Yapay zeka, inanılmaz bir boyutta hızla ilerlemeye devam ediyor. Dijitalleşme ve yapay zeka sayesinde sanırım çok tehlikeli bir boyuta doğru ilerliyoruz. Sosyal medya sayesinde hayatlar gözler önünde yaşanıyor zaten fakat şöyle bir şey var ki, sadece istediğiniz bölümleri insanlara gösterme hakkına sahipken, artık belki de istemediğiniz şeyler de ortada olacak. Mesela konum bildirmek istemediğiniz bir fotoğrafı paylaştığınızda, yapay zeka arka plandan sizin konumuzu bulabilecek.

Stanford öğrencileri tarafından geliştirilen yapay zeka, bir resmin konumunu bulabiliyor! “Görüntü Coğrafi Konumlarını Tahmin Etme (PIGEON)” adı verilen yeni bu yapay zeka, tam olarak ismin söylediği şeyi yapıyor. Bu proje başlangıçta Google Street View'u kullanarak fotoğrafların konumunu bulmak için tasarlanmış ancak daha önce hiç görmediği resimler gösterildiğinde yapay zeka çoğu zaman doğru konumu tahmin edebiliyormuş. Bu yapay zekanın performansı, görüntü coğrafi konum belirleme ölçütlerinde etkileyici sonuçlar elde ederek, şehir doğruluğunda %7,7’ye ve ülke doğruluğunda %29,8’e varan oranlarda önceki teknoloji sonuçlarından daha iyi performans sergilemekte. Yani sadece fotoğraf arka planından nerede olduğunuz bulunabilir!

Hazır yapay zeka demişken; Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates, yayınladığı blogda 2024 yılına dair tahminlerini yaparak yapay zekayı listesinin başına koydu. "Yapay zeka inovasyon hattını güçlendirmek üzere" diyen Gates, yapay zekanın yeni keşiflerin hızını daha önce hiç görmediğimiz bir hızla artıracağını öngörüyor. Gelecek yıl yapay zeka alanında yapılan birçok çalışmanın, bu on yılın ilerleyen dönemlerinde büyük bir teknoloji patlamasına zemin hazırlayacağını vurguluyor. Gates, "2024 yılı boyunca yapılacak çalışmalar, gelecek 10 yılın sonunda yapay zeka aracılığıyla büyük bir teknoloji patlamasına zemin hazırlıyor" diye yazdı. Gates, en büyük etkilerden birinin, yapay zekanın büyük miktarda veriyi daha önce mümkün olmayan bir hızda eleyerek keşif hızını artıracağı yeni ilaç keşfinde görülmesini bekliyor. Özellikle ilgilendiği alanlardan birinin yapay zekanın antibiyotik direnciyle mücadele etme yeteneği olduğunu belirtiyor. Ayrıca yapay zekanın dünyadaki her öğrenciye kişiselleştirilmiş bir öğretmen sunma potansiyeline sahip olduğunu ve yapay zekanın sağlık, eğitim ve diğer alanlardaki sonuçları iyileştirerek dünya çapındaki eşitsizliklerin azaltılmasına yardımcı olacağını anlatıyor. Yapay zekayı daha adil hale getirmenin en iyi yolunun ise, ürünleri onu dünya çapında kullanacak insanlara uyarlamaya odaklanmak olduğunu vurguluyor.