İşçilerin grev çadırına kurşun bıraktığı iddia edildiği halde hiç bir açıklama yapmayan Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun şimdi de işçilerin greve çıkması için baskı yaptığı söyleniyor. Konuyla ilgili sosyal medya hesabından belediye çalışanlarına seslenen DİSK Genel İş Sendikası Avrupa Yakası 2 No’lu Şube Sekreteri Süreyya Doğan, “Toplu iş sözleşmemizin yüksek hakem kurulunda onaylanması ve hiçbir işçi arkadaşımızın sıkıntı yaşamaması adına grev oylamasında HAYIR oyu kullanıyoruz” dedi.
Bakırköy Belediyesi’nde yönetimin sendika düşmanlığına karşı yıllardır devam ettirdiği mücadele sürüyor. 2018 yılından bu yana DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası’nın yetki belgesi alamaması için türlü oyunlara başvuran belediye yönetimi son olarak yönetimi belediye çalışanları ve yöneticilerinden oluşan ÇALIŞ-SEN isimli bir sendika kurmuş ve işçilerin sendikaya üye olması için zorlamış ve DİSK’in üye sayısını düşürmeyi hedeflemişti. Belediye yönetimi, DİSK’in yetki belgesini iptal edebilmek için sırayla Byuaş ve Makriköy şirketlerini kurmuş, ardından şirketin adını BakPer olarak değiştirmiş ve yönetim kurulu başkanlığına da geçmiş dönem meclis üyesi İrfan Kurtulmuş’u getirmişti.
Yıllardır işçilerine yetki karmaşası nedeniyle toplu sözleşme yapamadığını ifade eden Bülent Kerimoğlu, kendi kurdurduğu yeni sendika ile yetki sorununu da çözmüş ancak, DİSK/Genel-İş İstanbul Avrupa Yakası 2 No’lu Şube üyesi BAK-PER bünyesinde çalışan işçiler 5 yılı aşkın süredir devam eden yetki davası mücadelesini kazanmış, toplu iş sözleşmesi yapmalarının önünde yasal bir engel de kalmamıştı.
BAKPER bünyesinde çalışan 850 işçinin 120’sinin DİSK Genel-İş, kalanının da ÇALIŞ-SEN üyesi olması sebebiyle, Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’nun, belediye yöneticilerinden oluşan Çalış-Sen yöneticileri aracılığıyla işçilere ‘greve çıkmak istiyoruz’ şeklinde tavır almaları yönünde yönlendirdiği iddia edildi.
Geçtiğimiz yıl Bakırköy Belediyesi’nde yetkili olan diğer sendika olan Belediye-İş sendikasında örgütlü sözleşmeli ve kadrolu işçiler 100 gün süren greve çıkmış, greve çıkamayan işçi sayısının fazla olmasıyla (ki greve çıkamayan işçiler yetki davası o dönem süren belediye şirket işçileriydi) işlerin aksasa da devam etmesi grev sürecinin uzamasına neden olmuştu.
Sonuç itibari ile belediye grevde olunan süre boyunca işçilerin maaş ve sigortalarını ödememiş, yapılan anlaşma işçilerin aleyhine sonuçlanmış -öyle ki kadrolu işçi ve tiyatro işçisinin maaşı düşük yüzdeki zamlar nedeniyle 15-16 bin liralar seviyelerine düşmüş durumda ve istenmeyen uzlaşma sonrası kadrolu olmasına karşılık 10 işçi de işten çıkarılmıştı. Bu durumda Bakırköy Belediyesi 100 günlük grevin faturasını 3 aylık maaş ve sigorta parası ödemeyerek kara geçmişti.
Kerimoğlu’nun yarın yapılacak oylama için işçilere greve çıkılması gerektiği yönündeki baskısı, şimdilerde akıllara şu soruları getiriyor.
Acaba işveren işçilere maaş vermemek ve sigortalarını yatırmamak için mi greve çıkın diyor?
Grev sürecinde, greve çıkan işçilere sendikaları DİSK Genel-İş, yasa gereği grev ücreti verecektir. Peki Çalış-Sen üyesi yüzlerce işçi nereden grev ücreti alacak?
Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, krizi fırsata çevirmek, yoksa yaklaşan yerel seçimler öncesi mağduru oynamak için mi greve çıkılmasını istiyor?
Elinin altında kurdurduğu Çalış-Sen sendikası ile DİSK Genel-İş in toplu sözleşme sürecini başarısız çıkarmak ve yeterli sayısı olmadığı için tekrar mahkemeye giderek süreci uzatmak mı istiyor?
Aday olamayacağı düşüncesi ile Bakırköy de CHP’yi zor duruma düşürmek için mi Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu grev istiyor...?
Malum ince hesaplar yapan Bülent Kerimoğlu’nun amacı nedir?