Dönersem kahpeyim!

Cumhuriyet ne demekti?
Cumhuriyet sadece halkın kendi kendisini yönettiği bir yönetim biçimi değildir. Türk Milleti için Cumhuriyet, kul olmayı benimsemiş toplumun hayalini bile kurmayı cesaret edemeyeceği bir mucizenin gerçeğe dönüşmesi ve bir dirilişinin hikayesidir.

Belki bugün bizler cumhuriyetin değerini tam anlamıyla idrak edemiyoruz. Çünkü bizler cumhuriyet döneminde doğduk ve vatansız kalmak nedir bilmiyoruz. Fakat Mustafa Kemal, Selanik’in kaybedilmesiyle doğduğu toprakları kaybetmenin acısını yaşadığı için ana vatanı kaybetmemek uğruna destansı bir mücadelenin ateşini yaktı. “Umutsuz durumlar yoktur. Umutsuz insanlar vardır. Ben hiç umudumu yitirmedim” sözüyle Atatürk bir ulusun umutlarının tekrardan yeşerip, daha güçlü bir inançla nasıl zafere ulaşıldığını bizlere öğretmiştir.

Cumhuriyet sadece ezberletilen sözlük anlamıyla bir yönetim biçimi olamaz. Cumhuriyet bizim için sanattan tarıma, eğitimden kılık kıyafete, harf devriminden yüzde doksanın okuma yazma bilmediği bir toplumdan üç buçuk ayda yüzde yirmi beşinin okuma yazma bilir hale gelmesi, kadının yok sayıldığı bir düşünceden kadın ile yan yana omuz omuza mücadele edilip, kadının eşit kabul edilip, yasal haklara kavuştuğu, bilim ve ilmin ışığında çağdaş yepyeni bir Türkiye demektir.

Mustafa Kemal isteseydi cumhuriyet değerlerinden bir haber olan padişah tarafından yönetilmeye alışmış bir milletin başına padişah olup, saraylarda harem kurup, kendini halife ilan edip aynı düzeni devam ettiremez miydi? Yapabilirdi kim engel olacaktı. Ama bunu hayal dahi etmedi. Mustafa Kemal Suriye Cephesi’nde görevdeyken tuttuğu defterine hayalini kurduğu toplum için yapılması gerekenlerde şunları yazmıştı:

1- Egemen ve güçlü analar yetiştirmek.

2- Kadınlara özgürce yaşama hakkı sağlamak.

3- Karşılıklı sevginin gereği olarak, kadınlarla bir arada, ortak yaşamak…

Mustafa Kemal biliyordu ki güçlü, özgür analar fikri hür, irfanı hür evlatlar yetiştirecek ve bu evlatlar ilelebet payidar kalacak Türkiye Cumhuriyeti’ni yaşatacaktı.

Cumhuriyet; esaretle, cehaletle savaşmak. Tam bağımsız Türkiye için üreten, güçlü ekonomi, özgür ve güçlü kadın, güçlü toplum hayalinin vücut bulmuş halidir.

Cumhuriyetimizin 100. Yılı’nda gururluyuz, mutluyuz. Bağımsızlığımızı, hürriyetimizi, onurlu ve gururlu oluşumuzu borçlu olduğumuz Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve bu mücadelede yol arkadaşlığı eden tüm vatanseverleri sevgi, saygı, rahmet ve minnetle anıyorum. Cumhuriyetimizin 100. Yılı kutlu olsun. Cesaret, inanç, azim ve kararlılıkla çıkılmış her mücadelenin sonunun zafer olduğunu biliyorum ve fikirleriniz her daim yolumuza ışık tutacak. Türkiye Cumhuriyeti bize armağan ettiğiniz değerler doğrultusunda yetiştireceğimiz irfanı hür, vicdanı hür nesiller ile ilelebet payidar kalacaktır.

Namık Kemal’in şiirinden Atatürk’ün en sevdiği mısralarda bizim yeminimiz olsun. “Felek her türlü esbab-ı cefasın toplasın gelsin. Dönersem kahbeyim millet yolunda biz azimetten”.


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Savaş Atak Arşivi