Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Bahçıvandan çok şair

Almanya’da Frankfurt'a hiç gelmemiş, görmemiş olsa bile adını duymuş olan çoktur. Almanya'nın ortasında bir şehir. 750 bin nüfusuyla Almanya'nın beşinci büyük şehri. Uluslararası bankacılık merkezi. Şehri ikiye bölen Main nehrinin her iki kıyısında sayısız müze. Gökdelenleriyle ünlü. 2013'ten beri Eskişehir ile kardeş şehir. Goethe, Schopenhauer, Habermas, Adorno, Fromm gibi pek çok yazarın, düşünürün yuvası. Roma İmparatorluğu'nun taç giyme töreninin yapıldığı kent.
* * * *
Frankfurt, her yıl dünya kitapçılığının kalbinin attığı da bir yer. Bu yıl da 75. Uluslararası Kitap Fuarı Salı akşamı başladı. Pazar akşamı sona erecek. Fuar korona salgını, Ukrayna Savaşı’ndan sonra Hamas-İsrail çatışmasının gölgesinde başladı. 2015 yılının konuk ülkesi Endonezya'nın yanısıra Malezya ve Arap ülkelerinden iptaller geldi. Fuara her yıl yaklaşık 100 ülkeden 7 bin civarında yayıncı katılıyor.
* * * *
Fuarın bu yılki konuk ülkesi Slovenya. Alpler ile Adriyatik arasında küçük bir ülke. Yaklaşık iki milyon nüfusa sahip. Eskiden sosyalist Yugoslavya'nın bir parçası olup 1991'deki bağımsızlığından sonra Batı'ya gelen bir ülke. AB ve NATO üyesi, para birimi de Avro. Dünya edebiyat haritasında neredeyse görünmez durumda. Şimdi fuarın onur konuğu olarak dünya sahnesine çıkmak istiyor. En öne çıkan ismi de filozof Slavoj Zizek. Sanırım Türkiye’de de tanınan bir isim.
* * * *
Slovenya’nın fuar sloganı “Kelimelerin peteği”.Niye diye sorulunca şöyle diyorlar; Sadece Slovenya’da bulunan nadir arılar var. Uçuyorlar en iyi nektarları toplayıp özel yerel ballarını yapıyorlar. Aynen edebiyatta olduğu gibi.‘ Güzel bir benzetme bence. Ülkede yalnızca 150 kitapçı ama 280'i aşkın halk kütüphanesi varmış. Halk kütüphanelerden ödünç kitap alıp okurmuş. Yılda yaklaşık 23 milyon kitap ödünç alınıyormuş. Yakınlarda kütüphane yoksa “Biblio-Bus” haftada bir veya iki kez gelirmiş. Türkiye için örnek olabilir.
* * * *
Sloven yazarların az tanınmasının iki sebebi olduğu söyleniyor. Birincisi, Slovenyalılar şiiri çok seviyormuş. Her yıl en az 300 şiir kitabı yayınlanıyormuş. Slovenya Kitap Ajansı yetkilisine sordum. ‘Biz de bahçıvandan çok şair var‘ diyor. Yayınlanan kitapların neredeyse üçte biri de çocuk kitaplarıymış. Peki bu durum nasıl ortaya çıkmış diye sorunca şöyle diyor. ‘Slovenyalılar yüzyıllarca yabancı yönetimi altında kaldıkları için oldukça sessizdi. Edebiyatı “bir tür şifreli iletişim” olarak gördüler.‘
* * * *
Değerli dostum Doğan Hızlan, son yıllarda aksatsa bile 1970’lerden beri Frankfurt Kitap Fuarı’nı izlerdi. Hatta fuar direktörü ile ortak bir kitap da yayınlamıştı. Hep şöyle der: ‘Frankfurt Kitap Fuarı’nı yıllarca ziyaret eden biriyim. Onun etkisini, işlevini, uluslararası alandaki yerini gözlemledim. Ben Türk edebiyatının, sanatının, kültürünün, Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtılmasının, gerek siyasal gerek kültürel açıdan, bu yolla olacağı kanısındayım. Ama fuar sadece kapalı alandaki standlardan ibaret değildir. Dışardaki etkinliklerle de öne çıkar' diyor.

* * * *
Dostuma katılıyorum. Ben de şöyle düşünüyorum. Avrupa’da en fazla Türk/Türk asıllının yaşadığı Almanya’da bu fuar bir fırsat olarak değerlendirilmeli. Fuarda belki sembolik bir stand açılabilir. Ama aynı günlerde fuar dışında Türklerin yoğun olduğu bölgelerde çocuk, genç, yetişkin Türklere/Türk asıllılar için fuar etkinlikleri adı altında paneller, okuma akşamları veya benzeri etkinlikler düzenlenebilir. Ayrıca tüm bu etkinlikler, simultan tercüme aracılığıyla yeterli Türkçe bilmeyen gençler, çocuklar için de yapılabilir. Bu da onlarda en azından Türk edebiyatı için ilgi uyanmasına yardımcı olabilir. Siz ne dersiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi