3,6 milyon hane aşırı yoksul!

Sevgili Dostlar...

Her gün ülkenin içinde bulunduğu gerçekleri yazmaktan, bunları çözelim demekten inanın yıldım. Ama bunlar düzelinceye kadar, ülkem refaha, gerçek özgürlüğe kavuşuncaya kadar da gerçeklerin peşinde koşarak sizleri haberdar etmeye devam edeceğim. Gelelim bugüne. Dostlar; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Türkiye’de aşırı yoksulluk çeken hane sayısını ortaya koyan Aile Destek Programı’na yönelik veri akışını kesti. Bakanlık, program kapsamındaki hane sayısını ağustos ayında gizledi.Yoksul hane sayısına yönelik verinin gizlenmesi, “İktidar, yokmuş gibi yaparak yoksulluğun ortadan kalkacağını düşünüyor” yorumlarına neden oldu.

Ustalık eseri, yoksullukta zirve!
Aile Destek Programı kapsamında ihtiyaç sahibi haneler, hane içindeki kişi başına düşen gelir tutarına göre en fazla 12 aylık süre boyunca maddi olarak destekleniyor. Kişi başına düşen aylık gelirin 450 TL ve altı olduğu hanelerde yardımlar, hane başına bin 250 TL olarak yapılıyor. Kişi başına gelirin 450 TL ve üzeri olduğu hanelere ise 911 TL tutarında maddi destek sağlanıyor. Ülkedeki yoksulluğu ortaya koyan en güncel veri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nca paylaşıldı. Bakanlığın sosyal yardım verilerine göre bu yılın ilk 6 ayında, aşırı yoksulluk çeken hane sayısı 3 milyon 615 bine yükseldi.Ağustos ayı itibarıyla Aile Destek Programı kapsamında olan hane sayısı açıklanmasa da nisan-temmuz dönemine yönelik veriler, yoksulluğun yurttaş üzerindeki dramatik etkisini ortaya koyuyor.

Yoksulluğu gizliyorlar
Haziran 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından tanıtılan Türkiye Aile Desteği Programı’na yönelik hemen her yeni veri, Türkiye’deki yoksulluğun ulaştığı boyutu bir kez daha gözler önüne serdi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın Nisan 2023 itibarıyla her ay yayımladığı veriler, yardıma muhtaç hane sayısının her ay çarpıcı şekilde arttığını da ortaya koydu. Türkiye’de artık kalıcı hale gelen yoksulluğun çözümüne yönelik adım atmayan iktidar, çözümü verileri gizlemekte buldu.

Bakan açıkladı ama...
Aşırı yoksulluk çeken ailelerin dahil edildiği Aile Destek Programı’nın ağustos ayı verileri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş tarafından açıklandı. Programın başlangıcından bu yana hanelere sağlanan destek tutarının 43,7 milyar TL’ye ulaştığını söyleyen Göktaş, ihtiyaç sahibi hanelere ağustos ayında yapılan ödemeler toplamının 4,3 milyar TL olduğunu duyurdu.

Veriler farklı
Bakan Göktaş’ın açıkladığı ağustos ayına yönelik verilerin nisan, mayıs, haziran ve temmuz aylarına yönelik verilerden farklı olması dikkati çekti. Bakanlık, nisan ayı itibarıyla her ay düzenli şekilde açıkladığı Türkiye Aile Destek Programı kapsamındaki hane sayısını ağustos ayı için açıklamamayı tercih etti. Yoksul hane sayısına yönelik verinin gizlenmesi, “İktidar, yokmuş gibi yaparak yoksulluğun ortadan kalkacağını düşünüyor” yorumlarına neden oldu.

Aile yanında bakılamayan çocuklar
AKP’den 21’inci yılda ustalık eseri: 3,6 milyon hane aşırı yoksul. Ailesinin yanında bakılamayan çocuk sayısı 168 bine yükseldi. Türkiye’de iktidar eliyle yaratılan ekonomik kriz kaynaklı derin yoksulluk on milyonlarca yurttaşı etkiliyor. Sosyal yardımlara yönelik hemen her yeni veri, yoksulluğun ulaştığı çarpıcı boyutu bir kez daha gözler önüne seriyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2023 yılının ilk yarısına yönelik verileri milyonlarca hanenin yoksulluğa adeta hapsolduğunu ortaya koyuyor.
Aşırı yoksulluk artıyor
Bakanlığın verilerine göre, “Ailesinin yanında yaşamını en düşük seviyede dahi sürdürmekte güçlük çeken” ve Sosyal ve Ekonomik Destek (SED) programından yararlandırılan çocuk sayısı Haziran 2023 itibarıyla 168 bin 247’ye ulaştı. Ocak-Haziran 2023 döneminde SED Programı kapsamında destek sağlanan çocuklar için 3 milyar 340 milyon 867 bin TL para harcandı. Aşırı yoksulluk sınırının altında kalan yurttaşların dâhil edildiği Türkiye Aile Destek Programı’na yönelik rapor da Türkiye’deki yoksulluğun boyutunu ortaya koyan bir başka veri oldu. Buna göre, 2022 yılında 2,5 milyon olan program kapsamına alınan hane sayısı, Haziran 2023 itibarıyla 3 milyon 615 bin 670’e fırladı.

Evlerde ışıklar söndü!
Elektrik faturasını ancak sosyal yardım ile ödeyebilen hane sayısında da çarpıcı artış kaydedildi. 2019 yılında 1 milyon 343 bin 109 hanenin elektrik faturası sosyal yardım ile ödenirken 2021 yılında elektrik tüketim desteği alan hane sayısı 1 milyon 791 bin 200 ile ifade edildi. Bakanlığın elektrik tüketim desteği kapsamında yardım yaptığı hane sayısı 2022 yılında ise kayıtlara, 3 milyon 690 bin 582 olarak geçti. Haziran 2023 itibarıyla ise ışığı ancak sosyal yardım ile yanan hane sayısının 4 milyon 141 bin 991 olduğu bildirildi. Doğal Gaz Tüketim Desteği kapsamında desteklenen hane sayısının ise Ocak-Haziran 2023 döneminde 157 bin 952 olduğu belirtildi.

Beslenme yetersiz, çocuklar bodur
Dostlar. Acı gerçekler geleceğimizin nasıl karanlığa gömüldüğünü de gözler önüne seriyro. Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’de 5 yaş altı çocukların bodurluk oranı yaklaşık yüzde 10’larda. Her geçen gün bu rakamların daha da arttığı tahmin ediliyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte ailelerin alım gücü düştü. Sağlıklı beslenemeyen çocuklarda bodurluk oranı arttı ve daha sık hastalanıyorlar. Giderek derinleşen ekonomik kriz, gıda fiyatlarındaki ciddi artış özellikle dar gelirli aileleri vuruyor. Bu durum sağlıklı ve dengeli beslenmeyi de etkiliyor, çocuklarda yetersiz beslenme yaygınlaşıyor. Hekimler, yetersiz beslenmenin çocukların fiziki ve bilişsel gelişimini bozduğunu, bodurluğun giderek artırdığını belirterek "Çocuklarda son yıllarda demir eksikliği, obezite, protein eksikliğinden kaynaklanan malnütrisyon dediğimiz beslenme bozuklukları daha çok görülmeye başladı. Sık enfeksiyona yakalanıyorlar, hastalıklarla boğuşuyorlar. Bunun temelinde sağlıksız ve yetersiz beslenme yatıyor” dedi.

Okullarda ücretsiz yemek şart!
Özellikle okul çağındaki çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi çok önemli. Bu nedenle "Okullarda bir öğün ücretsiz yemek" kampanyaları düzenlendi, çocukluk çağı sağlıklı ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çekildi. Son olarak AKP’nin seçim öncesinde vaat ettiği okul öncesi ve yatılı okullarda 1 öğün ücretsiz yemek verme uygulamasını kaldırması da tepkileri artırdı. Zorunlu eğitim süreci boyunca tüm öğrencilere yemek ve gerekli kırtasiye malzemelerinin ücretsiz olarak sağlanması, ailelerin bu zorlu süreçte nefes almalarına yardımcı olacaktır. Ayrıca gelecek nesillerin gelişim ve eğitim dönemlerini potansiyellerine odaklanarak geçirebilmelerine büyük katkı sağlanacaktır

Uzmanlar uyarıyor!
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Okul Sağlığı Çalışma Grubu’ndan Prof. Dr. Nursel Şahin, protein ve enerji yetersizliğindeki bir beslenmenin bir çok organda gelişme geriliğine neden olacağını söyledi. Şahin "Sağlıksız beslenme kırılgan gruplar dediğimiz 0-2, 0-4 yaş hatta anne karnından bazı temel besinlerin eksikliği ile beslenilirse hayata bir adım geriden başlar. Bu dönemde protein, vitaminler ya da eser elementlerden eksik beslenilirse, büyüme ve gelişmede önemli rol oynayan besin öğelerini almazsa fiziksel ve mental gelişme geriliği olur, bağışıklık zayıfladığı için sık hastalanılır" dedi. Prof. Şahin, gıda fiyatları son yıllarda 4-5 katına çıktığını ve beslenmede ciddi eksikler olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti: "Çocukların okullardaki başarısı düşmeye başladı. Bazı tarama testlerinde ve endekslerle arandığında bilişsel ve mental gerilik de oluşmaya başladığını görüyoruz. Yetersiz beslenme demir, çinko, B vitamini, B12 gbi pek çok vitamin açısından eksiklere yol açıyor. Bodur, gelişimi eksik, obez çocukların olduğu bir toplum yapısı ile karşı karşıyayız. Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğu makarna ve pilavı, ekmeği bol olan beslenme ile karnını doyuruyor. Ama içinde et, süt, peynir, yumurta besin maddelerini ya da meyveyi, yani temel besin öğelerini almıyor. Sadece kilo artırımı oluyor. Karnı şiş çocuklar oluyor." Şahin, kötü beslenmenin Türkiye için bir halk sağlığı sorunu haline gelmeye başladığına dikkat çekerek "Bir kamusal politika olmalı. Okullarda mutlaka yemekhaneler olmalı ve bir öğün ücretsiz yemek verilmeli" dedi.

Kısa boy beslenme yetersizliğidir!
Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Cengiz Kara ise normal büyümenin genel sağlık göstergesi olduğunu belirterek "Büyüme normal değilse bir sağlık sorunu var demektir. Bu nedenle çocuklarda büyüme takibi çok önemlidir" dedi. Kısa boyun kronik beslenme yetersizliğinin göstergesi olduğunu kaydeden Kara, şöyle devam etti: "Bir toplumda kısa (bodur) çocuk oranı ne kadar yüksekse beslenme yetersizliği o kadar yaygın bir sorun demektir. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her 5 çocuktan birinde büyüme geriliği ve beslenme yetersizliği var. Tüm dünyada büyüme geriliğinin en sık nedeni yoksulluğa bağlı beslenme yetersizliğidir. Uygun olmayan sağlık koşulları ve yetersiz beslenme nedeniyle erişkin boy potansiyeline ulaşamayan milyonlarca bodur çocuk önemli bir halk sağlığı sorunu olarak karşımıza çıkıyor."

Bodurluk oranı hızla artıyor!
•TÜİK ‘2022 Türkiye Çocuk Araştırmasına’ göre; ülkede ekmek veya makarna gibi yiyecekleri her gün tüketen çocuk sayısı yüzde 62,4.
•Meyveyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 50,5.
•Sebzeyi her gün tüketen çocukların oranı yüzde 33.
•Et, tavuk veya balığı her gün tüketen çocukların oranı yüzde 12,7.
•Dünya Gıda Örgütü’nün 2022 verilerine göre, Türkiye’de 14,8 milyon kişi yetersiz besleniyor.
•Yetersiz beslenme oranının en yüksek olduğu il yüzde 20,6 ile Şırnak.
•BM’nin 2023 Sürdürülebilir Kalkınma Raporu ise Türkiye’de yetersiz beslenmenin yaygınlık oranını yüzde 2,5, 5 yaş altı çocuklardaki bodurluk oranını yüzde 5,5.
•Hacettepe Üniversitesi

Nüfus Etütleri Enstitüsü’nün Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması (TNSA) verilerine göre, 5 yaş altı çocuklarda kısa boy oranı yaklaşık yüzde 10.
•Kırsal bölgelerde kısa boy oranı yüzde 15 iken kentsel alanda yüzde 8 bulunmuş.
•Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada 5 yaş altındaki 144 milyon çocuk bodur.
Sistem kimseyi memnun etmiyor
Geçtiğimiz günlerde Yöneylem Sosyal Araştırmalar Merkezi, Türkiye’nin eğitim sisteminin durumuna ilişkin bir anket paylaştı. 27 ilde 2 bin 100 kişiyle düzenlenen ankette, “Türkiye’de eğitim sisteminin durumunu nasıl değerlendirirsiniz” sorusuna katılımcıların yüzde 49.2’si çok kötü, yüzde 16.1’i kötü, yüzde 22.2’i ne iyi ne kötü, yüzde 7.3’ü iyi, yüzde 3’ü çok iyi ve yüzde 2.2’si cevap yok şeklinde yanıt verdi.
Siyasi partilere göre de ayrılan ankette AKP seçmeninin sadece yüzde 9.2’sinin eğitim sisteminin durumuna “çok iyi” demesi dikkat çekti. Ankete göre CHP seçmeninin yüzde 70.7’si de eğitim sistemini çok kötü buluyor. Katılımcıların yüzde 64.5’i son beş yılda eğitimin kalitesinin daha kötü olduğunu, yüzde 20.3’ü bir değişim olmadığını, yüzde 10.7’si daha iyi olduğunu belirtti. Yüzde 4.4 ise “Bilmiyorum” yanıtı verdi.

Her 3 çocuktan biri aç yatıyor
Cumhurbaşkanı üç çocuk diyor. Ancak veriler Türkiye’de her üç çocuktan birinin yoksulluk çektiğini gösteriyor. Türkiye bu konuda Avrupa’nın en kötüsü... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın her fırsatta üç çocuk istemesine karşın, Türkiye'nin çocuk yoksulluğu ile mücadele konusunda ciddi politikalara ihtiyacı olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de her üç çocuktan biri ciddi yoksunluk çekerken, İsveç'te her 100 çocuktan 1.2'si maddi yoksunluk yaşıyor. Türkiye'de maddi yoksunluk oranı yüzde 36.2'yi bulurken, bu alanda Avrupa Birliği (AB) ortalaması ise yüzde 10.3 seviyesinde bulunuyor.
Hükümet çok çocuklu aile istiyor. Ancak devlet sosyal politikalara sahip olmadığı için dar gelirli aileler çocuğuna bakmakta zorlanıyor. Türkiye'de yaklaşık her üç çocuktan biri, başka bir deyişle 7 milyondan fazla çocuk şiddetli maddi yoksunluk çeken hanelerde yaşıyor. Veriler, çocuklar arasındaki şiddetli maddi yoksunluk sorununun batı bölgelerinden doğu bölgelerine doğru gidildikçe daha ciddi bir hal aldığını gösteriyor. Avrupa Birliği'nin yoksunluk tanımına göre hazırlanan raporda Türkiye'nin çocuk yoksulluğuyla mücadele konusunda daha etkin sosyal politikalara ihtiyacı olduğu ifade edildi. Veriler, Türkiye'nin çocukların maddi yoksunluğu bakımından ekonomik krizden şiddetli olarak etkilenmiş Yunanistan, Portekiz gibi ülkelerin gerisinde kaldı. Türkiye kişi başına düşen gelir bakımından AB'nin oldukça gerisinde olan Romanya, Sırbistan gibi ülkelerden daha kötü bir performans sergiledi. Araştrımaya göre göre Türkiye'nin doğusuna gidildikçe şiddetli maddi çocuk yoksunluk artıyor. Çocuk maddi yoksunluğunda Kuzeydoğu Anadolu (yüzde 52.9) ve Güneydoğu Anadolu (yüzde 55.1) ile ilk iki sırada yer aldı. Yani iki bölgede yaşayan çocukların yarısından fazlası şiddetli yoks

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi