Cumhurbaşkanımız asgari ücretlilerin aldığı ücreti 5 bin 500 liradan, 8 bin 506 liraya çıkaran yüzde 54.66 oranındaki zammı açıklayınca, gözler ve kulaklar Ankara’ya çevrilerek memur ve emeklilerin alacağı zam odaklandı.

Bunun için bilindiği gibi bir taraftan da TÜİK’in açıklayacağı Aralık ayı enflasyon rakamını beklemeye başlandı. BU devletimize ait kurum öyle bir rakam açıkladı ki herkes şaşkın. Neymiş Aralık ayında fiyatlar yüzde 1.18 artmış.

Devletimize ait bu kurum kendini mi kandırıyor halkımızı mı? Basit bir örnekle bu rakamın yanlış olduğunu belirtelim. Tüm halkımızın sofrasından eksik olmayan ekmek 5 TL'den, 6 TL’ye çıktı. Artış oranı yüzde 20.

Buyur bakalım TÜİK’in sayın yöneticileri. Yüzde 1.18 artışı nasıl hesapladınız açıklayın bizde öğrenelim. Ayrıca enflasyon hesaplamanızda kullandığınız kalemlerin fiyatlarını nereden aldığınızı belli edin de halkımız oralardan alışveriş yapsın.

Yıllardan bu yana enflasyon takibini İTO’da yapıyor. Son zamanlara kadan İTO ile TÜİK açıklamaları arasında yüzde 1 ya da %0.5 fark oluyordu da şildi yüzde 30’u aşan fark nasıl oluştu? Bununda mantıklı bir açıklaması oymalı

Oldu mu yaa!

Devletimizin kurumu olan TÜİK’in bir konuyu daha açıklaması gerekiyor. Daha önce yüzde 84 olarak açıklanan Enflasyon nasıl oldu da yüzde 64’e düştü? Bu önemli konu inanın merak ediliyor.

Ayrıca Cumhurbaşkanımız Asgari ücretlilerin yeni yılımızda alacağı ücret 8 bin 506 TL olarak açıklandı. Yani ek bir TL’lik artış oranı yüzde 54.66.

Peki, enflasyonun nasıl oldu da yüzde 64’e düştüğünün anlaşılmadığı ve resmi rakam olarak kabul edilen bu oran, resmi olduğuna göre ne düşünülerek memur ve emekliye yüzde 30 zam yapılması evla mıdır?

Yine TÜİK’in 2021 rakamlarına göre ülkemizde 12 milyon 589 bin 820 çalışan var.

Bunların 3 milyon 300 bini asgari ücretle çalışıyor.

Bunlara mukabil ülkemizde 13 milyon 722 bin emekli var. Buna son olarak kabul edilip emekli olacak 2 milyon 250 bin EYT’lileri eklersek, toplamda yaklaşık 16 milyon emeklimiz oluyor.

Dalga geçer gibi bir gün yüzde 25, tepki alınca, “Hadi bakalım yüzde 5 daha artıralım” denilen yüzde 30’luk zamdan yararlanan 2 milyon 668 bin 555 memurumuzu yüzde 30 dan yararlanacak olan 16 milyon emekliye eklenince toplamda 18.5 milyon sayısına ulaşılıyor.

Dikkatinizi çekerim bu rakamlara bu insanların eşlerini de eklenince, bir partide birleşse iktidar olabilecek durumda.

Önümüzde ama erken, ama zamanında yapılacak bir seçim olduğuna göre, Cumhurbaşkanımız ve Hükümeti bu yüzde 30'luk zam açıklanırken bunlara dikkat edilip edilmediğini bilmiyorum. Bana göre bir tarafta yüzde 54.66 zam yaparken diğer tarafta milyonları bulanlara yüzde 30 zam açıklanması çok uygun gibi gözükmüyor.

Adaletli değil

Bilindiği gibi, asgari ücretle çalışanların hemen hepsi özel sektörde. Bu durumda onlara yapılan zamlar özel sektör işverenleri tarafından ödenecek. Dolayısıyla o maliyet onlara yükleniyor.

Öbür tarafta yüzde 30 zam yapılması uygun görülen memur ve emeklilerin maliyeti ise devlete ait. Özel sektöre yük getirilirken devletin kendisini halen çalışanı ve geçmişte çalışarak devletine hizmet vermiş olanlara eşit uygulama yapmaması adaletli mi?

Tepkiler çığ gibi büyürken devletimizin başkan ve yöneticileri bu durumu bir kez daha gözden geçirip, hak, hukuk ve adaleti olmalıdır.

Gerçi gelişmelere bakılıp Nisan ayında yeniden bir değerlendirme daha yapılabilir söylentileri, seçimlerin olduğu günlere denk gelmesi nedeniyle mi, yoksa o günlere kadar zaten yapılan zamlar erir anlamında mıdır?

Bilinmez ama, onu da bekleyip gürüp ve halkımızın başını iki elinin arasına alarak durumu ve gelinen noktayı, yokluğu, yoksulluğu, pahalılığı, işsizliği, haksız ve hukuksuzluğu değerlendirdikten sonra sandığa gideceğini sanıyorum.