Ali İbrahim Önsoy

Ali İbrahim Önsoy

Seçim ve sonrası

Seçim, kendilerine temsil yetkisi veya vekâlet verilecek, yasal şartlara uygun kişi veya toplulukların( parti, dernek ya da meslek odası), bir kısım veya bütün vatandaşlar tarafından tercih ve tespit edilmesi işlemi. Yani seçim toplu bir iradenin birden fazla aday arasında tercihte bulunma durumu.

Siyaset teorilerine göre devlet ve hükûmetin otoritesi yönettikleri insanların ona rıza göstermesi ile ortaya çıkar ve bu durumu somutlaştırmanın temel yolu da seçimdir. Bütün dünyada genel kabul gören yaklaşımlar uyarınca tüm seçimler adil, eşit ve özgür bir ortamda yapılmalıdır.

Günümüze gelene kadar Antik Yunan ve Roma da seçkinler daha sonra da vergi mükellefleri ile erkekler oy kullanabiliyordu. Günümüzde ise 18 yaşını aşmış her bir birey oy kullanma hakkına sahip. Oy kullanmak “özgür” bireylerin hakkı.

İçinde bulunduğumuz toplumsal sistem dünden ne miras almış ise bugün de onu aynen uygulamakta. Seçkin, seçilmiş ya da ekonomik, politik ve askeri gücü kim elinde bulunduruyorsa seçilecekleri de o belirlemekte. Toplumun içinde aday belirleme gücünü elinde bulunduran “onu” yönetmede de belirleyici durumda.

Seçimden seçime hatırı sorulup seçilmiş seçkinleri evine konuk eden için seçim bir itibar görme dönemidir. Toplumsal yaşamda bireylerin evlerine kadar gelip dert dinleme ve sofralarına oturmaya, halkın alışkın olmadığı bir durum. Seçkinler pek istekli olmasa da seçimde seçilmek için oy kullanacak olanlara vaatler verir hediyeler alır. Günümüzde demokrasi yani “seçimde” seçmenin toplumun kendi iradesini değil seçkinlerin seçilmiş aday yapılmış bireylerin seçimi. Bu nedenle seçimlik itibar, seçimlik saygı seçimin bittiği saatte kadar sürer. Sorulduğunda “halka seçim ve seçme özgürlüğü verilmiş” oluyor.

Geçenlerde bir seçim dönemi daha yaşadık. Seçilecek “seçkinler” ilk seçimde yenişemedi ikinci bir seçim yapmak zorunda kalındı. Bir söz vardır “aynılar aynı yerde, ayrılar ayrı yerde” ama burada kim aynı kim ayrı olduğunu anlamak zor. Dini duygulardan beslenen ile laik temelden beslenen birbirinin içine geçmiş. Bu da yetmiyor “milliyetçilik” dar ve geniş açıdan kim savunuyor belirsiz. Birde “emek, ekmek, özgürlük ve demokrasi” eksenli var ama bunların büyük çoğunluğu dün olduğu gibi bu seçim döneminde de başkanlığa ayrı ve meclis üyelerine ayrı oy vererek toplumsal politik duruşlarını sergiledi.

İktidarı elinde bulunduran onu kaybetmemek için her türlü mevcut politikaya uygun oyunları oynar. Kolay değil bugüne kadar kazandığını al senin olsun demez. Zaten seçim öncesi propaganda döneminde doğası gereği yapması gerekeni yaptı. Karşısında yer alan güçler ise normal zamanda birbirlerinin kuyularını kazanların hangi temelde anlaştıkları belirsizliğinde geçici yol arkadaşlığı yaptılar. Geçici yol arkadaşlığı meclise vekil sokulmasıyla son buldu. Şimdi iktidara gelmek için verilen vaatleri uygulama dönemi geldi. Geçmişte yaptıkları bugünün aynasıdır.

Seçim sonuçlandı kazanan söz verdiklerini yerine getirir mi hep birlikte göreceğiz. Partisi içinde daha da güçlenen devlet mekanizmasında kendi anlayışını hâkim kılarak” başkanlık sistemini” getirdi. Şimdi bunu kalıcı hale getirmek için yasama, yürütme ve uygulama mekanizmasını daha da pekiştirmeye çalışacak. Devlet ve hükümet organlarında bunu yaparken çalışanları aynı kap içine koyarak ücret/maaşlarını birbirine yakın hale getirecek. Sadece çalışan değil emeklilerin maaşları ile yaşantılarını asgari yaşam seviyesine getireceği bir gerçek. Öğrenci ve gençlik içlerinden pek azı şanslı olacak kimler mi?

Seçim sonrası verilen sözler tutulacak mı?

İktidar partisi ve ittifakları dışındaki partiler kendi iç hesaplaşmasını nasıl yapacak?

Seçim mevcut sistemin demokrasi oyunu bile olsa bu oyuna kerhen katılan hatta birileri “bir sana bir bana oy” diyenler toplumsal vebali nasıl karşılayacak?

Kazananın eli rahat mı?

Her seçim dönemi sonrası ekonomik kısıtlama politik yaptırım geliyor şimdi de aynısı mı olacak?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ali İbrahim Önsoy Arşivi