Çatalca'da Pandeminin İlk başladığı günden bu yana bir söz verdim kendime...

Herkese iş bulmak... İşsiz olan kardeşlerimizi aşsız bırakmamak!

Ve bir yılı genckin bir sürede, bini geçkin kardeşimize iş imkanı sağlayacak işlere imza atmışız. Küçük esnaflarımızın kapalı olduğu, fabrikaların ücretsiz izne çıkarttığı süreçte 7 bin beş yüzü aşkın yardım kolisi dağıtmış, koronaya yakalanan ihtiyaç sahibi Vatandaşlarımıza sebze ve meyve de dahil olmak üzere yine destekler sağlamışız. 30 kadar evladımızın tablet ihtiyacını gidermişiz... Biz kimiz di mi? Biz hiç bir derneğe, siyasi partiye, kuruma, kuruluşa vakıfa bağlı olmayan Çatalca Halkıyız!

"Süte ihtiyacımız var" diye bir paylaşım yapar , sonrasında tam 10 bin adet sütü kardeşlerimize dağıtmak üzere yüreği güzel insanlarımızı bize ulaştırması ile dağıtırız. Yine 10 binlerce neşeli yiyecek dediğimiz çikolata, bisküvi ve şeker dağıtımı yapmışız. Yani o kadar çok mutlu ve mesut edici şeyler ki yazdıkça içim kıpır kıpır oluyor. 

Hep diyorum ya "Ben bu ilçeye ve bu İlçenin yüreği güzel tüm insanlarına aşığım" 

Haydi dediğin de 10 binler oluyoruz bir anda!

Allah Razı Olsun koyduk köşenin başlığını. Çünkü gerçekten 10 binler "Allah Razı Olsun" dedi bu kısacık süreçte, yüreği güzel tüm dostlarımıza!

Ve Mesut Üner! Çatalca Belediye Başkanı! Dostum, Arkadaşım,  Ağabeyim... İnanin belki de tarihinde sosyal yardım ve sosyal belediyecilik konusunda o kadar çok sey yapıyor ki! Bir çoğunu paylaşmıyor, paylaştırmıyor kimseye. Onlarca garibanın evini mi tamir etmedi, yüzlerce çocuğumuza tabletler mi ulaştırmadı...Daha ne hükümet, ne İBB patates, soğan dağıtmazken bizim belediyemiz aylar öncesi binlerce aileye dağıttı. Doğal gazı olmayan vatandaşlara tonlarca kömür! Ramazan ayı boyunca 4000'e yakın vatandaşımıza her gün iftarlık yemek... bunlar bizlerin bildikleri!

Kaymakam Erdoğan Turan Ermiş! Geldiği gibi Kaymakamlık olarak 135 Çocuğumuza uzaktan eğitime girebilsinler diye tablet dağıttı. Sosyal Yardımlaşma Vakfına erzak kolilerinin dağıtımları konusunda nefes bile aldırmadı. Geçtiğimiz Arefe gününden bir gün önce  " 28 adet çamaşır makinesini bayram öncesi vermeliyiz" dedi. Ve Arefe günü bunu gerçekleştirdi. İş adamlarımız, esnaflarımızın destekleri de söz konusu olunca 28 ailemiz o kadar mutlu oldular ki...

Kelimeleri ne kadar sıralasam anlatamam  

Ama ben yaşadığımı anlatayım kısadan! Çamaşır makinelerini teslim edecek olan Sosyal Yardımlaşma Vakfı Müdürü Tarık Çalışkan! Bak onun hakkını yiyemez bu ilçede. Kendisini uzun yıllardır başarılı çalışmaları sebebi ile kutluyorum. Neyse konuya döneyim. Tarık kardeşimiz diyor ki " Efendim teslimata çıkıyoruz" Kaymakam bey " Ben de geleyim" diyor. Herkes sanıyor ki bir taneyi verirken iki fotoğraf çekilir gider. Ama yok. Hepsini dağıtacak görüntüsünü seziyorum derken hepsini tek tek kendi elleri ile teslim etmek istiyor. Karşıdan gördüğüm kişi neredeyse çamaşır makinesini sırtlayacak taşıyacak dememe kalmıyor, aynen dediğim oluyor!

Şimdi "Bu kadar ihtiyaç sahibi var mıydı Çatalca'da" diyenleriniz çok olacak. Arkadaşlar 2010 yılında Çatalca Sosyal Yardımlaşma Vakfına kayıtlı isim sayısı 5000'in üzerinde idi! 

Ekonomi kötü mü? Tabiki ilçemizin küçüklüğü de düşünülür ise nüfus ve ekonomik sirkülasyon açısından evet kötü!

Bu günler paylaşma,  yardımlaşmanın en fazla olması gereken günler. 

Neyse gelelim siyasi partilerimize... 

AK Parti, CHP , MHP, İYİ Parti, Gelecek Partisinin Çatalca'mızdaki erzak kolisi ve diğer yardımlarına da şahidiz. 

Yine derneklerimizin yaptıkları da cabası...

Ve tüm bunların ışığında bu günlerde en çok duyduğumuz o güzel söz ile bitirmek gerekirse; 

Kim ki bir el tuttu ise " Allah Ondan Bin Kere Razı Olsun"