Selvi Sarıtaç

Selvi Sarıtaç

Değişim Kerimoğlu değil, anlayışı gidince olacak!

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından değişim sürecine giren ve 38’nci Olağan Kurultayı’nda yeni parti yönetimini oluşturan CHP’de yerel seçim hazırlıkları da hızlandı ancak eylemde değil söylemde…

İttifak ortaklıkları kesin olan Ak Parti ve MHP’de aday adayı süreci başlamış, hatta İYİ Parti bazı bölgelerde adaylarını açıklamışken, CHP’nin geç kaldığını, Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası toplumda yarattığı umutsuzluğun yanı sıra, ittifak yapılmadığı taktirde yaşaması muhtemel sonuçları düşününce geç kalmaktan ziyade sınıfta kalmaya talip bir görüntü çizmesi de işin ilginç yanı.

CHP Genel merkez tarafından, seçimlere dört aydan az bir süre kaldığı ve bu kısa zaman diliminde ön seçim için yeterli vakit olmadığı söylenirken, ön seçim yerine temayül yoklaması veya anket çalışmalarının etkili olacağı belirtiliyor. Söylenene göre mevcut belediye başkanlarının performansıyla ilgili anketler yapılacak ve bu anketlerde başarısız bulunan isimler, temayül yoklamasına da katılamayacak.

Şimdi gelelim bölge halkı olarak en çok ilgilendiğimiz yer olan Bakırköy’e…

Kerimoğlu’nun aday olarak gösterildiği 2014'ün gece yarısını hatırlıyorum. İtirazların yükseldiği, Kerimoğlu’nun kim olduğunun Google’ye bakarak ancak bazı partililer tarafından tespit edildiği, devamında ise Esenyurt’un AK Parti’ye geçmesine sebep kişi olduğu anlaşılınca özellikle Bakırköy aidiyeti hisseden adayların birleştiği ama genel merkezde kabul görmediği dönemi hatırlıyorum.

Kerimoğlu’nun gelir gelmez gösterdiği performans ve dönem boyunca yaptığı eylemler sonucu ikinci kez aday gösterilince, (Dayatılınca) çoğunluğu partili yaklaşık 8 otobüs vatandaş CHP’nin Ankara’da bulunan genel merkezine gitmiş, onun başarısız, halktan kopuk, işçisiyle memuruyla kavgalı ve hatta Cumhuriyet ilkelerine aykırı hareket eden bir kişilik ve yapı içerisinde olduğunu ilgililere söylemek ötesi haykırmak istemişti. Malum yaş oranı yüksek bir ilçede 8 otobüs dolusu vatandaş büyük bir sayı demekti ancak ne yazık ki Bakırköy halkı orada da kabul görmemiş ve kendilerini dinleyen olmamıştı.

Görmezden gelinen vatandaş, bu kez Halk TV'de programa katılan Kemal Kılıçdaroğlu’nu “Kerimoğlu’nu istemiyoruz” sloganlarıyla karşılamış, Kerimoğlu’na da “İstifa et” diye seslenmişti. Ama Kılıçdaroğlu halkı dinlememiş, İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu sözde birşeyler demiş, bir grupla da görüşmüştü ama dostlar pazarda görsün muhabbetinden öte gitmemişti.

CHP'nin kalesi gibi gözüken, Bülent Kerimoğlu başkanlığındaki son iki dönem sadece yolsuzluk, rüşvet, haksız kazanç gibi konularla gündeme gelen Bakırköy, aslında ne sağcıdır ne solcu. Eğitim düzeyi yüksek, sosyal hayata bakışı renkli, sağduyulu ,entelektüel, ülkesini seven Atatürkçü seçmenden oluşmaktadır. Demografik yapısında değişiklikler olmuş olsa da, yerel halkın sadece ve sadece Cumhuriyet ilkelerine bağlı sade vatandaşlar olduğu aşikardır.

Halkın mevcut başkandan kaynaklı hizmetsizlik isyanı görmezden gelinirken, şimdilerde tek umudununun İmamoğlu ile Kerimoğlu arasında yaşananlara bağlayarak aday gösterilmeyeceği düşüncesi aslında ne acı.

Ve ne acıdır ki, vatandaşın tepkileri görmezden gelinmiş, hem atanmış hem dayatılmış bir aday olarak ikinci kez Bakırköylülerin önüne konulmuştur. Şimdilerde ise İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun, belediye başkanları toplantısında Kerimoğlu ile yaşadığı tartışmadan dolayı artık gideceğine kesin gözle bakılmıştır.

Kerimoğlu’nun İmamoğlu ile yaşadığı tartışmadan dolayı gideceği varsayılır ise halk bunun neresinde diye sormak gerekmez mi? Peki değişimciler halka soracak mı kimi istiyorsunuz diye? Bakırköy’e Bakırköylü aday derken, üye sayısı ilçe nüfusunun yüzde 20’si bile olmayan ve hatta aktif pasif üye sayısı ile belkide yüzde 5’i bile etmeyen partililere mi sorulacak? Bu değişiklik isimden mi ibaret olacak?

İstanbul genelinde ilçe yönetimi ile gerçek bir değişikliğe giderek gençleşen ve eski isimlerle değil yepyeni isimlerle çıkan CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı’na sorulacak mı, “Başkanı halka sorduk ama meclis üyesi kimler olsun” diye.

Öyle ya aslında anlaşılmayan bir şey de şu ki, bir ilçede belediye başkanının aldığı kararları onaylayan veya ret ederek yürürlüğe girmesini engelleyen tek güçtür meclis. Bu gün Bakırköy’de halk olarak karşı çıkılan tüm uygulamaların müsebbibi Kerimoğlu’ndan ziyade meclis üyeleridir.

Kerimoğlu’nun başkan olarak atanıp seçildiği ilk döneminde, meclis üyelerinin belirlenmesi ön seçimle olmuş ve ön seçimle meclise giren üyeler, bu gün halkın itiraz ettiği herseye net olarak tavır koyarak, kamuoyun ile de paylaşarak, ‘HAYIR’ demişti. Kerimoğlu’nun ikinci döneminde ilçedeki ‘Hayırcı’ bu meclis üyelerinin bir tanesine yeni dönemde yer vermemesinin sebebi tamda buydu.

Şu anda Kerimoğlu, mevcut meclis üyelerinin tamamını kendisi seçmiş, meclis toplantılarına belkide meclis grup başkan vekilinden bile çok katılmış biri olarak net olarak şunu söyleyebilirim ki, tek bir meclis üyesi dahi alınan karara ‘HAYIR’ oyu kullanmadı. Kendi gruplarında belki tartıştılar ettiler ama kamuoyuna yansıyan bir şey görmediğimiz için duyduğuyla değil, bu güne kadar hep gördüğüyle haber yapan biri olarak söyleyeceğim şey şu ki; ben hayır diyeni görmedim…

Bakırköy’ü CHP’nin kalesi sananlar şunu bilmeli ki; CHP genel merkezde bir değişikliğin olup olmaması ilçe halkı için çokta önemli değil açıkçası. Değişikliği Bülent Kerimoğlu gidince yerine gelecek adaydan ve anlayıştan sonra anlayacak Bakırköylü. Çünkü değişim olsun veya olmasın Kerimoğlu genel merkez tarafından gönderilmese bile, görünen halk kitlesinin sesine bakınca zaten gönderilecekti. Hatta eğer söylenenler doğruysa ve belediye başkanlarının performansıyla ilgili yapılacak anketlerde başarısız bulunan isimler temayül yoklamasına bile katılamayacaksa, bizim olamayan başkan Kerimoğlu’nun aday adayı olup olmayacağı da meçhul.

Peki halk ne diyor? Halkın tanıdığı, bildiği ve yıllardır partide emek vermiş bazı isimler konuşulmaya başlandıysa da, belediye başkan aday adaylığı konusunda çokça kişinin ismi geçmekte.

Kamuoyunda adı öne çıkan aday adayları ise; geçtiğimiz dönem İBB Meclis Üyesi de olan ve dönemi boyunca tek bir imar yolsuzluğuna sebep olacak dosyayı meclisten geçirmeyen, kamu alanları ile ilgili mecliste verdiği ‘hayır oyu’ ile net tavrı olduğu bilinen Ali Rıza Akyüz başta olmak üzere, mevcut meclis üyesi ve başkan yardıcısı Cavit Ganiç, yine mevcut meclis üyesi Cem Özbey ve Nadir Ataman, İsmail Taş, Hatice Selli Dursun, Serdar Kılavuz, gemiş dönem ilçe başkanı Sait Yücel, geçmiş dönem İstanbul 3. Bölge Milletvekili Emine Gülizar Emecan, Nurdan Erdiş Başbay, Ziya Disanlı, Aylin Kotil, Hüseyin Özkahraman, Fatih Keleş, Ertan Yıldız, Ufuk İnan, yine geçtiğimiz dönem partisinden istifa ederek DSP’den aday olan Ali Fatinoğlu, hangi partiden olacağı kesinleşmeyen ancak İYİ Parti’den olacağı söylenen Ahmet Bahadırlı.

Bu yazıyla isimleri kısaca zikrederek belki de halkın ve örgütün isimlere nasıl baktığını da bir nevi analiz ederiz ama, devamındaki yazılarımızda isimlerle ilgili geniş çaplı açıklamalarda yapıp, siz okuyuculara sunmaya devam edeceğiz.

Bu arada Başkan Kerimoğlu’na not; Geldiğiniz gün de vardım, ölmez isem gittiğiniz gün de olacağım. 10 yıllık başkanlığınız döneminde halka hiç yalan söylemedim başkan. Yakın tarihte yapılan bir toplantıda elinizde mikrofon yine konuşuyordunuz ve yerimden kalkarak yanınıza gelip, “Neden yalan söylüyorsunuz?” diye de sormuştum. Olayın sıcaklığı ve tabi artık 10 yıllık tanışıklığımızla ‘Selvi hanım, basınımızla birlikte geniş çaplı, soru cevap içeren bir toplantı yapalım. Orada konuşuruz’ demiştiniz. O gün gelmedi, bence artık gelmesin….

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Selvi Sarıtaç Arşivi