Yasakların kralı da yolsuzlukların akla hayale gelmeyeni de, ülkenin dörtte üçünü de ekmeğe muhtaç hale getirerek yoksulluğu genişleterek bugünlere getirdi. Sağolsunlar varolsunlar. Yurttaşlar artık umarım bunların gerçek yüzünü de görüyorlar. Çünkü makyajlar o kadara aktı ki; Ceberrut, kibir abidesi, hakaret etmeyi neredeyse görev bilenlerin durumu ortalığa saçıldı. Bununla da kalmadı.Devleti arpalığa çevirenler, kendi şirektelerine devleti hortumlatanlara birer bire günyüzüne çıktı. Çıksın çıkmaya da devam etsin ki bu halk 20 senedir nasıl bir rüya aleminde yaşarken soyulup çırılçıplak kaldığını iyice anlasın. ha birde şu sıkıştikça başvurdukları "Yanlış yaptık. Hellallik istiyoruz" mavrası var o beni delirtiyor. Türkiye için normalleşen ‘AKP'ye serbest, muhaliflere yasak' anlayışının son örneği futbol sahalarında yaşandı. Fenerbahçe ve Beşiktaş taraftarları, deprem sürecinde yaşananların faturasını hükümete kesti.

Önce batır sonra helallik iste
Fetöcüleri devletin her yerine koyan bunlar. Okyanus ötesine çağrı yapıp" Gel bitsin bu hasret" diyen bunlar. Sonra hata yaptık diyene bunlar. Depremde hala millet enkaz altında kibirlerinden ceberrutluklarından yine de taviz vermiyorlar. Utanmadan sıkılmadan hakaret etmeye de devam ediyorlar. Her yazıda söyleyeceğim neler diyorlar tekrar anımsatayım. Bakınız; Ortaya "hırsız" diyorsun, üstlerine alınıyorlar. "Yedi" diyorsun, üstlerine alınıyorlar."Sattı" diyorsun, üstlerine alınıyorlar."Çaldı" diyorsun, üstlerine alınıyorlar..Sonra ne mi oluyor. Sadece şöyle diyelim. Sen bu kötü üslubu hak etmiyorsun Türkiye! İşte bize dedikleri ve biz sadece birini desek başımızı derde sokacak sözleri, “Geri zekalı, haysiyet fukarası, sefil, zavallı, gafil, eşkıya, çürük, sürtük, siyasi eşkıya, haysiyetsiz, onursuz, sanatçı müsveddesi, edep fukarası, ahlaksız, haysiyet celladı, kan emici, be ahlaksız, be namussuz, be adi,…”Haydi sonra de helallik isterler. Ben hakkımı da hukukumu da bu ceberrutlara kibir abidelerine helal etmiyorum. Kul hakkı yiyenlere helallik bende yok. Kimse kusura bakmasın.

“Hükümet istifa” der mi der vatandaş?
Şimdi statlarda bir kısım taraftarlar hükümet ve siyasi iktidar aleyhine sloganlar attılar ya. Muktedirler kudurdu. Yahu bu taraftar bu ülkenin sahibi sen de hizmetkarısın. Öyle derdiniz ya hep. Niye gocunuyor alınıyorsun. Statta siyasetin kralını siz yapmadinız mı ! Ama şimdi ve sonrası ı futbolda çifte standart! Yandaşa serbest, muhalife yasak…
 

Hafta sonu oynanan Fenerbahçe-Konyaspor ve Beşiktaş-Antalyaspor karşılaşmalarında futbolseverler geniş katılımla, “Hükümet istifa” diye bağırdı. Bu durum Cumhur İttifakı'nın sert tepkisini çekti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ‘futbola siyaset karışıyor' iddiasını dillendirip “Türk futbolunu zillet ve rezalete mahkum etmek isteyenlere göz yummak, alttan almak, sessiz durmak geldiğimiz bu aşamada mümkün değildir” ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin çağrısını duyan Kayserispor, Konyaspor, Rizespor gibi kulüpler protestolara karşı sert açıklamalar yayımladı. Ancak arşiv, futbol kulüplerinin iktidara yakın isimlerle dolu olduğunu göz önüne serdi. İşte onlardan bazıları…

Hepsi AKP'den aday oldu
Muktedirin spordaki yandaşları kankilerinden Kayserispor Başkanı Ali Çamlı, 2015'te AKP'den milletvekili aday adayı olmuştu. Kayserispor, pandemi döneminde küme düşmenin kaldırılması için TBMM'de kulis yapmıştı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki, kulübün onursal başkanı.Hani spora siyaset girmiyor ya devam edelim. Konyaspor Başkanı Fatih Özgökçen 2015'te AKP'den milletvekili aday adayıydı. Özgökçen, AKP Meram Belediye Meclis Üyeliği yaparken büyükşehir meclisinde ikinci başkanvekili görevini de yürüttü. Alanyaspor Başkanı Hasan Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun ağabeyi ve AKP'ye çok yakın bir isim.

Bunlar da yok yok
Söz konusu muktedir iktidar ve yandaşlar olunca siyaset serbest. Devam edelim. Rizespor Başkanı İbrahim Turgut, AKP'ye çok yakın. Turgut'un yönetim kurulu başkanı olduğu Turgut Müteahhitlik, Karadeniz bölgesinde pek çok devlet ihalesini almış bir şirket. Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yeğeni ile evli. Bu kulübün şirketleşip İBB'den Gümüşdağ ve arkadaşlarına satılması, o dönem çok konuşulmuştu. Adana Demirspor Başkanı Murat Sancak, eski AKP'li yeni atan Partili işadamı Ethem Sancak'ın yeğeni. Erdoğan'a yönelik övgüleriyle biliniyor. Ankaragücü Başkanı Faruk Koca, AKP eski milletvekili ve parti kurucularından.

Tüpçü Demirören de var elbette
Futbol, AKP tarafından sıklıkla kullanıldı. Erdoğan'a yakın eski futbolcu ve yorumcu Rıdvan Dilmen'in başlattığı ‘2017 referandumuna evet' kampanyası, milli oyuncular Arda Turan ile Burak Yılmaz'ın katılımıyla ülke çapına yayıldı. Dönemin TFF Başkanı Yıldırım Demirören de ‘Futbol Zirvesi' buluşmasında, “Sayın Cumhurbaşkanım daha güçlü bir Türkiye için ‘Evet' diyen bir Türkiye'ye uyanmak dileğiyle” sözleriyle oyunun rengini belli etti. TFF'nin son üç başkanı Yıldırım Demirören, Limak Holding kurucusu Nihat Özdemir ve Gaziantepli iş insanı Mehmet Büyükekşi'nin futbolun başına geçme serüvenleri de ‘siyasi atama' eleştirilerine hedef oldu.

Çarşı'ya destekten istifaya savruldu
MHP Başkanı Devlet Bahçeli, Vodafone Park'ın açılış törenine Erdoğan'ı protesto etme ihtimaline karşı Beşiktaş taraftarının çağrılmamasını protesto etmişti. Bahçeli, “Çarşı Grubu, Beşiktaş'ın hür ve güçlü sesidir. Haksızlığa gelmez, yalana boyun eğmez. Çarşı centilmendir, siyasi faulleri kabul etmez” ‘tweet'ini atmıştı. Bahçeli, artık Çarşı'ya karşı…

Agaya serbest yurttaşa yasak
İktidar, depremin ardından bilindik reflekslere sarıldı. ‘Siyaset yapmayın’ çıkışı her kriz döneminde olduğu gibi yine devreye sokuldu.Bunların ben demokrasi anlayışlarını seveyim Dostlar! Taraftarların tribündeki ‘hükümet istifa’ sloganlarının ardından bir kez daha ‘siyaset yapmayın’ denilirken hükümet ve yandaşlar afet bölgelerinde, camide, fırsat buldukları her yerde muhalefeti kötüledikleri görüldü. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan sözlerini TSK komutanlarının alkışladığı görüldü. Cami imamları, Cuma hutbelerinin ardından muhalefet partilerini hedef aldığı görüntüler gündem oldu. Erdoğan ve Bahçeli depremin yaşandığı bölgelerde ‘simdi siyaset konuşmanın zamanı değil’ diyerek deprem için dayanışma sergileyen, hükümete eleştirilerde bulunan yurttaşlara ağır hakaretler yağdırdı.

'Hükümet istifa' demek suç değildir
Bakın dostlar. Siyasetten de bu konuda tepkiler var.onlar hükümeti eleştirmenin ve istifaya davet etmenin suç olmadığını anımsatıyorlar. Yurttaşlar tepkisini istediği şekillerde dile getirebilir. Bir futbol maçında 'hükümet istifa' diye bağırmak da buna dahildir. Dostlar. Muktedir diyor ki;"İfade özgürlüğü var ama. İfade ettikten sonra olacakları garanti edemem" Ne güzel demokrasi değil mi. Rahmetlli Uganda Devlet Başkanı İdi Amin'i de bu sözleriyle anmış olayım. Aynı çizgiye düşen bugünün muktedirlerine ne diyelim. Herkese gönlünden geçeni söylemesini öneriyorum bu seferlik. Dostlar!