Özgürlükten köleliğe mi?

Eski tarihlerde; savaşta esir düşen, ağır suç işleyen, borcunu ödemeyen ve korsanlar tarafından kaçırılan insanlardan köle yapılırmış.

Bu sıralamaya göre bizim köle olmamıza en yakın seçenek “borcunu ödemeyen” ler olabilir. Çünkü yaşadığımız ekonomik kriz sebebi ile yakın bir zaman sonra emekli ve asgari ücretlinin aldığı maaş sadece ev kirasına yetecekti ve kalmayan maaşla gıda, kıyafet ve diğer harcamalar için başvurulacak adres kredi kartı olacaktı. Bu da borcunu ödeyemeyecek duruma gelen bizler için önce bankaların hakkımızda hukuki işlem başlatmasına ve ardından da türk yargısının ‘karar!’ davalının bankaya olan borcunun haciz yoluyla ve/veya eğer haciz edilecek bir şeyi yoksa ceza evine girmesi.. gibi cümlelerin sarf edilmesine gelecekte şahit olabilirdik.

Oysaki bizler MÖ 2002 yılına kadar mutlu, mesut, bahtiyar ve maddi sıkıntısız bir hayat sürerken MS 2023 yılına geldiğimizde elimizden sadece mutluluğumuz değil cebimizdeki paraya varana kadar alınmıştı.

Yani bizler MÖ 2002 li yıllarda araba alırken MS 2023 yılında bırakın araba almayı arabanın vergisini dahi yatıramayacak hale gelmiştik.

Yine MÖ 2002 li yıllarda ebeveynler çocuklarına krallar gibi sünnet ve evlilik düğünleri yaparken. Konu komşu ve akrabalar tarafından takılan çeyrek altın ve bilezikler havada uçuşurken. Hatta düğünü yapmakla kalmayıp ebeveynler çocuklarına ev ve araba alırken.

MS 2023 yılında çocuklarımıza ev araba almak bir kenara. Düğün masrafları ve takacağımız takıları dahi bankadan kredi çekerek yapılmaya çalışılıyordu.

Sadece bu kadar mı?
MÖ 2002 yılında arkadaşlarımızla bir mekana gittiğimiz de hesabı ödemek için birbirimizle yarışırken.

MS 2023 yılında arkadaşlarımızla içtiğimiz çayın parasını dahi Alman usulü ödeyecek duruma gelmiştik.

Ama gelin görün ki günümüz iktidarına göre ekonomimiz uçuyor, sokaktaki Ak Partili seçmene göre uzaya yol yapılıyor. Yurt dışında çalışıp Türkiye’ye geldiğinde her şeyin çok ucuz olduğunu iddia edenler 11.402 lira asgari ücret ve 7.500 lira emekli maaşı ile yaşam mücadelesi veren insanları nankörlükle suçlanıyordu.

Kaldı ki bu ülkede kahvaltı sofrasına peynir alamayan, komşularının kestiği kurban eti dışında para verip et yiyemeyen, maddi durumu olmadığı için çocuklarını okula değil çalışmaya gönderen insanlara yaşatılan bu hayatın sorumlusu siyaset değil uzaya yol yapılacağını inanan cahil toplumdu.

Lakin her asgari ücretliyi ya da her emekliyi bugünün siyasi iktidarını desteklemiş gibi düşünür “bu ışıltılı hayatı siz seçtiniz” diyerek kurunun yanında yaşında yanmasına sessiz kalırsak; dün çocuklarını ısıtmak için saç kurutma makinesini çalıştıran ve sonra diğer odaya giderek tavandaki salıncak demirine ip bağlayıp kendini asan anneyi unutursak aynen savundukları siyaset uğruna insanlığını ve vicdanını kaybeden insanlardan farkımız kalmazdı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hakan Sönmez Arşivi

40+1!

25 Kasım 2023 Cumartesi 00:01