yüksek enflasyon kapıda


Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü mezunu CHP Genel Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Faik Öztrak ekonomi bürokrasisinde yıllarca en üst düzeyde görevler üstlendi Faik Öztrak gelinen durumu şöyle açıkladı: Kurdaki artışla, rekor seviyeye ulaşan Kur Korumalı Mevduat’ın (KKM) faturası da olağanüstü bir seviyeye çıktı. Geçmişi bilmeyen geleceği şekillendiremez. Öncelikle şu hatırlatmayı yapmak gerekir. Kamu açıklarının yükünü hazinenin çekmeye başladığı yıllar çok geride kalmadı. Hazine açıkları o kadar büyüdü ki kara delikler kapatılamaz hale geldi. Kamu kurumları, belediyeler ve KİT’ler birbirlerine ve başta Hazine olmak üzere diğer kamu kurumlarına olan borçlarını ödeyemediler. Derinleşen ekonomik krizlerin çözümü kolay olmayınca dahiyane (!) yöntemler ortaya çıkarmak Türkiye’deki dahi (!) siyasetçi ve bürokratlara düşmüştü. Cin fikirli ekonomist bozuntuları ortaya çıkarak şöyle dediler: -“Aile içinde borç/alacak olur mu?” Temizlenemeyen borçlar tahkim uygulaması sonucu Hazine’nin ve T.C. Merkez Bankası’nın üzerine kaldı. Şu tabloya dikkat çekiyorum. 1984, 1989 ve 1992 yıllarında Türkiye’de kamu borç/alacaklarının tahkimine ilişkin veriler şöyle: Toplam Tahkim Borcu/Bütçe Harcamaları şöyle
-1984 yılında: Yüzde 108. -1989 yılında: Yüzde 14. -1992 yılında: Yüzde 42.
Toplam Tahkim Borcu/Gayri Safi Millî Hasıla: -1984 yılında: Yüzde 18. -1989 yılında: Yüzde 2. -1992 yılında: Yüzde 8
Toplam Tahkim Borcu/İç Borç Stoku: -1984 yılında: Yüzde 88 -1989 yılında: Yüzde 13 -1992 yılında: Yüzde 59
Verilen Tahkim Tahvilleri/İç Borç Stoku: -1984 yılında: Yüzde 5 -1989 yılında: Yüzde 2 -1992 yılında: Yüzde 11
Merkez Bankasına verilen Tahkim Tahvilleri/İç Borç Stoku: -1984 yılında: Yüzde 56 -1989 yılında: Yüzde 2 -1992 yılında: Yüzde 22 Görüldüğü gibi 1992’de yapılan tahkimin büyüklüğü iç borç stokunun yarısından daha fazladır. Yapılan borç silme operasyonun sonucunda Hazine’nin üzerine kalan borç yükünün göstergesi olan tahkim tahvilleri sonucunda iç borç stoku yüzde 11 oranında artmıştır. Bir yasa ile iç borç stokunu bir günde bu kadar artırmanın sonuçları, uygulamanın yapıldığı Temmuz 1993 tarihinden birkaç ay sonra yaşanan olaylarla görülmüştür. Bu kadar büyüyen iç borç stokunu yönetmek için gerekli olan siyasi irade ortaya konulamayınca, 1994 Krizi yaşandı. Dolar kuru yüzde 207.3 arttı.”

Ne olacak halimiz?


İngiliz Mehmet Şimşek ve Amerikalı Gaye Erkan tarafından hazırlanan torba yasada KKM ödemeleri için Merkez Bankası görevlendirildi.Bu ne sonuç doğurur birde buna bakalım Dostlar ?
Dahice çözüm bulmuşlar (!) Bugün getirdikleri torba kanunda bu yükü bütçe açığından saklamak için Hazine’nin KKM desteği ödemelerinin Merkez Bankası tarafından yapılması öngörülmüş. Yani KKM’nin neden olduğu bütçe açığının üstüne Merkez Bankası şalı örtülüyor. Yapılan düzenleme bütçe açığının para basarak finanse edilmesi anlamına gelir ki sonu yüksek enflasyon ve devalüasyon kapıda demektir. Eğer ‘rasyonel’ dedikleri politikalar buysa, vay halimize…”

Zamlar otomatiğe bağlandı


Milyonlarca çalışan ve emekli insan, insan onuruna yakışır bir şekilde geçim sağlayacak maaş zammını hayal ederken, vergi artışları ve yeni vergilerle daha da yoksullaşıyor. Her gün yeni bir zam haberi yurttaşların hayatını derinden etkiliyor. Önceki gün kamuoyuna duyurulan torba kanun teklifinden çok sayıda ek vergi 'sürprizi' çıktı. Resmi Gazete'teki düzenlemeyle birlikte KDV genel oranı yüzde 18’den yüzde 20’ye artırıldı. Bazı mal ve hizmetler için uygulanan yüzde 8'lik KDV ise yüzde 10'a yükseltildi.

Her şeye zam


Ehliyet hariç tüm harçlar yüzde 50 artırıldı. Ayrıca yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım için harcı 20 bin liraya yükseltildi. Ehliyet harcı hariç 492 saylı Harcar Kanununa tabi tüm harçlarda yüzde 50 artış yapıldı Tüketici kredilerinde BSMV yüzde 10'dan yüzde 15'e yükseltildi. Şans oyunlarında da vergi artışına gidildi. Verginin oranı; spor müsabakalarına dayalı müşterek bahislerde yüzde 5’ten yüzde 10’a, at yarışlarında yüzde 7’den yüzde 14’e, diğer şans oyunlarında ise yüzde 10’dan yüzde 20’ye yükseltildi.

Temizlik malzemesi KDV'si yüzde 20 oldu


Sabun, şampuan, deterjan, dezenfektanlar, ıslak mendil, tuvalet kağıdı, kağıt havlu, kağıt mendil ve peçetede KDV oranı yüzde 8’den yüzde 20’ye çıkarıldı.
Resmi Gazete'de AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla yayımlanan kararla noter, tapu, pasaport, vize, diploma ve trafik harçları dahil maktu harçlara yüzde 50 oranında zam yapıldı. Yurtdışından yolcu beraberinde getirilen telefonların izin harcı ise 20 bin TL oldu. Bedelli askerlik ücreti de 122.350,80 TL'ye yükseldi. Zam yağmuruna tepkiler art arda geldi.
Hayat pahalılığının zirvede olduğu, yurttaşların ekonomik kriz ve yoksullukla mücadele ettiği Türkiye'de, bir sabah daha 'zam yağmuru' ile başladı. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında; Yargı, Noter, Vergi Yargısı, Tapu ve Kadastro, Konsolosluk, Pasaport, İkamet Tezkeresi, Çalışma İzni, Çalışma İzni Muafiyeti, Vize, Dışişleri Bakanlığı Tasdik, Gemi ve liman, İmtiyazname, Ruhsatname, Diploma ve Trafik harçlarını kapsayan 492 Sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı tariflerde yer alan maktu harçlara yüzde 50 oranında zam yapıldı. Yolcu beraberinde getirilen telefon kullanım izin harcı ise 20 bin TL olarak belirlendi. 2023 Temmuz-Aralık arası bedelli askerlik ücreti ise 122.350,80 TL olarak 'güncellendi.'

KDV yüzde 20 oldu


Katma Değer Vergisi'ne (KDV) artış yapılmasına ilişkin Cumhurbaşkanı Kararı da Resmi Gazete'de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Kararı'na göre; Mal ve Hizmetlere Uygulanacak Katma Değer Vergisi Oranlarının Tespitine İlişkin Kararın (a) bendinde kapsamı belirtilen mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 18'lik KDV, yüzde 20; (b) bendinde kapsamı belirtilen mal ve hizmetlere uygulanan yüzde 8'lik KDV ise yüzde 10 olarak yeniden belirlendi.

Zam zam zam!


Seçimden önce ‘Doğalgaz bulduk, petrol bulduk. Ekonomi düzelecek. Halkın refah seviyesi artacak’ dediler ama yine halkı aldattılar. Ekonomi daha da batık hale getirildi, vatandaş perişan oldu. AKP iktidarı, vaatlerini çabuk unuttuğu, sözlerini tutmadığı, millete yalan söylediği için erken seçim seçeneğini tartışmaya açmamız gerekir. Türk Borçlar Kanunu’nun 36. maddesi, “Aldatma” başlığı altında teşekkül etmektedir. Maddede, “Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir” denilmektedir. Hileyle, hurdayla aldatılan tarafın sözleşmeyi fesih hakkı doğar. AKP, 85 milyon insanı aldattı. Milletimize de sözleşmeden dönme, yani hileyle, göz boyamayla alınan seçimlerin sonuçlarını değiştirme, yeniden tercihte bulunma hakkı tanınmalıdır. Bu sebeple erken seçime gitmeliyiz. Vatandaş, her gün zamla yat, zamla kalk yetkisi vermedi ki size? Eğer durumun böyle olacağını bilseydi vatandaş yetkiyi size vermezdi. Şimdi. Yani otomobilinizin vergisini iki katı ödeyeceksiniz. Enflasyon yüzde 30, ev kirası artışı yüzde 25 ama Motorlu Taşıt Vergisi iki katı. Şaşırdık mı! Hayır Ortada bir sürpriz yok. Üstelik benden size söylemesi bu daha antre. Ana yemek daha masaya konmadı. Ama olsun. Her yerden petrol, doğalgaz fışkırıyor. Togg var, drone var, Kaan da yolda

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi