Çatalca olarak dün bir kampanya başlattık. Elazığ ve Malatya’yı vuran depremin olduğu dakika itibari ile Belediye Başkanı Mesut Üner ile bu kampanya hakkında defalarca görüşmelerde bulunduk.AFAD ile görüşmeler sonrası Çatalca Belediyesi, STK’Lar ve Çatalca Halkı ile ortaklaşa bir “Yardım Kampanyası”na giriştik.
Dün (Köşeyi yazarken hala bugün aslında) itibari ile başladığımız kampanya inanılmaz ilgi ile karşılandı. Yüzlerce koli kıyafet, kuru gıda, temizlik malzemesi, bebek bezi, bebek maması… Ve her şeyden önemlisi su… Olmaz ise olmazımız su!
Çatalca suyun cenneti. 3 tır içme suyunu bizlere sağlayan su şirketlerimiz, MİSPAK, MEGA ve GÜMÜŞPINAR su firmalarına ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bu kampanya 30 Ocak 2020 Perşembe sabahına kadar devam edecek iddia ediyorum, eğer bu kampanyayı biraz daha sürdürsek, en az 10 tır ile yola çıkmak zorunda kalacağız. Muhteşemsin Çatalca desem yeridir.
Hele sizlerin yardımlarını kolileyen hanımefendiler, kardeşlerimiz, onların emeklerine ise diyecek sözüm yok.
Lakin tüm bu yardımların içerisinde neler yaşadığımızı bizler biliriz. 80 yaşında bir teyzenin elinde bebek bezleri ile o merdivenler çıkışışı…
Ya o evinde ki tüm oyuncaklarını bir koliye koyan ve kısacık bir not yazan minicik elleri olan evladımıza ne demeli…
İşte o notun fotosu!
Ne diyor notunda;
“Sevgili arkadaşlar, sizlere bu oyuncaklarımı bağışlamak istedim. Umarım beğenirsiniz, tüm dileklerimle.”
İşte biz böyle bir ülkeyiz. İşte biz böyle bir toplumuz. Göz yaşının rengi yok. Acının toplumsalını yaşayan ve bu kadar kısa sürede organize olabilen tek milletiz aslında. Anlayacağınız, Çatalca 7’den 70 değil, 1’den 100’e bir oldu, birlik oldu.
Boşuna demiyoruz. Biz birlikte Çatalca’yız. Teşekkürler Çatalca, Teşekkürler Mesut Üner, Teşekkürler çocuklar, Teşekkürler gençler, Teşekkürler abiler, ablalar, Teşekkürler amcalar, teyzeler… Kısacası Teşekkürler Çatalca…