Avcılar'da oturulur mu?

İstanbul'da deprem olduktan beridir söylenen bir şey var. “Avcılar birinci derece deprem bölgesi. Mümkün olduğunca Avcılar'dan uzakta durun ve Avcılar'da oturmayın...”
Peki Avcılar'da oturmayın ama on kilometre ilerideki Küçükçekmece'de, on kilometre gerideki Beylikdüzü'nde veya biraz daha gerideki Büyükçekmece' de oturun öyle mi...Avcılar'ın deprem konusunda adı çıkmış dokuza inmez sekize. namı almış yürümüş. ama zannetmeyin ki çürük dediğiniz Avcılar'a kıyasla; Esenyurt, Büyükçekmece, Bakırköy, Küçükçekmece vs çok sağlam...Herkes 99 depreminde Avcılar'da yıkılan binalardan da dem vurmuş ama o dönem Avcılar'da yıkılan binaların tamamı E-5 kenarında Hacışerif diye tabir edilen bölgedeki binalardı. Çoğunun altında oto galeri vardı ve galeri sahiplerinin daha çok otomobil sokabilmek adına bina kirişlerini kestirdiği çok sonra öğrenildi...Bunun dışında o yıllarda Avcılar'ın merkezinde veya başka bir mahallesinde yıkılan bir bina hatırlamıyorum...Son depremi de Beylikdüzü'nde meşhur ve eski bir alışveriş merkezi olan Beylicium içinde yaşadım ki beşik gibi sallandık!Dolayısıyla Avcılar'da oturmayın diyenlerin mantığına pek destek olamam. Mevzu bir yerden gitmek ise komple İstanbul' da oturmaktan vazgeçin. 

Avcılar denize doğru kayıyor
Konuya ilişkin Ekşisözlük'te de 'dopaminn' mahlasını kullanan bir yazar, yüksek mühendis olarak şöyle bir yazı kaleme almış ki bakmakta fayda var; Avcılarda oturan ve jeoloji yüksek mühendisi olarak şunu söyleyebilirim ki, Avcılar'da ki apartmanlar, evler; Bahçelievler, Bakırköy ve Mecidiyeköy'den daha iyidir. Ayrıca aynı zemin Küçükçekmece, Yeşilköy, Güngören ve Bahçelievler'de de vardır. Ancak 99 depreminde en çok hasarı Avcılar almıştır.Nedeni ise Marmara denizine doğru eğimli bir topoğrafyası olmasıdır. Yani Küçükçekmece ve Avcılar'da deprem olduğu vakit biz Marmara denizine doğru kayıyoruz. Diğer yerlere göre 2 kat daha fazla. Bu da daha fazla, şiddetli hissetmemize neden oluyor. 99 depreminde binaların çoğu devrilerek yıkılmıştır. İçten çökerek değil. Bu da kaymayı doğrulamaktadır.Avcılar'da yaşanır mı yaşanır. İsterse dünyanın en kötü zemini olsun, sen ona göre bina yaparsan o bina belirli ölçülere göre yıkılmaz. Sen en sağlam yerde otur ama oturduğun apartman kötü ise o bina zemin farketmeden yine yıkılır.”

Küçük Kıyamet notları...
Tam 510 sene önce İstanbul'da gerçekleşen küçük kıyamet ismi verilen depreme ilişkin tarihten bazı anekdotlar;
Bundan tam 510 sene önce eylül ayında akşam 22.00 civarında İstanbul'da, Adalar açıklarında 8.00 büyüklüğünde olduğu tahmin edilen bir deprem meydana geldi. Bu öyle şiddetli bir depremdi ki tarihe "küçük kıyamet" olarak geçti.Deprem, Mısır'dan Avusturya'ya kadar olan tüm alanda hissedildi. İstanbul'da Yedikule ile Eğrikapı arasındaki tüm surlar yıkıldı, Edirnekapısı yıkıldı, Galata Kulesi yıkıldı, Fatih Camii çöktü, Beyoğlu'nda yer yarıldı ve yerden kum fışkırdı. Kız Kulesi yıkıldı, 109 camii tamamen harab oldu. 2.Beyazıd'ın eski saray'da kaldığı odanın tavanı çöktü, padişah gece orada olmadığı için kurtuldu. Boyu 8 metreyi aşan tsunami dalgası tüm kıyı semtlerini vurdu. Deprem o kadar şiddetliydi ki Gebze'de konaklayan yaklaşık 360 kişilik bir askeri birlik, başlarındaki Mustafa Paşa ile birlikte toprağın derinliklerinde kayboldu. Deprem sadece İstanbul'u vurmadı, İzmit'e, Bursa'da, Edirne'de ve Dimetoka'da nerdeyse taş taş üstünde kalmadı. Merkez üssü İstanbul olan bu depremin şiddetinden Bolu Kalesi bile yıkıldı.
Deprem uzmanları Gelibolu'dan Bolu'ya kadar olan alandaki tek parça fayın bu depremde kırıldığını ve bu topraklarda bu büyüklükte bir depremin yaklaşık 500 yılda bir gerçekleştiğini söylüyorlar.
Bu depremde İstanbul'da 5000 kişi ölmüş, kentin nüfusunun 50.000 civarında olduğu tahmin ediliyor, buna göre her 10 kişiden biri ölmüş demektir. Şu an İstanbul nüfusu 18 milyon civarında. Aynı deprem tekrarlanırsa kaç kişinin ölebileceğin tahminini sizlere bırakıyorum...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi