Çocuklara kıymayın efendiler!

Son günlerde hepimizi derinden yaralayan istismar ve tecavüz iddiaları bu iğrenç konuyu tüm çıplaklığıyla tartışmamız ve acilen çözüm bulmamız gerektiğine inanıyorum. Bugün bu yazı da bunları ele alacağım elbette uzman görüşleri ve istatistikler eşliğinde. Amacım kimseyi potansiyel tecavüzcü, sapık, pedofili olarak suçlamak değil ancak bunların hepsinin belki de yanıbaşınızda olduğunu sokaklarda birlikte gezdiğimizi, aynı masalarda yiyip içtiğimizi hatta birlikte yatıp kalktığımızı kimi zaman saygı duyup ellerini öptüğünüzü de anımsatmak isterim dostlar. Bu yazı son derece karamsar bir yazı olacak. Umarım sabırla okur ve kendinizi, çevreniz bu çoğu bilimsel açıklamalar ve yaşanmışlıkları acilen yeniden değerlendirirsiniz.
 

P*rnocular her yerde!
Bakın kısa bir notu paylaşayım da halimiz görün. Türkiye'de internet kullanıcılarının yüzde 65'i p*rno film izleme amacıyla internete giriyor. Emniyet'in tespitine göre bu yüzde 65'lik p*rno meraklısının yüzde 40'ı da çocuk p*rnosu için internete giriyor. WPR'nin 2020 yılında yayımladığı tecavüz istatistiklerine göre, Türkiye'de her 100 bin kişiden 1.5'i zorla cinsel saldırıya uğruyor. 119 ülkenin yer aldığı listede Türkiye 99. sırada yer alıyor. Bakın Dostlar ! Çocuğun cinsel istismarı sadece fiziksel temas değildir; duygusal, sosyal ve hukuksal boyutları olan, istismara uğrayanlardan kısa ve uzun dönemde yıkıcı etkilere sahip ciddi bir toplumsal sorun. Cinsel istismar, cinsel dokunma, cinsel sömürü gibi birçok şekilde olabilir. Türkiye'de yapılan çalışmada daha sık kız çocuklarının istismara uğradığı (kız %80.7, erkek %19.3) olarak belirlendi. Farklı bölgelerden toplanılan verilerden yararlanarak oluşmakta olan listede Türkiye, çocuklar için en güvenli 60 ülke arasında 18.sırada yer almakta.Raporda, ülkedeki refah derecesi artmakta olduğu süreçte çocukların ortamda güvenli olduğu dikkat çekildi. 60 ülkeden 34 ‘ünde çocuklara istismara dair suçlarla ilgilenen özel emniyet birimleri bulunurken, yalnızca 6 ülkede erkeklere yönelik suçlar kayıt altına alınmaktadır.
 

Her dört kadından biri !
Türkiye genelinde kadınların %26’sı 18 yaşından önce evlenmiştir. Türkiye’de kadınların %9’u 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalmıştır. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre de Türkiye’de istismarına uğramış çocuk oranı % 33. Tüm dünyada kadınların %20’sinin, erkeklerin ise %5-10’unun çocukluk çağlarında cinsel istismara maruz kaldıkları, saptanan cinsel istismar vakalarının %20-25’inin ise ensest vakaları olduğu bildirilmiştir.
 

Cinsel istismar istatistikleri
Adalet Bakanlığı'nın 2021 yılına ilişkin adli istatistikleri, suç oranlarında yaşanan artışı gözler önüne serdi. Özellikle hırsızlık, dolandırıcılık ve yağma gibi suçları kapsayan malvarlığına karşı işlenen suçlar, Türkiye'de en fazla işlenen suç grubu oldu. Geçen yıl bu suçlardan 2 milyon 461 bin dosya açıldı. Tüm suç grupları içinde uyuşturucu suçunun oranı yüzde 5'e yükselirken, açılan dosya sayısı geçen yıl 422 bine çıktı. 2021'de 127 bine yükselen cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarda ilk sırayı 44 bin rakamıyla "çocukların cinsel istismarı" aldı.Türkiye’de ki çocukların içinde bulunduğu karamsar tabloyu da gözler önüne serdi. Ancak Adalet Bakanlığı 2019 Yılına dair Adli İstatistik sonucuna göre ise , Türkiye ‘de cinsel istismar suçu son 8 yılın rekorunu kırmıştık. 2019 yılında bu suçtan 28 bin 360 dava açılırken davaların %55’i mahkumiyet ile sonuçlandı. 2015 yılına göre %50 artış görülmektedir.
 

Veriler ürkütüyor
Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu son 8 yılın en tepe noktasına ulaşmış durumda. Verilere dayanan, ceza mahkemelerinde 2019’da çocuğa cinsel istismar suçundan 28 bin 360 dava açıldığı görülüyor. Davaların 15 bin 651’i mahkumiyet le sonuçlanırken 6 bin 420 beraat kararı almış durumda. Sayı olarak diğerlerine göre daha az, fakat toplumsal ağırlığı daha fazla olan uyuşturucu ve cinsel suçlardaki arış da dikkat çekti. Örneğin 2020'de cinsel dokunulmazlığa karşı 112 bin 811 suç iddiası kayda girerken, bu rakam 2021'de 127 bine yükseldi. Bu suçtan açılan davalarda ise 36 bin 16 kişi mahkûm olurken, 14 bin 803 kişi beraat etti.
 

Çocuklara cinsel istismar
Bu suç grubu içerisinde en fazla sayıyı, "çocukların cinsel istismarı" oluşturdu. 2020'de 39 bin 663 çocukların cinsel istismarı suçu işlendiği iddiası kayda alınırken, 2021'de buna ilişkin suç iddiası 44 bin 880'e yükseldi. 2021'de cinsel suçlardan yürütülen soruşturmaların 43 bin 15'i davaya dönüştü. Oransal olarak ise cinsel suçların diğer suç grupları içerisindeki oranı 2020'de yüzde 1.6'dan 2021'de yüzde 1,5'a düştü.
 

Pedofili bozukluğu
En az altı aylık bir süre boyunca, ergenlik öncesi çocuk ya da çocuklarla (genellikle 13 yaşında ve daha küçük olanlarla) cinsel etkinlikte bulunmakla ilgili, yineleyen, cinsel yönden uyarıcı yoğun düşlemler (fantezi), cinsel dürtüler ya da davranışların bulunması.Kişi, bu cinsel dürtülerine göre davranmıştır ya da cinsel dürtüleri ya da düşlemleri klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya ya da kişiler arası güçlüklere neden olur. Kişi, en azından 16 yaşındadır ve A tanı ölçütünde sözü edilen çocuk ya da çocuklardan en az beş yaş daha büyüktür.
 

Yaşları 40-70 arasında!
Diğer cinsel saldırı yapan gruplarla karşılaştırıldığında pedofilik bireylerin daha büyük yaş grubunda oldukları, eylemlerin yapıldığı ortalama yaşların ise 40-70 arası olduğu gösterilmiştir. Bunların %60’ında kişilik bozukluğu olduğu; bu grubun %25’inde obsesif-kompulsif, %22.5’inde antisosyal, %20’sinde narsistik ve %20’sinde de çekingen kişilik bozukluğu olduğu bildirilmiştir. Ayrıca pedofili hastalarında % 50-70 oranında diğer parafililer (sürtünmecilik (fröttorizm), teşhircilik (ekshibisyonizm), röntgencilik (voyurizm), sadizm) ek tanı olarak bulunabilmektedir.
 

Sessiz kalmayı tercih ediyorlar
BBC araştırmasında Cezayir, Mısır, Irak, Ürdün, Kuveyt, Lübnan, Fas, Sudan, Suriye Tunus, Yemen ve Filistin'deki 25 bin kişiyle görüşme yapıldı. Bu, hem görüşülen kişilerin ve gidilen ülkelerin sayısı, hem de sorulan sorular dikkate alındığında, bugüne kadar cinsel şiddet konusunda bölgede yapılmış en kapsamlı araştırma. ABD'deki Princeton Üniversitesi'nde yer alan Arap Barometresi adlı bir araştırma şirketi tarafından yürütüldü.Araştırmaya göre, Tunus ve Irak'ta cinsel şiddet mağduru olduğunu söyleyen erkeklerin oranı, kadınlardan daha fazla. Tunus'ta fark sadece yüzde bir, ancak Irak'ta çok daha fazla. Irak'ta cinsel tacize maruz kaldığını söyleyen erkeklerin oranı yüzde 39'ken, kadınların oranı yüzde 33...Cinsel şiddete maruz kaldığını söyleyen erkeklerin oranı da yüzde 20, kadınlarda bu oran yüzde 17. Cinsel şiddet uygulayan erkekler de çoğunlukla 'aileden'.
 

Pedofili vakaları
İstatistiklere baktığımda aslında bilinenden daha fazla çocuk tacizi vakasının hem Türkiyede hem de dünyada var olduğunu gözüyoruz. Avrupa ülkeleri ve ABD de pedofili vakaları tırmanıyor. İtalyada her gün iki çocuk cinsel tacize maruz kalıyor, yılda 21 bin pedofili vakası yaşanıyor. Dünyada son 4 yılda çocuklara yönelik taciz veya şiddet uygulamaları yüzde 90 arttı. Tecavüzcülerin tahminen yüzde 5'i ortaya çıkarken yüzde 95'i gizli kalıyor. Ensest ilişkilerin ise binde biri ortaya çıkıyor. Adliyelerdeki 4 tecavüz davasından biri çocuklarla ilgili. İnternet kullanıcılarının yüzde 60'ı p*rno, bunların da yüzde 40'ı çocuk p*rnosu sitelerini ziyaret ediyor.


 

Toplumda rahat saklanıyorlar!
Pedofilik kişilerin fantezilerinin de genellikle benliğe yabancı (egodistonik) ve rahatsız edici olmadığı bilinmektedir. Bu nedenle psikiyatri kliniklerine tedavi başvurusu yapmaları çok nadir olup, genellikle çocuğa cinsel taciz nedeniyle adli olaylar sonucu kliniklerde görülürler. Pedofili olgularının savunma örüntülerini inceleyen çalışmalar, kullandıkları savunmaların genel olarak beş başlık altında toplandığını göstermiştir: Bunlar inkâr (“çocuğu kucaklamak suç mu? ” vb.), küçümseme (“sadece bir kez oldu,” vb.), akla yatkın hale getirme (“erkek çocuklardan hoşlanan biriyim”, “çocuk sapığı değilim” vb.), uydurma (“araştırma projesi için kullanıyorum” vb.), saldırma (çocuğa, polise, doktora vb.) olarak belirlenmiştir. Cinsel istismar olgusunun yaşandığı aile üyeleri arasında ise en sık kullanılan savunma mekanizması yadsıma (inkar) olup, küçümseme, mantıksallaştırma (rasyonalizasyon) ve bilişsel çarpıtma gibi diğer patolojik savunma mekanizmalarının da sık kullanıldığı dikkat çekmektedir.
 

Çocuk p*rnoları her yerde
İstanbul'un işlek merkezleri Kadıköy ve Tahtakale'de çocuk p*rnosu CD'leri sokakta pazarlanıyor. Buna karşılık, polisin çocuklara yönelik cinsel istismarla ilgili özel birimi yok. Yeni TCK'da bile cezalar yetersiz. Daha önce bu suçtan yakalanan öğretmen Ö.İ 10 ayda serbest kaldı. Vakalar ağırlıklı olarak çekirdek ailede yaşanan bu olay, çoğu zaman çocuğun veya annenin susması ile örtbas ediliyor.Yetimhanelerdeki çocuklar, hapishanelere küçük yaşta düşen çocuklar sürekli cinsel tacize maruz kalıyor ve dışarı çıktıklarında kimisi aynı eğilimlere sahip ve sorunlu bireyler olarak hayatlarına devam ediyorlar
 

Safız diyorlar!
Pedofili hastaları, kendilerini saflığı seven olarak adlandırırken, çocuklara yaklaşımlarını saflığa ve temizliğe duyulan en üst düzey sevgi olarak tanımlıyorlar. Akıl hastalığı veya kanıt yetersizliği nedeniyle beraat eden pek çok pedofili hastası bugün çocuklarımız için tüm dünyada tehlike yaratmaktadır.Hapishanelere düşen bu suçlular, içeride mahkumların kendi iç infaz yöntemleri ile öldürülmekte olsalar da aslında hapishaneler de küçük yaşta çocukların istismara uğradıkları yerlerdir.
 

Türkiye'de büyük artış var
Türkiyede bu tarz davalar son 5 yıldır gündeme sıklıkla gelmeye başladı. Bu da ilk başta söylediğim endişemi destekleyen bir bulgu. 1940lı yıllar Türkiyesinde bile doğuda bu tarz olayların yaşandığı ve hava karadıktan sonra çocuklarının dışarda oynamasını istemeyen ailelerin ayısı oldukça yoğunluktaydı. Halk arasında çok fazla konuşulmayan ancak zaman içerisinde hastalığın teşhisinin konduğu, yasalara bağlandığı bu konu dünyanın gidişatındaki büyük bir toplumsal problemdir.
 

Kullanıcıların yüzde 65'i p*rnocu !
Türkiyede de durum farklı değil: Kayıtlı internet kullanıcılarına ve internet kafelerde kullanımlara yönelik araştırmalara ait istatistiklere göre; Türkiye'de internet kullanıcılarının yüzde 65'i p*rno film izleme amacıyla internete giriyor. Emniyet'in tespitine göre bu yüzde 65'lik p*rno meraklısının yüzde 40'ı da çocuk p*rnosu için internete giriyor.İstanbul'da son 8 ay içerisinde Güvenlik Şube ve Mali Şube Müdürlüğü ekiplerinin sadece seyyar tezgahlara yönelik operasyonlarında 485 kişi p*rno cd sattıkları gerekçesiyle gözaltına alındı. Bu kişilerin tezgahlarında 22 bin 500 cd ele geçirildi. Ele geçirilen cd'lerin yaklaşık yüzde 40'ının yine çocuk p*rnosu olduğu öğrenildi. Üstdüzey bir Emniyet yetkilisi Türkiye'de çekilmiş çocuk p*rnosu bulunmadığını söyledi. Piyasada satılan çocuk p*rnolarının daha çok eski doğu bloku ülkelerinde çekilen çocuk p*rnoları ile Yugoslavya'daki savaştan kaçan çocukların kamplarda çekilen tecavüz görüntüleri oluduğunu ifade eden yetkili şunları söyledi: 'Bunları internetten indirip, çoğaltarak, özellikle Tahtakale ve Kadıköy gibi halkın kalabalık olduğu yerlerde satıyorlar.
 

Sorumluluğu herkes almalı
Ülkemizin de taraf olduğu ‘Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Bildirgesi’ne göre, 18 yaşını doldurmamış olan herkes çocuktur. Çocukların yetişkinlerden farklı fizyolojik, psikolojik, fiziksel ve davranışsal özellikleri olduğu, sürekli büyüme ve gelişme gösterdiği, bakımlarının bir toplum sorunu olduğu ve bilimsel yaklaşımlarla herkesin bu sorumluluğu yüklenmesi gerektiği belirtilmektedir. Genel uluslararası ölçekteki belgelere ve Çocuk Koruma Kanununa göre 18 yaşını doldurmayan kişiler, bedensel, zihinsel, ahlaki, sosyal ve duygusal gelişimini tamamlamamış, çocuk doğurma sorumluluğu taşımaya hazır olmayan, ihmal veya istismara açık bireyler sayılmakta ve bu bireyler “korunma ihtiyacı olan çocuklar” olarak nitelendirilmektedirler. Bu nedenle on sekiz yaşının altında yapılan her evliliğe “çocuk evliliği”, evlenen kız çocuğuna ise “çocuk gelin” denilmektedir. Türk Medeni Kanunu ise 17 yaşını doldurmadan evlenen kız çocuğunu çocuk gelin saymaktadır. Yani Türk Medeni kanununda 17 yaşını doldurmamış kızlar, çocuk koruma kanununa göre 18 yaşını doldurmamış kızlar ve Türk ceza kanununa göre 15 yaşını doldurmamış kızlar çocuk gelin olarak nitelendirilmektedirler. Bu durum, hukuki anlamda bariz bir çelişki olduğunun göstergesidir.
 

Çocuk yaşta tecvüze uğruyorlar
Türkiye genelinde kadınların %26’sı 18 yaşından önce evlenmiştir. Türkiye’de kadınların %9’u 15 yaşından önce cinsel istismara maruz kalmıştır. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin yaptığı araştırmaya göre de Türkiye’de istismarına uğramış çocuk oranı % 33. Tüm dünyada kadınların %20’sinin, erkeklerin ise %5-10’unun çocukluk çağlarında cinsel istismara maruz kaldıkları, saptanan cinsel istismar vakalarının %20-25’inin ise ensest vakaları olduğu bildirilmiştir.
Çocuklar kolayca güven duydukları, kolayca korkutulabildikleri ve kandırılabildikleri için istismara çok açıktırlar. İstismar eden kişi yakınları ya da akrabaları ise, tacizci tehdit etmişse, hiç kimsenin kendilerine inanmayacağını, anne babalarının ve sevdiklerinin gözünde değerlerini yitireceklerini, etiketleneceklerini düşündüklerinden veya cinsel istismarı anlamaya da anlatma kapasiteleri henüz gelişmemiş olduğundan çocuklar yaşadıkları istismar olayını anlatmazlar ya da anlatamazlar. Bununla birlikte aynı yaşlarda olan iki çocuk arasında geçen cinsel içerikli, gösterme ya da dokunma tarzı eylemler, zorlamanın olmadığı bazı durumlarda cinsel oyun olarak adlandırılabilmektedir. Her iki çocuk da dört yaşın altındaysa ya da iki çocuk arasındaki yaş farkı dört yaştan az ise ve çocuklar eylemi tam olarak kavrayacak olgunlukta değilse bu durum cinsel oyun olarak değerlendirilmektedir. Çocuklara cinsel istismarda bulunmanın tıbbi bir tanı olmadığı, her çocuğa cinsel istismarda bulunan kișinin de pedofilik olmadığı bilinmektedir. Pedofili ya da diğer bir tanımıyla sübyancılık, toplumda nadir görülen bir ruhsal bozukluk olup günümüz psikiyatri sınıflandırma sistemlerinde cinsel nesne seçimi bozuklukları olan ‘parafililer’ yani ‘cinsel sapkınlıklar’ ana kategorisi altında yer almaktadır.

SON SÖZÜM; Koşuyor altı yaşında bir oğlan, Uçurtması geçiyor ağaçlardan. Siz de böyle koşmuştunuz bir zaman.Çocuklara kıymayın efendiler.Çocuklara kıymayın efendiler. Bulutlar adam öldürmesin. Nazım Hikmet Ran
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi