Her 6 aileden biri icralık oldu

AKP iktidarı boyunca uygulanan ekonomi politikaları yurttaşları canından bezdirdi. Bir yanda kuru ekmek bie bulamayanlar, diğer yanda çocuklarını okutamayanlar öte yanda ise çeşitli nedenler ile icralık olan yurttaşlar. Son 5 yılda bankaların borcu yüzünden icra takibine aldığı vatandaş sayısı 4 milyon 150 bine dayandı. Türkiye'de 25 milyon aile bulunduğunu göz önüne alırsak neredeyse her 6 aileden birinin başında bir icra dosyası sallanıyor Enflasyonla baş edemeyen yurttaş borç sarmalına girdi.

Yılın son 6,5 aylık döneminde yurttaşların bankalara olan kredi kartı borç bakiyesinin 73,2 milyar lira, bireysel kredi borç bakiyesinin ise 140 milyar lira arttığını ortaya çıktı . Yurttaşların her ay bankalara ortalama 32,7 milyar lira borç biriktirerek hayatını sürdürmeye çalıştığı belirlendi.

Yıl başında 1 trilyon lira olan yurttaşların bankalara borçlarının, 212,8 milyar lira artarak Kurban Bayramı tatilinden sonra 1 trilyon 238 milyar liraya kadar yükseldi. Ancak belirlenen ücretlerin TÜİK'in gerçeğin çok az bir kısmını yansıtan enflasyon oranı kadar artırıldığı, gerçek enflasyonun ise çok daha yüksek oranlarda seyrettiği bir dönemde, kadük bırakılan gelirlerle fiyat artışlarına yetişemeyen vatandaşların çoğunluğunun geçinebilmek, bir kısmının da hayat standardını sürdürebilmek için borçlanmak zorunda kaldı.

Kredi kartı borcunu ödeyemeyen vatandaş, tüketici kredisi çekip kredi kartı borcunu, tüketici kredisi borcunu ödeyemediği noktada da kredi kartından nakit çekip tüketici kredisini ödeyerek geçim çarkını çevirmeye çalışıyor. Enflasyonla baş edemeyen vatandaş borç sarmalına girdi. Bu, tam anlamıyla bir borç sarmalı, sürdürülebilir değil.Kıyamat koptu kopacak.

Bu yıl bankalar, borcunu vadesinde hatta üç ay olan temerrüt süresinin de sonunda ödeyemeyen 403 bin kredi kartı müşterisini, 513 bin tüketici kredisi müşterisini icra takibine aldı.

Kredi kartı yüzünden icraya verilenlerin sayısı geçen yıla göre yüzde 122 arttı. Tüketici kredisi yüzünden verilenlerin sayısı da yüzde 76 arttı. Son 5 yılda bankaların borcu yüzünden icra takibine aldığı vatandaş sayısı 4 milyon 150 bine dayandı. Türkiye'de 25 milyon aile bulunduğunu göz önüne alırsak neredeyse her 6 aileden birinin başında bir icra dosyası sallanıyor. Türkiye'nin bugün yaşadığı ekonomik ve toplumsal sorunlar, Haziran 2018'den bu yana anayasal ama ondan önce de Anayasa'ya aykırı olarak fiilen uygulanan tek adam rejiminin akıl, mantık ve bilimsellikten uzak politikalarından kaynaklanıyor. Bu iktidardan kurtuluş, yaşanan tüm sorunlardan da kurtuluşu birlikte getirecek."

Kredi kartı yüzünden icraya verilenlerin sayısı geçen yıla göre yüzde 122, tüketici kredisi yüzünden verilenlerin sayısı da yüzde 76 arttı. Son beş yılda bankaların borcu yüzünden icra takibine aldığı vatandaş sayısı 4 milyon 150 bine dayandı.

İstanbul icralık oldu!

İller itibariyle bakıldığında nispeten daha yoksul olan illerde borç artışı diğer illere göre daha yüksek seyrediyor. İstanbul’dan sonra bireysel kredi borcu en fazla artan iller arasında Kilis, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Kars gibi toplam gelirden düşük oranda pay alan iller bulunuyor. Kredi geri ödemelerinde en fazla sorun Diyarbakır, Şanlıurfa, Batman, Ağrı, Hakkari, Mardin, Muş, Iğdır, Şırnak gibi illerde yaşanıyor. Borçlanma artışı ve geri ödemede sorun yaşayan illere ilişkin bu dağılım nasıl bir ekonomik ve toplumsal sorunla karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Türkiye’nin bugün yaşadığı ekonomik ve toplumsal sorunlar, Haziran 2018’den bu yana anayasal olarak fiilen uygulanan tek adam rejiminin, akıl, mantık ve bilimsellikten uzak politikalardan kaynaklanıyor.

Uzaya çıkacaktık

pazara çıkamaz olduk

En temel tarım ürünlerinden domates, vatandaşın sofrası için lüks haline geldi. Kalitesine ve çeşidine göre değişmekle birlikte bir kilo domatesin hallerdeki fiyatı 25 liraya, semt pazarlarında ise 30-35 liraya kadar yükseldi. Domatese sonbaharda ise daha büyük zamlar bekleniyor.Yaz aylarında olunmasına rağmen yüksek fiyatlardan satılan patates, soğan ve limondan sonra domates fiyatları da dikkat çekici seviyelere ulaştı. Bir kilo domatesin fiyatı hallerde bile 20-25 liraları buldu.Semt pazarlarında ise kalitesine göre bir domatesin kilosu 30-35 TL’ye kadar yükseldi. Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, domatesteki fiyat hareketliliğinin yetersiz üretim, olumsuz hava koşulları ve yüksek girdi maliyetleri olduğunu söyledi. Tavşan, “Tarla ürünleri tamamen raflardaki yerini alınca, fiyatlar bir iki ay idare eder. Ancak sonrasında seralara döndüğümüzde ne yaparız, bilmiyorum” dedi.

Aslında daha kötü günler de yakında Dostlar ! Tarla domatesi bitip de sera ürünlerinin başlayacağı sonbaharda, domatesin kilosunun 40 TL’ye kadar çıkması bekleniyor. Şu an tarla ürünleri tam anlamıyla çıkmadı. Yetersiz arza eklenen olumsuz hava şartları da var. Meteoroloji yine fırtına uyarısı veriyor örneğin. Zaten yüksek olan üretim maliyetlerine bir de bu olumsuzlukların eklenmesi fiyatlara doğrudan tesir ediyor. Şu an kilosu 30-35 TL’den satılan domatesin iyi kalite bir domates o, ancak halkın alabildiği normal kalite bir domatesin kilosunun bile 10-15 TL olduğu da bir gerçek., Bu az bir fiyat değil. Normal kalite bir domates bile pahalı. Vatandaşın alım gücü yeterli değil. Ancak diğer taraftan, domatesin bir kilosunun tarladaki üretim maliyeti bile 3-4 liradan aşağı değil. Şu an en ucuz üretilebilen ürünlerden birisi kuru soğan. O bile 2,5-3 TL’ye mal edilebiliyor. Buna nakliye, paketleme, işçilik, stopaj, KDV gibi giderler de eklendiğinde etiket fiyatı tırmanışa geçiyor. Dolayısıyla perakende fiyatların eskisi gibi 2-3 lira olmasını beklememek lazım. Bu sefer üreten çiftçi zarar ediyor.

Battık gidiyoruz

“Faizin en büyük düşmanı biziz” diyen AKP yönetiminin elinde, iç borca ödenecek faizin borcun anaparasını aştı. Faiz indirimlerinin başladığı 2021 Eylül ayından bu yana iç borçlar için ödenecek faizin üçe katlandı. Geçtiğimiz Eylül ayında dünyaya gözlerini açan bir bebek, 8 bin 561 liralık faiz yüküyle doğuyordu. Bugün doğan her bebek, 25 bin 461 liralık faiz yüküyle dünyaya geliyor. Aradaki 16 bin 900 liralık faiz yükünü yeni doğan bebeklerin sırtına 10 ayda yükleyen kim? Hiç tereddüt yok AKP! Bunun reddi mirası falan mümkün değil.

Yılın ilk 6 ayında bütçeden faize, Kur Korumalı Mevduata ve döviz garantili projelere giden paranın çiftçilere yapılan tarımsal destek ödemelerinin 9 katına ve fakir fukaraya yapılan sosyal destek harcamalarının 10 katına ulaştı. Tablo gayet açık. AKP hükümetinin sevdiceği; çiftçimiz değil. Fakir fukara değil. Bu aziz millet hiç değil. AKP'nin sevdiceği, faiz lobileri, bir avuç mudi ve yandaştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi