6 Ekim İstanbul’un Kurtuluşu neden önemlidir?

Her yıl 6 Ekim’de anılan İstanbul’un Kurtuluşu neden önemlidir? İstanbul’un tarihi önemi ve geçmişten günümüze ne gibi zorluklarla zafer elde edilmesinin kısaca yolculuğuna çıkacağız.

Kadim şehir İstanbul yüzyıllardan bu yana en gözde ve ulaşılması en zor şehirlerden biri olmuştur. Öyle ki onca imparatorluğa ev sahipliği etmiş ve 4 farklı imparatorluğun başkenti olmuştur.

Döneminin var olduğu tarihlerinde imparatorluklar, dünyanın en güçlü devleti konumunda görülürdü. İstanbul’u kaybetmek başlı başına bir güç kaybı, hükümdarlar için itibar meselesiydi. Bu yüzden hangi imparatorluk olursa olsun İstanbul gibi stratejik önemi olan eşsiz şehrin sahibi olmak için her şeyini feda etmeye hazır nice imparatorluk yerle bir olmuştur.

Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u Fethi ile koca bir hayal gerçeğe kavuşmuş olsa bile gelecekte çeşitli ülkelerin gözü hala İstanbul’da olmaya devam etmiştir.

I. Dünya Savaşı’nın devam ettiği dönemde İtilaf devletlerinin Mondros Ateşkes Anlaşmasını bahane ederek 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa’dan giriş yapmasıyla İstanbul’a işgal fiilen başlamıştı.


İşgal edilen Osmanlı Devleti gücünü tamamen yitirmiş geride çaresizce bekleyen, eziyete maruz kalan, baskı ve kısıtlamalara boyun eğmek istemeyen yüce Türk milleti vardı.


Bu millet vatanı uğruna, istikbali ve toprağını savunmak pahasına her türlü mücadele için canını ortaya koymuş, bir yandan İzmir’in de işgal altında olmasıyla işler çığırından çıkmıştı.

Her bir taraftan işgal başlayan topraklarımızda Türk kadını da ön taraflarda yerini almış ve Halide Edip Adıvar’ın Milli Mücadele için Sultanahmet Meydanı’nda yaptığı konuşması ise yeniden umutları yeşertmesi kurtuluşun sembollerinden biri olmuştur.

O dönemde işgal kuvvetleri her türlü posta, telgraf ve resmî yazışmalara el koymuş, halkın iletişimini sağlamaması ve yapılan işgalin duyulmaması için basına sansür uygulamak üzerine komite kurulmuştu.

Onca zorlu şartlar altında mücadelenin başında olan Mustafa Kemal Paşa, hem İstanbul’la iletişimi kurmak hem de Anadolu’da birliği sağlayabilmek adına Türkiye Cumhuriyetinin kurulması için cansiparane istiklal mücadelesini sürdürdü.

Tam 4 yıl 10 ay 23 gün İstanbul’un işgali devam etti. O süre zarfında Mustafa Kemal Paşa bin bir mücadelenin sonucunda Ankara’da yeni hükümet kurdu. Halk yeniden toparlanmaya başlamış ve Büyük Taarruzun ardından sırasıyla İzmir işgalden kurtarılmış ve İstanbul için yeniden umut doğmuştu.


Cephedeki savaş, diplomaside de zafer getirmiş ve Mudanya Mütarekesi ardından Lozan Anlaşması imzalanarak İstanbul işgal kuvvetlerinden kurtarılmıştı. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Geldikleri gibi giderler” sözü buradan gelir.

6 Ekim 1923 yılında Türk ordusu İstanbul’a girdi ve Türk bayrağı yeniden göklerde dalgalanmaya başlamış, halk sokaklarda bu kutlu günü büyük bir sevinç ve coşkuyla kutlamıştı.

Kısaca değinmek gerekirse İstanbul’un kurtuluşunun 100. yılında sadece tek bir günden ibaret olmadığını ve bu önemli günün nasıl zorluklarla ecdadımızın elde ettiğini, hem gençlerin bilmesi hem de unutulmaması adına yeniden hatırlatmak üzere ele aldım. Böyle kıymetli günlerin sıradanlaşmaması dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nihan Konyalı Arşivi