Deprem mi o da ne?

Türkiye de herhangi bir yerde ne zaman 5 ve üzeri bir deprem olsa hep gözler İstanbul'a çevrilir. Ve hep "İstanbul depremi geliyor mu?" diye soru sorulur da hep aynı tas aynı hamam bir hafta içinde diğer depreme kadar her şey unutulur gider. O yüzden ne o koca koca profesörler ne  o bilim insanları ne de deprem tahminciliği yapan yerli yabancı kahinlere de kimse aldırmaz. Biz yazdığımızla avunur büyük çoğunluk o umursamazlık ve aymazlıkla yaşar gider arkadaşlar. Birilerinin dediği gibi deprem fıtratımızda vardır kısaca ölen ölür kalan sağlar bizimdir. Maalesef bugün ülkeyin yöneten üst akılda budur.
Klasik açıklamalar
Birde deprem sonrasında iktidarın kendi grubuyla toplanıp araya sırf onlardan değil diye almadığı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu yokkuğunda yaptığı klasik açıklama hepimizi acı acı güldürdü.
Ortada çok ciddi bir durum var. Olası bir depremde onbinlerce insanın diri diri toprağa gömüleceği milyonlarca dolarlık ekonomik kaybın yaşanacağı bu ciddi deprem olgusuyla yüzeysel kendi çıkarına ne yarıyorsa o algıyı yaratmak isteyen küçük hesapçı zihniyet hepimizle dalga geçiyor kendince..
Şu anki yaşadığımız deprem travmasında durum bu. Aslında hepimiz çok iyi biliyoruz ki deprem öldürmez bina öldürür amma binalara yönelik son 20 senedir atılan çok ciddi bir adım yok. Yeniden dönüşüm de safsata çıktı. Üç beş yandaş müteahhit dışında yolunu bulan kimse yok. Yani anlayacağınız İstanbul depremi tehdidi olsa olsa herkesin çenesini  yoruyor gerisi koca bir hiç...
Birde aklımda kalan küçük bir örneği anımsatıp bu deprem işine bu yazılık nokta koyayım. Bir süre önce Kartal'da bina çökmüş enkaz altında onlarca kişi kaşmıştı. AFAD, İtfaiye, kurtarma ekipleri ilkyardım vs İstanbul seferber olmuş günler sonra enkazdan ceset yada yaralı çıkartma işi son bulmuştu. Binlerce binanın enkaza döneceği bir kentte kurtarma durumunu siz gözünüzde canlandırın gayri. Son sözğm bu ülkede bu kafayla deprem önlemi vs işler zor olur. İşimiz Allaha kalmıştır. Herkese sevgiler sunarım

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi