Sevgili okurlar bundan on yıl kadar önce daha küçük bir çocukken gelecek vaat ediyor diye haberini yaptığım şimdilerin Milli Sporcusu Hasan Celal Yıldırım başarılarıyla ülkemizi ve Çatalcamızı gururlandırmaya devam ediyor.
 

Herkes spor yapabilir ancak böyle büyük başarılar hem sabır hem emek hem azim hem de destek ister. Sanırım yaklaşık 8 yaşlarında tanıdığım Hasan Celal Yıldırım kardeşim azimli ve çalışkan olmasının dışında kendisini doğru yönlendirip destekleyen bir aileye, işini severek yapan, öğrencilerinin başarısı için elinden gelenin en iyisini yapmaya her zaman gayret eden değerli Hocamız Muzaffer Muyan, geçmiş iki dönem Belediye Başkanlığı yaptığı süreçte sporcunun yanında olan ve her anlamda destekleyen Merhum Belediye Başkanı Cem Kara ve yine sporcuyu destekleyen, başarıları ile mutlu olup gururlanan, Çatalca’nın sportif faaliyetlerdeki başarılarıyla adını duyurması için elinden gelen çabayı sarf eden Çatalca Belediye Başkanı Mesut Üner gibi kıymetli kişilerin yanında olması büyük bir şans.

Hırvatistan’da düzenlenen Ümit Genç U21 Balkan Karate Şampiyonası’nda ülkemizi ve ilçemizi temsil eden Hasan Celal Yıldırım’ı 61 kg’da Balkan Şampiyonu olarak bizlere yaşattığı gurur ve mutluluk için teşekkür ediyor, başarılarının daim olmasını diliyorum.


Aramızda kalsın
Geçtiğimiz günlerde yaşadığım ufak bir kaza nedeniyle Çatalca İlyas Çokay Devlet Hastanesi’ne gittim. Akşam saatleriydi ve hastanenin acil bölümü oldukça kalabalıktı. Bu yoğunluğa rağmen beklerken gözlemledim ki doktoru, hemşiresi diğer acil personeli oldukça nazik, özverili bir şekilde herkesle ilgilenmeye çalışıyor ve bu hizmeti görünce mutlu oldum. Acil bölümünde çalışmak zordur. Genelde yorgun, sinirli, tahammülsüz yüzler görürüz. Ancak bu sefer böyle değildi ve bende sosyal medyada paylaştığım küçük bir teşekkür yazısıyla memnuniyetimi dile getirmek istedim. Bu paylaşım sonrası Çatalca Devlet Hastanesi ile ilgili pek çok mesaj aldım. Kimileri memnuniyetini kimleri ise şikayetlerini dile getiriyordu. Kimileri ise benim yazıma şaşırdıklarını ilk defa memnun olan birini gördüklerini söylüyorlardı. Sosyal medyadaki paylaşımlarım sonrası bana gönderdiğiniz mesajlarınız benim için çok değerli bunu belirtmek istiyorum. Her zaman aynı fikirde olmak zorunda değiliz, olumlu ya da olumsuz görüşlerinizi paylaşmanız çok önemli. Doğru eleştiride bulunmak gibi güzel bir şey gördüğümüzde takdir etmek ve bunu da paylaşmak gerektiği düşüncesindeyim. Nasıl ki eleştirirken bir yerde beklentilerimizi, ne istediğimizi ortaya koyuyorsak. Takdir ederken de görmek istediğimiz hizmet bu ve hizmetleriniz bu şekilde olursa hastaneye gelenler memnun olacaktır demek istiyoruz.

Şunu da belirtmek isterim ki bana gelen bazı mesajlar da benim yazıma karşı sitemkar bir tavır vardı. Ne zaman ki yaşadığınız olumsuzluğu benimle paylaşıp, sesinizi duyurmak için haber yapmamı isterisiniz ancak ben sizi umursamam ya da konunun üstünü kapatmak isterim işte o zaman bana karşı sitemkar bir tavır alabilirsiniz. Bir gazeteci olarak her daim olumlu ya da olumsuz kendime göre doğru olan görüşlerimi paylaşmaya gayret ediyorum. Bununla birlikte sizlerin de hakaret içermediği eleştiri ya da takdir her görüşünüzü saygıyla karşılıyor ve kıymetli buluyorum. Fakat artık günümüz şartlarında bilgiye ulaşmakta bilgi paylaşımında bulunmakta çok basit. Sosyal medya üzerinden yapacağınız bir paylaşımla pek çok kişiye ulaşıp, sesinizi duyurmanız mümkün. Sizler de yaşadığınız olumsuzlukları sosyal medya hesaplarınızdan yazacağınız birkaç cümle ile paylaşabilir ve sesinizi duyurabilirsiniz. Ancak biz toplum olarak yaşadığımız olumsuzlukları kamuoyu ile paylaşmak yerine eş dost ile dedikodu şeklinde yapmayı tercih ediyoruz. Toplum ile paylaşırsak alacağımız tepkilerden mi korkuyoruz bilmiyorum fakat şöyle bir tavrımız var; “aman etliye sütlüye karışmayayım, ben uzak durayım.” Herkes bu görüş ile hayatına devam ederse ne yazık ki hiçbir sorun çözüme kavuşamaz. Olumsuzluklar, sorunlar dedikodu ile çözülmez yetkililere şikayetlerinizi ileterek, sosyal medya üzerinden yaşadıklarınızı paylaşarak sesinizi duyurabilirsiniz. Sosyal medya sadece yediklerimizi içtiklerimizi, gezip gördüklerimizi paylaşma platformu değildir. Sosyal medya doğru amaçlarla kullanılırsa toplumsal konularda farkındalık yaratmak için önemli bir araçtır.

Ben isterim ki ülkem de ilçem de hep güzel şeyler olsun ve ben eleştiri yazıları yerine her gün teşekkür yazıları yazayım. Ulus olarak zor günler geçiriyor olsakta umutluyuz, inançlıyız. Yazımı Atatürk’ün sözü ile bitirmek istiyorum. “Bir ulus, sımsıkı birbirine bağlı olmayı bildikçe yeryüzünde onu dağıtabilecek bir güç düşünülemez.”