Geçtiğimiz günlerde Bakırköy'de bir açılışa gittim. Hem başarılı bir iş kadını hem CHP’de siyaset yapan ve aynı zamanda eski bir dostumun açılışıydı. Açılışa Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu da katıldı. Ayrıca kendisi de Bakırköylü olan MHP İstanbul Milletvekili Arzu Erdem, MHP MYK Üyesi Davut Haskırış, MHP İlçe Başkanı ve Ülkü Ocakları Başkanı da açılışa geldi.

Arzu Erdem ile Bülent Kerimoğlu karşılaşınca merhabalar, hoş geldin beş gittin muhabbeti ile başlayan konuşmanın açılışa katılanlar için hazırlanan masada sohbet havasında geçeceğini sanıyorduk ki Erdem’in sorduğu ve hatta tavsiyede bulunduğu bir konuyla alakalı Kerimoğlu’nun çıkışı olayı seyreden herkesi hayretler içinde bıraktı.

Arzu Erdem, Kerimoğlu’na yönetmeliğine aykırı olarak, 'Pazar Yeri Kurma' yetkisinin pazarcılar odasına verildiğini, esnafa attıkları SMS’in de hukuka aykırı olduğunu söyledi. Erdem, bu SMS'in  düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Erdem'in “Sayın başkanım, meclisten alınmayan bir kararı esnafa dikte etmek suçtur. Sizin bu mesajdan haberiniz yoktur diye düşünüyorum. İsterseniz bir bakın ve düzelttirin. Mesajdaki ifadeler sizi sıkıntıya sokar” demesi üzerine ise kıyamet kotu.

Bu arada pazarcı esnafına atılan mesaj merak etmişsinizdir. İşte o mesaj;

“Degerli esnadımız, Bakırköy Cumartesi pazarında yeri olan esnafa inşaat katkı paylarını ödemeleri halinde aynı yerlerinin pazar günleri de tahsis edilmesi yönünde karar alınmıştır. Ancak Perşembe pazarını satışları beklenen hızla ilerlememiş bu nedenle Pazar inşaatının  yapımı da planlanan süreler icinde gercekleşememistir. Cumartesi Pazarını sokaklarda daha fazla kurdurma imkanımız kalmadığından, süreci hızlandırmak için, belediyemizce alınan karara göre Perşembe pazarından yer almayan Cumartesi pazarı esnafına, Pazar günü kurulacak pazarda yer tahsisi yapılmayacaktır. Cumartesi pazarı şu an kuruldugu sokaklardan kaldırıldığından mağduriyet yaşamamanız icin, Agustos ayı sonuna kadar kapalı Pazar inşaatının yapımına katkı saglayacağınızı umar, hayırlı işler dileriz. B273”

Bu mesajdan haberi olduğunu, bizzat kendisinin attığını, yazılan ifadelerde de hiçbir yanlışlık olmadığını dikte eder tarzda söyleyen Bülent Kerimoğlu’nun tavrı bir anda ortalığı gerdi.

Açılışa geldiğini sandığımız Kerimoğlu ciddi anlamda atarlı giderli ve de azdan az çoktan çok tavrı ve ısrarıyla adeta şov yapıp aslında Bakırköy Belediyesi'nin tek adam hakimiyeti ile yönetildiğini de gözler önüne serdi.

Esnafın parasıyla yapıldı

MHP'li vekilin ısrarla gazetecilere dönüp, “Arkadaşlar lütfen bu konuşmalar dışarıya yansımasın” demesine rağmen Bülent Kerimoğlu sanki kamuoyuna demeç veriyormuş gibi “Ben Bakırköy'e değer kazandırıyorum. Kapalı Pazar alanı yapıyorum. Yağışlı havalar ve kış mevsiminde esnaf ve vatandaşlara daha konforlu bir alan sağlıyorum. Ücretsiz otopark imkanı sağlıyorum” demesi üzerine, konuya gayet vakıf olan Milletvekili Arzu Erdem, “Kapalı pazar alanını siz değil, pazarcılar odası tamamen pazarcı esnafının parasıyla yapıyor. Her fırsatta ‘Ben yapıyorum’ diyorsunuz ancak, inşaat bittiğinde üzerine ‘Burası esnafın parasıyla yapıldı’ diye pankart yapıp esnafla birlikte asacağımızı geçtiğimiz günlerde yaptığımız pazar ziyaretinde söyledik. Otoparkın ücretsiz olduğunu söylüyorsunuz, öyle bir şey yok. Ayrıca konuyu uzatmaya gerek yok. Ben iki çocuğu ile birlikte Bakırköy’de yaşayan bir vatandaş olarak kamunun yararını düşünüyorum. Esnafa atılan mesajın yanlış olduğunu söylüyor, sizin de yanlışı göre göre savunmanıza itiraz ediyorum” demesi üzerine Bülent Kerimoğlu bu kez aldı sazı eline başladı yine vatan, millet, Sakarya naraları atmaya.

Bülent Kerimoğlu’nun konudan uzak farklı söylemleri ve ‘Ben şunu yapıyorum, bunu yapıyorum’ diyerek aynı şeyleri tekrarlamasına karşılık, Arzu Erdem masada bulunan ve Bakırköylülerin neredeyse tamamının tanıdığı ve genelde ‘Abi’ diye hitap ettiği Cavit Ganiç’e dönerek, “Abi lütfen benim ne dediğim ortada” demesi üzerine Kerimoğlu'nun tansiyonu yükseldi ve “Buranın Belediye Başkanı benim” şeklinde sert bir ifade ile noktayı koydu. Tabii koyduğu noktanın aslında kendisinin otoriter tavrının ispatı olduğunun farkına vardı mı, ya da bilinçli bir şekilde tartışmayı izleyenlere mesaj mı verdi bilemiyorum. Gerçek şu ki; tartışmayı izleyen herkes siyasi görüş ayrıcalığa girmeden, Kerimoğlu'nun tavrını ve konuşmalarını beyin süzgecinden geçirdi ve tamamen insani bir tavırla Arzu Erdem'den yana tavır aldı.

Adaylığa hazırlanıyorsunuz!

Arzu Erdem'in Bakırköy'e Kapalı Pazar yeri yapımına  karşı olmadıklarını, hem pazar esnafının, hem vatandaşın, hem de belediyenin yararını düşündükleri için konu ile ilgilendiklerini ısrarla söylemesine, hiçbir konuşmasında siyasi parti ismi telaffuz etmeyip Bakırköylü olduğunu ön plana çıkarmasına ve ilçe başkanlıklarının konuyu mahkemeye taşıması sonucu belediyenin işletme ve elde edilen kardan pay alma oranının arttırıldığını söylemesine rağmen Kerimoğlu'nun garip tepkisi devam etti. Pazar alanıyla ilgili süreci kamunun yararı için takip edeceklerini söyleyen Erdem, masada bulunan MHP İlçe Başkanı Turgut İnan’a dönerek “Bakın Turgut Başkan da doğma büyüme Bakırköylü. Olayı bizzat takip etti ve mahkemeye taşıdı. Burada bizim ne karımız var. Amaç kamu yararı” dedi ve Turgut İnan süreci anlatmaya başlamışken, bu kez Kerimoğlu, Milletvekili Erdem’in konuşmalarının önümüzdeki seçimlere hazırlık çalışması olduğunu iddia eti. “Anlaşılıyor ki siz önümüzdeki dönem belediye başkanlığına hazırlanıyorsunuz” dedi.

Burada iftira atıyorsunuz!

Tabii ki Kerimoğlu’nun olayı bu şekilde ifade etmesi, konuşmaları izleyenlerin büyük bir çoğunluğunun CHP’li olmasından kaynaklı algıları farklı yöne çevirmeye çabası olduğu apaçık belliydi. Arzu Erdem, başkanın iddiasının konuyla alakası olmadığını, zaten 3 dönemdir milletvekili olduğunu, belediye başkanlığı konusunda hiçbir düşüncesi olmadığını, Bakırköy’de yaşayan ve çocuklarını büyüten biri olduğunu söylemesine ve hatta, “Allah korusun’ ifadesini kullanmasına karşılık, başını sallayarak alttan alta güldüğü hissedilen Bülent Kerimoğlu, bu kez “Zaten MHP ile CHP arasındaki zihniyet farkı nedeniye biz sizinle anlaşamayız. MHP ile CHP’nin aynı düşüncede olması zaten imkansız” gibi cümleler kurmaya başladı ve ipin koptuğu cümleyi telaffuz etti.

“Siz zaten Bakırköy Spor Vakfı’nı yıktığımızda da vakıftaki hemşehrilerinizin arkasında durmuş ve aynı itirazları yapmıştınız” diyen Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu’na tepki gösteren Arzu Erdem, “Ne hemşehrisi başkan, hangi hemşehri. Burada iftira atıyorsunuz” demesiyle ortam iyice gerildi.

Masanın etrafındaki herkes aslında Kerimoğlu’nun doğruları söylemediğini, Bakırköy Spor Vakfı için, belediye encümeninden 2780 metrekare yıkım kararı çıkmasına karşılık, alanın tamamının (7 bin metrekare) olimpik havuzuyla birlikte yıkıldığını ve vakfın mahkemeleri kazandığını, belediyenin yapılan yıkımla zarara uğradığını ve de yıkılan alana yapılan parkı da Esenyurtlu hemşehrisinin işlettiğini biliyordu.

İstifa edeceğim

Hemen akabinde masada bulunan MHP MYK Üyesi Davut Haskırış, Bülent Kerimoğlu’na dönerek, Arzu hanımın konuşmanın en başında Bakırköyde yaşayan biri olarak olaylara duyarlılığını ifade ettiğini, konuyla alakasız cümleler kurulduğunu, kamu yararı gözeten bir konuşmanın kendisini neden bu kadar rahatsız ettiğini sorması üzerine, yine MHP-CHP polemiğine giren Kerimoğlu, “MHP olarak seçime girin, yüzde 10 oy alın, ben istifa edeceğim” diyerek final cümlesini söyledi.

Ortamın iyice gerildiğini gören mağaza sahipleri, Koç Holding Dayanıklı Tüketim Grubu Başkanı Fatih Ebiçoğlu, Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer ve Arçelik Satış Direktörü Benay Bakışkan’ın kurdele kesimi için aşağıya indiğini söyleyerek, siyasi arenaya dönüşen masadakileri de aşağıya davet etti.  

Hep birlikte kurdela kesimine inildi ve jet hızıyla kesilen kurdelanın ardından Bülent Kerimoğlu’nun da jet hızıyla alandan ayrıldığı görüldü. Geriye MHP Milletvekili Erdem ve Belediye Başkan Yardımcısı Cavit Ganiç kaldı.

Açılışı yapılan mağaza sahibi öncesinde dediğim gibi hem Bakırköylü, hem CHP’de siyaset yapan biri, hem belediye başkanlığına aday adayı olan ve son olarak da Diyarbakır’da Milletvekili adayı olmuş biri olduğu için, katılımcıların tamamına yakını CHP’li ya da oy vermiş kişilerdi. Kerimoğlu’nun gitmesiyle birlikte, açılışa katılanlar birden Cavit Ganiç ve Arzu Erdem’in etrafında toplanarak; atarlı, giderli ve hatta kabadayı tavrı ile Başkanın amacının ne olduğunu sorgulamaya başladı.

İstifasını isteyeceğiz

Başkan Kerimoğlu’nun söylediklerinin doğru olmadığını ifade eden, ilçenin tanıdığı, bildiği, sevdiği ve gençliklerini sol frekanslar içinde geçirmiş bir grup Bakırköylü Milletvekili Arzu Erdem’e dönerek, “Kerimoğlu’nun dediği gibi başkanlığa adaylığınızı koyun, biz size yüzde 10 sınırını aştıracağız, Başkanın da istifasını isteyeceğiz” dedi. 

İşte bu son cümle, Kerimoğlu'nun Bakırköy'deki enkazını ve CHP'yi soktuğu durumu bir kez daha gözler önüne serdi.

Aslında Milletvekili Arzu Erdem’in ricası üzerine belkide bu konuyu yazmazdım ama açıkçası sonrasında kulaktan kulağa duyularak beni arayan ya da arayamayan kişilere ve de kamuoyuna konunun nasıl geliştiğini anlatmak istedim. Bir de Kerimoğlu’nu sosyal medya hesaplarından takip etmeyip, ara sıra ne yazmış diye bakıp yorum yapan biri olarak, jet hızıyla alandan ayrılan Başkanın sosyal medya hesaplarından açılışa katıldığını paylaşmayıp, “Türkiye’nin en modern, kapalı pazar alanının yapımına hızla devam ediyoruz” diye bir cümle kullanarak açılışta olanlara mesaj vermesi biraz da yazmama vesile oldu.

Şunu da eklemek isterim ki; Sayın Başkan hem açılıştaki herkes, hem de tüm Bakırköy halkı pazar alanını sizin yapmadığınızı, yapılacak otoparkın da ücretsiz olmayacağını biliyor.

Son olarak engelli vatandaşlar için yaptığınız çalışmaların devam edeceğini paylaşmışsınız. Gerçekten merak ediyorum ne yaptınız? Bu arada geçtiğimiz günlerde merkezi Bakırköy Zuhuratbaba'da olan Görme Özürlüler Derneği’nin görme engelli öğrencilere burs ve “Edirneden Karsa Beyaz Bastonsuz Kalmasın” kampanyasının sürdürülmesi için 3 gün süreyle düzenlediği Kermes’te neden Bakırköy Belediyesi’ne ait tek bir şey olmadığı gibi Küçükçekmece Belediyesi’ne ait çadır vardı? Merkezi Bakırköy’de olan bir yerde Küçükçekmece Belediyesi’ne ait çadırın 3 gün süreyle olması kermese gelenlere ne düşündürdü sizce?