Sofrada bereket kalmadı

Bugün kısa bir karşılaştırma ile hali pür melalimizi ortaya sermek isterim. Enflasyon diyoruz, pahallılık diyoruz vs. Ama daha vahimi var ki oda masanın olmazsa olmazı ekmek.Ne demişti. AKP'li Özhaseki; "Ekmek 1 TL iken alamıyordunuz,şimdi 5 TL oldu ama alım gücünüz arttı çok rahat alabiliyorsunuz" Peki çok rahat alabildiğiniz başka neler var söyleyin bakalım. Ama önce ekmekte  durum nedir bakalım dilerseniz Durum şu, 1kg ekmek 2018 Haziran ayında 4 lira 52 kuruş iken 2022 Haziran ayında 16 lira 66 kuruş ediyor. Haziran 2018’de ülkemizde net ortalama maaş geliri 2.433 liraya ile tam 538 kg ekmek alınabiliyordu. Haziran 2022’de ise 6.450 lira net ortalama ücret geliri ile artık 412 kg ekmek alınabiliyor. Çalışanların son 4 yılda ekmek kaybı yüzde 39’u bulmuş durumda. Gelin bu hesabı bir de asgari ücret üzerinden yapalım: 2018 Haziran ayında bir asgari ücretli 1.603 lira net maaşı ile 355 kg ekmek alabiliyordu. Bu ekmek haziran 2022’de 271 kg seviyesine düştü. Ve asgari ücrete yapılan son zamla 5500 lira ücrete ulaştık ama ağustos ayı itibari ile asgari ücretle alınan ekmek yine 311 kg ediyor. Nereden bakarsanız bakın çalışanın ekmek alım gücü son zamma rağmen düşmüş durumda. Hatta asgari ücretin son zammı bile çalışanın
ekmek alım gücünü daha ağustos ayında yüzde 10 azaltmış oldu.?  


Ne olacak şimdi?


Şimdi sizlere bir soru sorarak konuyu bırakacağım: Boğaz tokluğuna kim çalışır?  Lütfen cevabınızı seçmen tercihleri eşliğinde veriniz Bakın; Taban sınıf gırtlağa, Üst sınıf paraya,Orta sınıf akla ve vicdana bakar. Orta sınıfı yok ederseniz ne demokrasiyi ne de gelişmeyi sağlayamazsınız!  Ve orta sınıfın canına okundu!  Acıdır ki bugün kimi çocuklar için sadece okul değil, beslenme sorunu da başladı. Başta yerel merciiler başta olmak üzere bu konu gündeme gelmeli diye düşünüyorum.Geçeden de bu konuyu gündeme getirmiştim


Ev araba almak hayal oldu


Ülkeyi yöneten bu talan zihniyeti, milletin sadece parasını, pulunu gasp etmedi. Milletin umutlarını da çaldı. Bir ev, bir araba almak artık hayal oldu. Merkez Bankası daha yeni açıkladı. Geçtiğimiz yılın Temmuz’undan bu Temmuz’a, konut fiyatlarındaki artış, Türkiye genelinde yüzde 174, İstanbul’da ise yüzde 200 olmuş. Geçen yaz İstanbul’da 2 milyon liraya satılan ev, bu yıl 6 milyon liraya satılıyor. Peki, memurun, işçinin, çiftçinin, esnafın geliri, son bir yılda üç kat arttı mı? Elbette artmadı. Türkiye’de konut sahiplik oranı, Erdoğan’ın ucube tek adam rejiminin düğmesine bastığı, 2014’den bu yana sürekli geriliyor. Konut sahiplik oranı, 2014’te yüzde 61,1, 2020’de yüzde 57,9’a gerilemiş.


Üçe katlanan ödemeler


Biz “Dünyada mekân, ahirette iman” diyen bir kültürden geliyoruz. Milletin ev sahibi olma umudunu elinden alan Erdoğan, şimdi tam da seçim öncesi suçunu örtmeye; milletimize umut pazarlamaya çalışıyor. “Bunlar metal yorgunu.” “Bu hükümetin beyin ölümü gerçekleşmiş.” “Tükenmişlik sendromu, bünyeyi ele geçirmiş.” Çoklu organ yetmezliği var.


Toplu konut hayal mi oluyor?


2019’da “her yıl 100 bin sosyal konut projesi” dediler. Bugün “5 yılda 500 bin yeni sosyal konut projesi” diyorlar. Yani bir başka ifadeyle benim oğlum bina okur. Döner döner yine okur. Yapılacak evlerin sayısını bari değiştirin o bile aynı. Tek fark evlerin taksit tutarı. 2019 sonundaki projede; taksitler 894 liradan başlıyor. Bugün bu projede taksitler 2 bin 280 liradan başlıyor. Taksit neredeyse üçe katlanmış. Memleketi ne hale getirdiklerinin göstergesi. Peki, 2019’da açıkladıkları proje nerede? Konutlar ne oldu? Herhalde ağaca çıktı. Ağaç nerede? Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü. Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu…


TOKİ ihaleleri tıkanma noktasında


 CHP'liler açıkladı.  2019’daki proje kapsamında, Tunceli’de yapılması gereken 329 konutun, daha ne ihalesi, ne de yer belirlemesi yapılmış. İnşaat maliyetleri uçunca, kimse TOKİ’den iş almak istememiş. Alan da, işi yarım bırakmış. Son dönemde TOKİ’nin, Ankara, İstanbul, Şanlıurfa, Bilecik, Bingöl ve daha pek çok ilimizdeki ihaleleri iptal olmuş. Müteahhit neyi taahhüt ettiğini bilir. Taahhüdünü yerine getiremeyen müteahhit, hesabını millete verir.


Tarım kredide  göstermelik indirim


Bakın; Tarım Kredi Kooperatiflerinde şu kadar üründe, şu kadar indirim yapıyoruz. Enflasyon düşecek” diye caka satıp duruyorlardı. O göstermelik indirim Tarım Satış Kooperatifleri aracılığıyla enflasyonla mücadele bir ay sürdü. Satış mağazalarında fiyatlar uçtu, gitti. Milletimiz bunların ne yaptığını gördü, notunu da verdi. .


Yoksuldan alıp zengine veriyoırlar


Kur korumalı mevduat miktarı geçen hafta 31 milyar lira artışla 1 trilyon 308 milyar TL'ye ulaştı.” Kur korumalı mevduat rekor kırdı. Geldiğimiz noktada "ekonomiyi enflasyonu karışıklığı hani dış güçler yaptı" diyenler var ya onlara söyleyelim iktidar o dış güçlerin yatırımcılarını ülkeye çekmek için yaptı bütün bunları. Hep söylüyoruz. “Enflasyon en büyük, en sinsi halk düşmanıdır. En adaletsiz vergidir.” Enflasyon milletin satın alma gücünü, fark ettirmeden kemirir. Parasını pul eder. Ne sofrada, ne tencerelerde bereket bırakmaz. Enflasyon zıvanadan çıktığında, tüm fiyatlar birbiriyle yarışmaya başlar. Ama en geride kalan, daima emekçilerin, emeklilerin, dar ve sabit gelirlilerin ücreti, aylığı, geliri olur. “Faiz sebep, enflasyon sonuç” safsatasıyla, enflasyonu şaha kaldıranlar, milletin dişinden, tırnağından artırarak yaptığı tasarrufları elinden zorla aldı, gasbetti.


Enflasyon herşeyi kemirdi bitirdi


Bunu ben demiyorum.İktidarın ağır vesayeti altında iş gören TÜİK’in rakamları diyor. Son bir yılda; üretici enflasyonu yüzde 144. Yüzde 144 enflasyonla Türkiye dünya şampiyonu. Aynı dönemde; mevduatın getirisi yüzde 16, Devlet İç Borçlanma kâğıtlarının getirisi yüzde 26, Borsa İstanbul’un getirisi yüzde 103, Euro’nun getirisi yüzde 83, Amerikan Dolarının getirisi yüzde 112, altının getirisi yüzde 111. Özetle tüm yatırım araçlarının getirisi, enflasyonun altında kalmış. Tasarruf sahibi parasını hangi adrese yatırırsa yatırsın, enflasyon tasarrufunu kemirmiş. Yemiş, bitirmiş… Milletin alın terini, emeğini, yılların çabasını eritmiş. Şahsım yönetimi, milletin elindekini, avucundakini hiç ederken, saray sosyetesini, saray yandaşlarını ve faiz lobilerini abat etmiş. Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir büyüklükteki serveti, vatandaşın cebinden almış, saray sosyetesine, sarayın yandaşlarına ve faiz lobilerine vermiş.

SON SÖZÜM ;"Ekmek herkese yetecekti aslında... Tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami..."  Neyzen Tevfik
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi