Sevgili okurlar, son günlerde arka arkaya gelen Atatürk düşmanlığı içeren söylemler gerçekten çok çirkin ve rahatsız edici. Bu gibi kendini bilmez kişilere gereken cevap ve tepkiler hem toplum olarak hem siyasiler hem de yargı yoluyla verilmez ise daha pek çok kendini bilmez Atatürk’e hakaret etmeyi bir marifet zannederek söylemlerine devam edecektir. Eğer toplumun bir kesimi tepki gösterip, kınarken bir kesim ise sessiz kalarak ya da Atatürk’ü siyasete karıştırmayın gibi saçma açıklamalarda bulunursa Atatürk düşmanı cahillerin ekmeğine yağ sürmek gibi bir şey olur.

Kimsenin Atatürkçülüğünü tartışacak ya da seviyor sevmiyor hesabı yapacak değilim. Ancak ortada öyle büyük bir gerçek var ki bunu bile bile Atatürk için söylenenleri kabullenmek ya da sessiz kalmak insanın kanına dokunuyor. Nedir bu büyük gerçek? Atatürk’ün kurduğu ve bizlerin yaşadığımız Türkiye Cumhuriyeti’dir. Bunu idrak edemeyen cahil, yobaz, yerini ve kendini bilmezlere daha ne anlatmak gerek.

Bugün Atatürk'e hakaret etmek demek Kurtuluş Savaşı’nda ülkesi için canını hiçe sayarak can vermiş olan şehitlerimize hakaret etmek demektir. Aslında bilmeleri gerekir ki bugün oturdukları makamlarda Gazi Mustafa Kemal Atatürk sayesinde varlar. Bilmeliler ki şanlı bayrağımız göklerde dalgalanıyorsa, ezanlar okunuyorsa, Cuma Namazını özgürce kılabiliyor ve imamlarımız özgürce Cuma namazlarında konuşabiliyorsa Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşları sayesindedir. Dünyanın hiç bir ülkesinde yoktur ki bir din adamı çıksın ülkesini savunan bir kahraman ve ülkesinin kurucusu için hakaret etsin. Bu yalnızca bizim ülkemizde oluyor. Çünkü halk kahramanlarına, kurtarıcılarına sahip çıkar ve hakaret etmeye kalkan toplumdan dışlanır. Bu nedenle buna cüret edemez, cesaret edemezler.

Atatürk’e hakaret konusu tartışmaya bile açık olamaz, olmamalıdır. Buna hiç kimse cesaret edememelidir. Atatürk bu milletin sinir ucudur ve insanların sinir uçlarına dokunmayın. İkilik yaratmak ya da birilerine yaranmak uğruna Atatürk’ün adını ağzınıza almayın. Ülkemizde söz sahibi iktidar ve muhalefet hiç bir şekilde buna müsaade etmemelidir. Hele ki bu utanmazlığa yeltenenler Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve onun silah arkadaşlarının kurduğu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden maaş alanlarsa onlara daha sert yaptırımlar uygulanmalı, devlet memurluğu görevine son verilmeli, emekli ise de emekli maaşı kesilmelidir. Kurucusunu hiçe saydığı devletin parası ile hayatına devam etmemelidir. Aslında öyle çok şey yazmak ve söylemek istiyorum ki adap kurallarını bir kenara bırakıp sayıp sövmek istiyorum. Çünkü bıktık artık bu yediği kaba sıçan, yaşadığı vatanın kurtarıcısına hakaret eden utanmazlardan ve bu türlerin gün geçtikçe çoğalmalarından.

En çokta bunları görmezden gelerek, ağzıyla kınarken diğer yandan bu yobazların sırtlarını sıvazlayanlardan bıktık. Bu gün hayatta olmayanların arkasından atıp tutmak kolay… Atatürk’e hakaret etmek sizi kahraman yapmaz ancak gafil olduğunuzu gösterir. Bugün iktidarda olanları eleştirinde görelim ne kadar yüreklisiniz… Sizin gibi çakma imamlara gerçek bir imamın sözleriyle karşılık vermek istiyorum. Her kim ki Mustafa Kemal ve Kuvayı Milliye aleyhine fetva verip düşmanlık yapar, bilin ki onların damarlarında kafir kanı akar. (Sütçü İmam)