Halit Çelikbudak

Halit Çelikbudak

Almanya’da zor günler

Almanya deyince akla ABD, Çin ve Japonya’dan sonra dünyanın dördüncü büyük ekonomisi, Çin ve ABD ile birlikte dünyanın en büyük ihracat ülkesi, 3,9 trilyon Euro Gayri Safi Yurtiçi Hasıla veya kişi başına 46 bin Euro milli gelir gibi çarpıcı rakamlar gelir. Bu veya benzer rakamlar aslında ekonomik açıdan Almanya’ya duyulan güvenin temellerini oluşturur. Bir bakış açısına göre, böyle ekonomik verilere sahip bir ülkeyi koalisyonla bile yönetmek çok kolay olmalı diye düşünülür sanırım.

* * * *

Bir başka açıdan bakınca pek de kolay olmadığı görünüyor. Koalisyon hükümeti yılbaşı öncesi çok zor günler geçiriyor. Almanya yeni yıla ilk kez bütçesiz giriyor. Korona, Ukrayna savaşı ve enerji krizinden sonra hükümet bütçe anlaşmazlığıyla sarsılıyor. 2024 yılına ait bütçedeki 17 milyar Euro açığın nasıl kapatılacağı günlerdir tartışılıyor. Sosyal demokratlar refah devletinin dokunulmaz olduğunu ilan ediyor, sosyal yardımları kısıtlamaya karşı çıkıyor, hatta artırılmasını istiyor. Yeşiller ise ekolojik dönüşüme yönelik projelerde kısıtlama istemiyorlar.

* * * *

Koalisyonun küçük ortağı Liberaller ise devletin daha da borçlanmasına karşı çıkıyor, tasarrufa gidilmesini istiyor. Henüz ufukta bir uzlaşı gözükmüyor. Alman Anayasası’na göre, yasa ile belirlenmiş çok özel durumlar dışında devlet borçlanamıyor, denk bütçe yapmak zorunda. Borç freni adı verilen Anayasa Maddesi’ni değiştirmek ancak muhalefetin de desteğiyle mümkün, ama muhalefet destek vermiyor. Anayasa Mahkemesi de Kasım ayında verdiği karar ile bütçe hilesini engellemiş, bütçedışı fonlarda uyarıda bulunmuştu.

* * * *

Tam iki yıl önce 7 Aralık 2021'de Sosyal Demokratlar, Yeşiller ve Liberaller arasında koalisyon anlaşması imzalanmış, bir gün sonra da Olaf Scholz yeni şansölye seçilmişti. Yani bugünlerde hükümetin devre arası. Alman medyası ‘iki yıl sonra sanki koalisyon tükenmiş, giderek dağılmakta olan bir proje gibi görünmeye başladı‘ diyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin yorumunda ‘Yönetme arzusu coşkusuyla, başlangıçta üç parti arasındaki farklılıklar görünmedi. Şimdi çelişkiler bütünüyle ortaya çıktı‘ deniliyor.

* * * *

Bir başka gazete ‘Hükümet 2025 sonuna kadar sürebilir mi?‘ diye soruyor ve devamında ‘Halkın hükümete güveni o kadar düştü ki, yakında bunu ölçmek neredeyse imkansız hale gelecek. Anketlerde güven sadece yüzde 14'te‘ diyor. Koalisyon ortakları sabit fikirlerin içinde sıkışıp kalmış gibi görünüyor. Şansölye Scholz tarafından iki yıl önce bir araya getirilen koalisyonun sanki dikişleri sökülüyor.

* * * *

Hafta sonu sosyal demokratların Berlin’de kurultayı vardı. CHP genel başkanı Özgür Özel de misafirler arasındaydı. Güven, cesaret ve iyimserlik, kurultayda muhtemelen en çok kullanılan kelimelerdi. Son elli yılda ya şansölye ya da vekilini çıkaran sosyal demokratlara destek hızla düşüyor, 2021 seçimindeki yüzde 25,7'ye karşılık şu an yüzde 14 ila 16 arasında. CHP genel başkanı fark etmiştir mutlaka, kurultayda birlik sergilendi ama yüzde 14-16 vadisinden çıkmak için tek başına birlik bence yeterli olmayacak. Sosyal demokratlar tarihin en düşük noktasında; yalnızca rota değişikliği partiye yardımcı olabilir. Sergilenen birlik de sosyal demokratların rota değişikliği veya buradan bir çıkış yolu bulmasının bir önkoşuluydu, gerçekleşti.

* * * *

Merak edilebilecek soruyu şöyle soralım. Bu koalisyon hükümeti dağılır mı? Peşinen söyleyelim şimdilik dağılmaz. Üç parti arasındaki nihai tek fikir birliği, ayrılmanın olası olmadığı yönünde: Çünkü yeni bir seçimde her üç partinin de seçmen tarafında cezalandırılacağı düşünülüyor/biliniyor. Anketler onu gösteriyor. Yani koalisyonun varlığının sürmesini sağlayan şey birlik ruhu değil, en azından hayatta kalma isteği. Koalisyonun sona erdiğini ilan etmek için henüz çok erken. Gelecek günler ne getirecek bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Halit Çelikbudak Arşivi