Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

İktidarda kim var?

Bir seçim daha yaşayacağız ama iktidarda kim var onu bilemiyoruz.
Hükümet başkanı ve bakanlar sanki şimdi asli görevli değillermiş gibi söz ve vaatte bulunmakta.
Muhalefet iktidardaymış gibi yapacaklarını sıralamakta.
Hatta bu ikisi kim ne söylüyorsa öteki “ben daha fazla vereceğim” demekte.
Kim kime neyi fazla verecek anlamış değiliz.
Yurttaşlara çalışan ve emeklilere asgari ücretin üzerinde maaş vereceğini kim söylüyor?
Karadeniz derinliklerinde doğalgaz bulunduğu üzerinden kaç gün geçti?
Doğalgazı vatandaşa ücretsiz vereceğini kim söylüyor?
İktidar için çarşı Pazar ve marketlerde ucuzluk hat safhada.
Eğitim ve öğretim de hiçbir ülke elimize su dökememekte hatta bizden ilham bile almakta.
İş ve işsizlik öyle bir şey yok denilerek hatta yurttaşlarımız iş beğenme konusunda çok hassas.
Özellikle yabancı sermayenin ülkeye gelmesi için ayağına kadar kim gider, güvenli liman kim der?
Yerli ya da yabancı sermayenin ülkede yatırım yapması için ne gibi güvence ya da teminat verilir?
Kesintisiz yirmi yılı aşkın iktidarda olup eğitimde yaz boz tahtasına dönem sistemi kendileri yaratmadı mı, peki kim?
İktidarın adli, içişleri ve benzer bakanları her değiştiğinde uygulamalar da değişmekte neden?
Hükümet başkanı aynı ama bakan değişince uygulama, koruma ve kollama neden değişmekte? Suç ve ceza yasada belli olurken birilerine müsamaha etmek devlet yöneticiliğinde suç olmuyor mu?
“Seçim var demiştik sizce yapılacak mı?”
Ülke başkanlık sistemine girmekle yasa, yasama, yönerge ve uygulamalar buna göre yapılmakta.
Seçimle gelen yerel yöneticiler bir pundunu bulup görevden alınarak yerine kayyum adıyla kaymakam ya da vali atanmakta. İktidar bu durumdan çok rahatsız kayyum ne demek seçimle gelen seçimle gider değil mi?
Yerel yönetimler tek elde tutulmalı işte bu nedenle “yerel yönetim bakanlığı” kurulabilir. Bu nedenle bakanlık yanında genel müdürlük il ve ilçe müdürlükleri atanabilir mi?
Ülkemizde özellikle İngiliz hayranlığı hala devam etmekte bir nedenini bilen var mı?
Seçimlerden sonra tabiri caizse zorla İngiltere'den getirilen sayın maliye bakanı ve ekibi ekonomik bunalımı açmazı çözmek için birçok hamleler yapmakta. Bildiğimiz çalışan ve emeklilere enflasyonun altında zam verdirerek giderleri kıstı. Ardından gelecek yılları da bağlayan memur zam artışını kısıtladı.
Şimdi de 2024 Ocak zammından sonra zam artışlarını bir ya da birkaç yıl yaptırmayarak çalışan ve emeklinin geçimlerini açlık sınırı altında yaşamaya mahkûm etmek olabilir mi?
Ücret ve maaşların artmaması iç piyasada alım azalıp düşük ücretli çalışma olabilir mi?
Bunların yanında merkezi ve yerel yöneticiler değişiklik yaptık kalkınıyoruz hatta büyüyoruz diyerek bu nedenle yasaları, bayrakları ve simgeleri (amblemi) değişmekte.
Yasa, bayrak ve simgelerin değişimi merkezi ya da yerel yönetim meclisinden geçmeli ve onaylanmalı. Göstermelik de olsa meclis onayı gerekir fakat hiç birisi yapılmadan yapılan değişiklik ve buna sessiz kalan mülki amirler yasaları ihlal etmiyor mu? Hoş tüm bunları geçtim bayrak ve simgeler ülkeyi, ulusu ya da bir bölgeyi tarif eder, hiç bir tarife uymayan simgeyi kim önerdi kim uygulamakta, kimler yasaları ihlal etmekte bundan o bölge yurttaşlarının haberi var mı?
İktidar yönetememekte muhalefette alternatif olamamakta, yurttaşta sessizce seyretmekte.
Sahiden iktidarda ve muhalefette kim var peki yurttaş ne yapıyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi