Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Yine seçim geldi

Günümüzde iktidar olan muhalefetten daha fazla yönetim uygulamalarından dertli.

Hâkim güçlerin birliği şeklinde görülen iktidar “Ali cengiz” oyunu oynamaya başladı. Ali Cengiz Oyunu, hile yapmak, yalan söylemek, aldatmak ve kurnazlık yapmak demektir. Niyeti kötü olan kişilerin çıkar ve menfaatleri temelinde hiç çekinmeden yaptıkları hareket ve sözlere denir “alicengiz”.

Kurulu sistemin hâkim egemen güçleri, günümüzde son kozlarını oynamakta. İster iktidar ister muhalefet olsun egemenliği altında ki topluma kendilerini seçtirmeye çalışmakta. Seçtirirken kim daha dinci kim az, kim daha ırkçı kim az, kim daha baskıcı kim az, kim daha halkçı kim az derken aslında topluma kendi celladını kendin seç demekte.

Mevcut sistem topluma demokrasicilik oyunu oynarken iktidar ve muhalefet topluma gerçek yüzlerini göstermiyor. İktidarda hangi partinin olduğu önemli değil desek de egemen güçlerinin kendi aralarında çıkar çelişkisi elbet var. Bu çıkar çelişkisi temel yani aslı değil biçimsel olmakta. Her ikisinin de temel ve asıl niyeti kurulu sistemin egemenliklerinin devam etmesidir. Yoksa ne iktidarın ne muhalefetin birbirinden farkı yok, o zaman neden seçim yapılıyor?

Kurulu sistemin devamını isteyen hâkim güçler “al gülüm ver gülüm” deseler de iktidarın nimetlerinden faydalanmak ister. İktidara kim yakınsa onun ihaleden tutunda yönetime getireceği işbirlikçisi, kurumlarda görev vereceği kişiler önemli. Kurulu sistem bu nedenle tek başına bir hiç. Dün olduğu gibi bugünde mutlaka kendi çeperinde küçük ortak ve yerli işbirlikçisi gerekmekte.

Daha dün yerden yere vurup hakaretin binini eden iktidar bazen gizli bazen de alenen görüşmekte. Sadece yurt içi değil yurtdışı görüşmelerde bile aynı tavrı sergilemekte. Eski yöneticilerden S. Demirel'in “dün dündür bugün bugündür” sözlerini yaşama geçirmekte. Seçimlik sözler yani vaatler mevcut politikacıların genel kuralı oldu.

Seçim dönemi geldiğinde vaatler havada uçuşmaya başlar tutamayacağı sözlerden tutunda politikalarına uygun olmayan konulardan da vaat verir. Geçmiş dönemlerde söz verip unuttuğu konuları tekrar gündeme getirir. Osmanlı da “ayan” günümüzde yerel güçlerin çıkarlarını gözeteceğini belirtir ama yerine getirmez. “Yine de bu yerel güçler” iktidarın sözlerine inanır ona destek verir. Çünkü bunların yerel egemenliklerine pek müdahale etmez zaman zaman iktidara taze kan taşır.

Sistem hemen her il de üniversite açtı. Hemen her bölümler var. Mezun olanlar iş aramakta ama hemen hepsi günümüzde asgari ücretle çalışmaya bile razı. İçlerinden bazıları koşulların zorlamasıyla öğretmen olmakta. Geçen gün öğretmenler günü diye yapılan yemekli gece epey kalabalıktı. Küçük bir ilçenin bu kadar çok öğretmeni varsa eğitim düzeyi ve başarısı yüksek olması gerekir. Bu kadar çok öğretmen olmasına rağmen eğitim düzeyi düşükse sorgulamak gerek.

Kurulu düzen ve iktidara akıl hocalığı yapan adının önünde uzunca bir sıfatı olanlar yaşamı “pergel” ile sembolize etmekte. Merkeze koyduğunu temel alarak dünyayı yaşamı belirlemekte. Oysa yaşam pergelle belirlenemeyecek kadar sonsuz. Onu anlamak dar kalıplar içinde olmaz. İnsan evladının yaşamak için ürettiği, üretirken emeğin sonsuz değişim ve üretim faaliyeti gerçekleşmekte. Günümüzde emeğin ve ekmeğin kutsal oluşunu iktidar ve sözüm ona muhalefet inkâr etmekte.

Sistemin devam etmesi görüntüsü ardında seçimler göstermelik olmakta olduğunu sağır sultan bile duysa egemenlik altında ki toplum hala duymamakta. Söylemde hata olmaz “koyunlar önüne kim yem koyarsa onun ardından gider”. Bunların içinden ağzı laf yapanlar “çalıp çırpsa da iş yapıyor” ya da “benim adamım” demekte.

İktidar dün ağızlarına bir parmak bal çalıyordu. Bugün orman yangınları nedeniyle balcılık bitme noktasında. Şeker üretilmediği için ithal edilmekte bu seçimde vatandaşın ağzına acaba ne çalacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi