Buraya geleli bir hayli zaman oldu ve bu zaman birikiminde birçok bürokrat, siyasetçi, iş adamı, gazeteci ve Sivil Örgütleri Dernek Başkanlarını tanıma imkanım oldu. Hatta içlerinden bazılarıda eski dostum olarak halen görevinin başında. Hep gözlemledim ve iyice analiz edip artık yazmak ve konuşma zamanı diyorum.
Kimse alınmasın dostum arkadaşım hatta kardeşimde olsa da tarafsız ve bobjektif gazeteci olarak Tekirdağ da olan ve gelişen tüm açıkları topluma bire bir anlatmak benim mesleki bir zorunluluğum. Evet sevgili okurlar fazla zamanınınızı almadan direk konuya gireyim.
Marmara Ereğlisi eski Başkanı İbrahim Uyanık ile makamında konuştum ve çıkışta yardımcısı bana "bunu halledebiliriz şeklinde konuşunca" yüzüne bile bakmadan çıkıp gittim. Ve çıkışta CHP millet vekili Faik Öztrak'ı cep telefonundan arayıp kendimi tanıttım. Olayı ona anlattım “Bana bu konu başkanı bağlıyor beni değil" dedi. Ve bir gün sonra CHP İl binasında basın toplantısında bir çok gazetecinin sorusundan sonra ayağa kalkıp "Kendimi tanıtıp sayın vekilim sizinle telefonla görüşmüştük ve bu iddia başkanı bağlıyor beni değil demiştiniz " sözümün üzerine "Yok öyle bir şey ben öyle bir yorumda bulunmadım deyince"Bende sayın vekilim ses kaydınız telefonumda açık istersenz dinleteyim dediğimde susup kalmıştı.

2019 seçimlerinde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı adayı şu an AKP il başkanı olan Mestan Özcan ile çok güzel bir seçim programı yaptık ben sordum o söyledi. Hemen ardından ise o zaman bir partinin Belediye Başkan adayı olan ve şu an hala başkanlık yapan kişi ile seçim öncesi yaptığımız programda bana çanak sorular yöneltmesi üzerine çalıştığım kurumun patronun etkisinde kalmayıp o an orada sorulan çanak soruları cevap vermedim. Ve o kurumla yolarımı ayırdım.

Tadilattan sonra eski Valilik binasına taşınan Tekridağ Valisinin makamına gazete bırakmak için içeri girdim. Ne korumama,ne özel kalem kimse yok ve kapı sonuna kadar açık Valiyi gördüm el sallyor refleks gereği içeri girdim gazete vereceğim "Bana sonra deyince" geri öndüm. Dışarı çıkmamla bir anda bütün personel bana" Nasıl Valinin makama girersin koruma özel kalem varken "deyince bende "Koruma özel kalem neredeyidi? ben Valinin yanına kadar gide biliyorsam oraya herkes girebilir deyince " susup kaldılar. Umarım mesajım bir yerlere ulaşmıştır.

2018 yılında geldiğim bu güzel şirin ilçede sahile indiğimde alabildiğince denizin güzelliğine bakıp Kumbağ, Barbaros ve Altınova kıyılarını görürken şimdi ise sadece doldurulan denizin üzerine yapılan limanı ve ve büyük şilep ve gemileri görebiliyorum. Daha fazlası ise Şaraphane iskelesinde balık tuttuğum kıyı şu an bırakın balığı, yoldan geçen isanlar burunu kapatarak kaçarcasına gidiyor. Bunun nedeni ise gemilerden dökülen o yağ ve mazot kokuları. İşin en acı yanı ise o doldurulan denizin yanıbaşında Adliye olması .Ve eminim ki orada görev yapan hakim ve savcılarında bu görüntüyü görerek biliyorum ki en ez benim kadar içleri acıyordur.

Dediğim gibi buraya geldiğim ilk yıllarda eşim ve çocuklarımla gitmiş olduğum Bıyıkali göletinde olta atıp yarım metre sazan balığı tutmuş olduğum suyun üstünde, şimdi insanlar araçlarıyla gelip buralarda piknik yapıyor. Burada suların çekilmesinin nedeni ise çevre yerlerde çim yapanlar gölete hortum atıp motorla buradaki suları almasından kaynaklanıyor. Ve..Tekirdağın ana damarı olan ve özellikle Süleymanpaşaya su sağayan Nayip barajı ise tamanem çekilmiş ve kuraklık içinde.

Buraya ilk geldiğim yıllarda araştırmacı gazeteci olarak köyleri dolaştım ver bir analiz yapıp bunu habere çevirmiştim. Ve haberin başlığına ise Nayip'de Dağları çalıyorlar diye başlık atmıştım bir programımda. Bir toplantıda bana Vali bey nasıl dağları çalıyorlar diye sorunca "Sayın Valim dağı çalıp götürmüyorlar dağların içinden toprakları alıp götüren kamyonlar yüzünden dağlar yok oluyor" demiştim. O konuşmamda burada görev yapan bir ulusal ajans muhabiri bana" Nerede bu dağ demesi üzerine"Ben buraya yeni geldim siz bunu göremiyorsanız buda sizin sorunuz demiştim.

Şu an Süleymanpaşaya bağlı Mermerköy ile Yeniköy arasında bulunan taş ocaklarında aralıksız devam eden taş ocak harfiyat çalışmaları nedeniyle neredeyse koca bir dağ bitmiş durumda. En önemlsi ise yarın olacak bir heyalan sonucu devrilecek kamyonlardaki facia. Bir başka boyut ise buraya ganos yürüyüş yoluna ve mesire alanına gelecek olan vatandaşların can güvenliği.

Bir başka önemli konu ise Turizmin en çok yoğun olduğu ve özellikle paraşütcülerin uğrak yeri olan Uçmakdere den Şarköy yoluna gidecek olan vatandaşlar her an dağlardan düşecek bir taş ile hayati endişe yaşarken ve buralardan adeta ölüm korkusuyla geçerken ve yol boyunca ise özellikle deniz kıyılarında yolların çökmesi nedeniyle korku yaşamakta. Evet sevgili okurlar bu haftada sizlere Tekirdağ gündemden gelişmeleri anlatmaya çalıştım haftaya bir daha geniş analizlerle görüşmek üzere esen ve hoşçakalın.