Yeni yıl kabus gibi çöktü

NE sağlık alanındaki bilim insanlarının pandemi, ne de ekonomi alanındakilerin faiz döviz kuru enflasyon öngörüleri ve önerileri karar vericiler tarafından dikkate alınıyor. Bu gidişle her iki konuda da toplumun özellikle yoksul ve yoksun kesimlerinin yükü daha da ağırlaşacak ki öyle oluyor. İktidar hayat pahalılığı altında ezilen emeklileri sendika zammı alan ve almayan diye ayırıp 10 milyonu aşkın emekliyi zamsız ve ek zamsız bıraktı. Dostlar. "Dövizdeki köpüğü aldık, enflasyondaki köpüğü de alacağız." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a birilerinin sanırım Dolar kurunun 1 yılda yüzde 82 arttığını söylemesi gerekiyor.
Bir yıl geriden bakacak okursak bunu ; Dolar 4 Ocak 2021: 7.36 TL. 4 Ocak 2022: 13.40 TLYani soruyorum. Nasıl bir köpükmüş! Bira köpüğü herhalde..
DOLAR 14 TL civarında ama etkisi 24 TL gibi! Herşey, doların 18 TL'yi gördüğü zamandan daha pahalı! Neden? Üç günde bir pompaya zam geliyor. Ama güya dolar düştü. Yalanınızı sevsinler. AKP ile Hayaldi gerçek oldu. Pazarlar yangın yerine döndü. Ülke genelinde bir milyona yakın abonenin doğalgazı kesildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ısrarla, “fiyatlar düşecek” demesine rağmen vatandaş etiketlerde hiçbir değişim yaşanmadığını, aksine fiyatı artan ürünler olduğunu söylüyor. En temel sebze meyvelerin fiyatları el yakıyor.
Bu arada Dolar 18 ₺ iken 55 litrelik bir Depo 642 ₺ ye doluyordu. Dolar 14 ₺ civarında artık aynı Depo 750 ₺ ye doluyor. Akaryakıta sayabildiğim kadarıyla 75 günde 46 kez zam yapıldı. Bir depo mazot 1000 TL oldu. Millet, araba taksidi öder gibi akaryakıta para ödüyor. Tüm bunlar olurken Allah kimseyi Benzine 63 Motorine 94 kuruş zam yapana susup, Ekrem İmamoğlu mazotla çalışan toplu taşımaya zam yaptı diye çemkirecek kadar iki yüzlü yapmasın diyelim de anlayan anladı.

 

Hayaller gerçek

oldu ama bir farkla


Hayal olan her şeyi gerçeğe dönüştürdüler, teşekkürler Ak Parti! Yaparsa, Ak Parti yapar! Yaşamının son 20 yılında benzine para vermemiş biri , “Benzin, Almanya’da 1.66 Euro, Türkiye’de 0.89 Euro” diyor. Almanya’nın alım gücü, milli gelir, asgari ücret vs, bu tartışmada iyi gider de, asıl konu o değil. Asıl konu bu saçmalığını, “Nasıl yedirdim” rahatlığı ile uykuya dalması. Yakında depoyu doldurmak için tüketici kredisi çekersek kimse şaşırmasın!
Yeni Türkiye çok güzel değil mi. Camdan bakıyorsun, Suriye, A haber izliyorsun İsveç. Dostlar çok acıdır ki bu güzelim ülkede en büyük soygunlar hala "Sevgili din kardeşlerim" diyerek yapılıyor

 

Ekonomide Tsunami


Üretici enflasyonundan tüketiciye görülmemiş bir tsunami geliyor. Üretici ile tüketici enflasyonu arasındaki fark 44 puan. Bu tüm zamanların rekoru. Bu gelen tsunamiye karşı, başta emekli ve dar gelirlilerimizin korunması şart. Aksi halde çok büyük bir sosyal felaket kapıda. O da ne diyorsunuz. Duyar gibiyim Geliyor gelmekte olan Stagflasyon:Enflasyon, işsizlik ve Ekonomik durgunluğun aynı anda görülmesidir. Nadir Görülen bir illettir. Gelecekte merak edince dönüp bakarsınız diye yazıyorum...
 

Zamma isyan büyük
Hatta buna Athena grubundan samtçı Gökhan'ın isyanını da ekleyeyim "Ben demin 915 TL ye 1 depo motorin aldım! Bu memlekette artık 1000 tl ye bir depo yakıt doluyor ve hala birileri çıkıp konuşabiliyor. Rezalet rezalet rezalet.. ZAM2022" Diyor Ona yanıt isa Şahan Gökbakar'dan şöyle gelmiş. "Şahan Gökbakar yanıtı araba da ne içmiş kardeşim, Maşallah. Eee napalım artık, bizim çocukların akülü arabasına binecez artık yapacak bisey yok Gökhan. Iki de simit aldık mı yanımıza tamamdır. Bir de şu elektro gitarı bırakın, o da çok çekiyo..." Evet değerli dostlar sanatçısında emeklisine zengininden fakirine herkes bu iktidardan ve ekonomiden şikayetçi.


Zengin fakirden alıyor
 

Gitmediğimiz yolun, geçmediğimiz köprünün, tedavi olmadığımız hastanenin, uçmadığımız havalimanının parasını ödedik.Şimdi de zenginlerin döviz kuru yüzünden zararını ödeyeceğiz Daha adil bir dünya mümkün müydü? Bunlar  İyi bir iş yaptıklarında Cumhurbaşkanımızın emir ve talimatlarıyla oluyor. Beceriksizlikleri ile devlet batağa sürüklenince "Allah’ın takdiri oluyor" diyorlar ve her seferinde aslında kendilerini aldatıyorlar.Umarım 2022 içinde ülkede bu ekonomik sorun ve iktidar tartışması olumlu sonuçlanır. Zor mu zor ama siyasette 24 saat bile çok uzundur. Bunu da bir kenara yazalım.
 

Bakan Nebati sıfır çekti


Tam burada yerini bilmiyorum ama içine düştüğümüz bu acı tablodan sorumlu bir olmalı değil mi? Bu kişi de Hazine ve Maliye  Bakanı Nebati.Vallahi ben Bakan Nebati'yi televizyonda seyrederken rahmetli komedyen İsmail Dümbüllü aklıma geliyor. İsmail Dümbüllü'den daha komedi, daha neşeli, daha iyi bir adam. Ama söylediği ekonomi politikaları sıfır. Tutmaz. Halk arasında, o söylediğin kelimeleri (Ortodoks ve heterodoks politikalar) anlayan kaç kişi çıkar? Halkın anlayacağı öz Türkçe kelimelerle anlatsana ekonomiyi. Daha özgün, daha anlaşılır bir şekilde anlatsa bence daha iyi olur. Gerçi anlatacak bir şeyi de yoktur da. Öylesine konuşuyor işte o da biliyor sonucu. Sıfıra sıfır elde sıfırı. Nebati Bakana bizden bir öneri olsun buda : Parasını bankaya yatıran zengine faiz garantisi vereceğinize, çiftçiye, işletmeciye alım garantisi verseydiniz bu gün dolar 3 lira olurdu. Ne dersiniz sayın bakan.
 

Kafaya göre iktisat uydur


Her uydurduğunuz iktisadımsı görüşe, "hetorodoks iktisat" diyemezsiniz. Bilim uydurmalarla yapılmaz. Bilimsel hipotez zırvalık uydurmak değildir. Ülkeler uydurmalarla yönetilmez. Enflasyon uydurmalarla düşmez. Refah uydurmalarla artmaz.Bunu da burada tarihe not düşmüş olayım. AKP sebep zam sonuçtur o kadar. Sadece Merkez Bankası faizine Nas demekle olmuyor! Bakın AKP iktidarı boyunca 19 senede 520 milyar dolar FAİZ ödenmiş!
Kimileri biz bu AKP iktidarını eleştirdikçe, yol yaptı dediler. Biz bu saltanata hiç bir ekonomi dayanamaz dedikçe, hastane yaptı dediler.Biz liyakat dedikçe, koyduk mu dediler. Biz bunun sonu kötüye gidiyor dedikçe, biz hep 50 TL lik alıyoruz dediniz. Ve şimdi tam zamanı geldi. Her ne kadar kurunun yanında yaşda yansada. Şimdi  yapılan hataların sonuçlarına katlanacaksınız.  Nelere mi? bakalım birlikte...
Vergiler yüksek araba alamazsın. Araba alsan benzine yetmez binemezsin. Otoyollar pahalı geçemezsin. Ekmek kuyruğunda titrersin ama hiç binemeyeceğin yerli arabaya sevinip, hiç gidemeyeceğin yollarla köprülerle övünürsün. Sonra ver mendili çal davulu geç halaya.. Gerçekten anlamak zor tabii.Bir de bunların okumuşları var onlar için de ne desek "Mey biter saki kalır. Her renk solar haki kalır.ilim insanın cehlini alsa da,hamurunda varsa eşeklik; baki kalır" .

 

Faiz lobisi bayramı sürüyor


Ekonomist Emin Çapa;" Faiz Lobisi bayramı sürüyor" diyor. Ve 30 Aralık itibariyle, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın faiz lobisi olduğunu iddia ettiği bankaların, Merkez Bankası'ndan % 14 faizle kullandığı ucuz para miktarı 500 milyar liraya ulaştığına dikkat çekiyor. Yani beyler durum; "Seçmene Nass, paraları faiz lobisine bass" politikası tam gaz. Son halimiz ülkece budur. Aksini iddia edenlerde hayal üretmekle meşguldür.
 

Vatandaş isyan etti


Alım güçlerinde büyük düşüş yaşadığını söyleyen vatandaşlar dert yanıyor,  Vatandaşlar ; “Sözde kalıyor, başka bir şey yok. Yalan söylüyorlar. Milletin gözü görmüyor mu? İniyor mu? Bak fiyatlara. Sabah akşam zam..Bu kadar da olmaz yani ya. Millete acısın. Biraz yola gelsinler. Hep kendilerini düşünüyorlar.” diyor.  
 

Bunları unutmayacağız


Son zamlarla birlikte 4 kişilik bir ailenin elektrik, doğalgaz, su, telefon ve internet faturalarının toplamı yaklaşık 1000 TL'ye çıktı. Artık Interneti kapatin , suyu mahalle çeşmesinden doldurun, doğalgazı kapatin ev soguk olunca  buzdolabı da lazım değil, birde gaz lambasına dönün iste size 1 taşla 3 kuş bu ekonomik darboğazdan çıkmak için. Vallahi şaka değil. Bugün milletin alın terini, emeğini, birikimini yağmalamaktan çekinmeyen, Beytülmali talan edilecek ganimet gören,Çürük bir zihniyetle karşı karşıyayız.
Piyasada işler çok kötü. Yapılan zamlardan dolayı esnaf ürün satamıyor. Millet alamıyor. Normalde etiketlere kilo fiyatını yazılıyordu artık kilo fiyatını gören vatandaş kaçıp gidiyor. '15 liraya biber mi olur' diyor, kızıyor. Satıcılarda artık yarım kilo fiyatını yazıyor. Vatandaş kiloyla alamıyor. 250 gram bile alamayan var. 3 tane biber alan var. Esnaflarda gerçekten bu durumdan rahatsız. Nasıl olacak bilmiyor. Yetkililerden bu işe el atmalarını istiyor, Artık yetkililer de sağır olmuş, bizi duymuyorlar.

Allah sonumuzu hayretsin
Fiyatlar düşmedi. Her şey ateş pahası, hiçbir şey alınamıyor. Eskiden alınıyordu. 100 lira ile pazar alışverişi yapılmıyor şu anda. Önceden 100 liraya değil, 30 liraya yapılıyordu. Önceden dediğim de 3 sene öncesi. Şu anda 30 liraya balık bile alamıyorsun. Birbiri ardına yağan zamlar karşısında çaresiz kalan emeklilere ek zam sözü veren iktidar, sayıları 10 milyonu aşkın işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerine tek kuruş bile ek zam vermedi. İktidar bu emeklilere sadece geçmiş 6 aylık enflasyon kadar zam vermekle yetindi.Buna karşılık zamları memur sendikalarının yaptığı toplu sözleşmelere göre belirlenen memur emeklilerine yüzde 5'lik zammın yanı sıra ilave yüzde 2.5 zam verilmesi diğer emeklilerde büyük hayal kırıklığı yarattı.

SON SÖZÜM;
Aleksandr İsayeviç Soljenitsin'den olsun bugün ;
Yalan söylediklerini biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi biliyorlar
Yalan söylediklerini bildiğimizi bildiklerini biliyoruz
Ama hâlâ yalan söylüyorlar..

 

ADALET NEREDE KALDI?


Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) toplam 13 milyon 590 bin kişi emeklilik aylığı alıyor. Bu emekli ve emekli yakınlarının 8.5 milyondan fazlasını işçi emeklileri, 2.7 milyonunu esnaf ve çiftçi emeklileri, 2 milyon 377 binini de memur emeklileri ve yakınları oluşturuyor.
Bu emeklilerden sadece memur emeklilerinin aylıklarına toplu sözleşmeyle zam yapılıyor. Memur sendikalarının memurlar için aldığı zam oranları memur emeklilerine de uygulanıyor. Geri kalan 11 milyon 213 bin emekliye ise sadece TÜİK'in açıkladığı 6 aylık enflasyon kadar geriye dönük zam veriliyor. TÜİK'in enflasyonu gerçek hayat pahalılığını yansıtmadığı için de emeklilerin gelirleri her geçen gün eriyor, yaşam daha da zorlaşıyor. Memur emeklilerine bu yılın ilk 6 ayı için enflasyondan bağımsız olarak yüzde 5 zam verilmişti. Bu zamma yüzde 2.5 daha ilave edildi ve oran yüzde 7.5'e çıkarıldı. Bu emeklilere ayrıca geçmiş 6 ayın yüzde 3'lük zammının yanı sıra yüzde 22.5 da enflasyonun farkı verildi. Geçen temmuzdan bu yılın ocak ayına kadar olan dönemde memur emeklilerine verilen zam yüzde 33 oldu. Memur emeklileri dışında kalan 11.2 milyon emekliye ise sadece geçmiş 6 aylık enflasyon kadar, yani yüzde 25.5 zam verildi. Arada 7.5 puanlık zam farkı oluştu.


 

KORONA CEHENNEMİ TÜRKİYE


Daha 1 ay öncesinde “aman çok dikkat edelim, önlem alalım, bize de gelmiştir” demiştik ama, “bizde bugüne kadar sadece 6 kişide Omicron kaynaklı Covid pozitif vakası var” diyerek hafife alınmıştı. Ama bilim yalanı çürütüyor. Gerçekler ortaya bir bir ortaya çıkıyor. Ülkede son altı günde vaka sayısnda rekor kırıldı. Toplam vaka sayısı 7 Ocak itibarıyla 331.207 olarak açıklandı. Kaldı ki buna teste dahil olmayanlar, ayakta geçirenler, üç gündür test sonucu bekleyenler dahil değil. Buyurun bu konuda da Bakan Koca, " Omicron varyantı, İstanbul’daki vaka sayılarının toplam vaka sayısının yarısını aşmasına neden oldu. Yeni varyanta bağlı vaka artışları şimdilik büyük şehirlerde dikkat çekse de aynı durum diğer illerde de kolayca yaşanabilir. Tedbirlere her yerde aynı ciddiyetle uyulmalıdır" diyor. Buna göre tablo şöyle gelişiyor:
 

Son altı günde 331.207 Vaka
2 Ocak: 33.520 vaka
3 Ocak: 44.869 vaka
4 Ocak: 54.724 vaka
5 Ocak: 66.467 vaka
6 Ocak: 68.413 vaka
7 Ocak: 63.214 vaka

 

Oranlar yükseliyor
İllere göre haftalık vaka sayısı açıklandı. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19'da 18-24 Aralık tarihlerini kapsayan, illere göre haftalık vaka sayısı haritasını açıkladı. Buna göre, İstanbul'da 100 bin kişide görülen vaka sayısı 303,51, Ankara'da 129,82, İzmir'de 68,54 oldu. Yani kabus çöktü ülkenin üzerine. Bu bir Tsunamidir. Siz adına ne deerseniz deyiverin...Son altı günde vaka sayısnda rekor kırıldı. Toplam vaka sayısı 7 Ocak itibarıyla 331.207 olarak açıklandı. Kaldı ki buna teste dahil olmayanlar, ayakta geçirenler, üç gündür test sonucu bekleyenler dahil değil. Bakın  Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 31 Aralık'ta koronavirüs salgınıyla ilgili yaptığı açıklamada, "Tüm vakaların yüzde 52'si İstanbul'da tespit ediliyor. Tam anlamıyla İstanbul patladı diyebiliriz" ifadelerini kullanmıştı. Bunu üzerinden bir hafta geçti geldğimiz hale bir faciadır.  Koca, 4 Ocak'ta yaptığı açıklamada ise "Omicron varyantı, İstanbul'daki vaka sayılarının toplam vaka sayısının yarısını aşmasına neden oldu" dedi.İstanbul, koronavirüs salgınının başından bu yana ülkedeki en kritik kent oldu. Bugünkü durumda ise İstanbul'un, Omicron varyantı açısından da bir merkez üssü haline geldiği anlaşılıyor. Uzmanlar, İstanbul'un havayolu ulaşımıyla Türkiye'nin dünyaya açılan kapısı olmasının bunun temel nedenlerden biri olduğunu belirtiyor.

 

10 günde 5 kat hız


Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Prof. Dr. Nurettin Yiyit, İstanbul'daki artış hızı ile nüfus yoğunluğu arasında bağlantı olduğunu söyledi: İstanbul, özelliği itibarıyla birçok ülkeden büyük bir şehir, nüfus olarak. Çok yoğun bir şehir elbette. Ancak önlem alınmadan bu işin önüne geçmekte pek olanaklı görünmüyor. Bilim Kurulu üyesi Yiyit, kentteki vaka artış hızıyla ilgili olarak, "İstanbul'un vaka artış hızı son 10 günde 5 kat gibi büyük bir hızla gidiyor. Bu da ülke rakamına çok ciddi yansıyor. Diğer illerimizde de benzer bir süreç istemesek de yaşanacak. O yüzden büyük rakamlara yürüyebileceğimizi, şu resimden okuyabiliyoruz" dedi.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi