Adımız andımızdır!

Elimde sararmış, sekiz sayfalık ama günümüz gazetelerinden biraz daha geniş yapraklı bir gazete var. 19 Mayıs 1964 tarihine ait bu gazetenin adı “Adımız andımızdır” alt başlığı ile çıkan Ulus gazetesi.

Gazeteyi elimden bırakamadım ve farkettim ki üç saatir gazeteyi bitiremiyorum.

Uzaklardan, kokulu bir mektup almış gibi hissettiğimi içtenlikle ifade edebilirim.

***

İlk sayfasındaki haber, günün anlam ve önemi itibarı ile şu şekilde; ”Atatürk’ün Kurtuluş Savaşına hazırlanmak amacıyla, Samsun’dan Anadolu topraklarına çıkışının 45.Yıldönümü, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı bugün bütün yurtta yapılacak törenlerle kutlanacaktır. Törenler, gündüzden ayrı olarak gece de yapılacak çeşitli şenliklerle geç saatlere kadar devam edecektir.”

***

Devam eden haberde, kutlama etkinliklerinin programı şu şekilde belirtilmiş;

“19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı, Ankara’da Stadyumda yapılacak geçit töreniyle başlayacaktır. Bandonun çalacağı İstiklal Marşından sonra, “Dağ Başını Duman Almış Marşı” söylenecek, şeref çağrısı okunacaktır.

Bu arada, Samsun’dan gelen bayrak ve toprak, atletler tarafından Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel’e sunulacaktır. Milli eğitim Bakanı Dr.İbrahim Öktem’in yapacağı açış konuşmasından sonra, sırasıyla kız ve erkek öğrenciler spor gösterileri yapacaklardır. Spor gösterilerinden sonra, Atatürk Öğretmen Okulu ekibi halk oyunları oynayacak, Gazi Eğitim Enstitüsü Beden Eğitimi Bölümü öğrencileri ve Ankara Bölgesi Aletli Jimnastik ekipleri gösteriler yapacaklardır. Tören, çeşitli gösterilerle şehir içinde gece de devam edecektir.”

***

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı münasebeti ile Milli Türk Talebe Birliği(M.T.T.B)* tarafından bir bildiri yayımlanmış;

“Bugün yüce Türk Mustafa Kemal Atatürk’ün yurdumuzu iç ve dış düşmanlardan kurtarmak için Samsun’a çıkışını kutluyoruz. Türk Gençliği olarak 45 yıl önce olduğu gibi bugün de aynı duygu, aynı ülkü, aynı heyecanı taşıyoruz. 19 Mayıs, yurt mutluluğu için çarpışan ülkücülerin, devrimcilerin, ulusların, Atatürkçülerin bayramıdır.

***

Geçmiş 45 yıl içinde yurt kalkınması için çalışanları minnetle anıyor, ulusun asil duygularını kendi çıkarları için sömürenleri, toplumumuzu uygar uluslar katına çıkmaktan alıkoyanları lanetliyoruz.

Dün olduğu gibi bugün de, yurdumuzu 45 yıl geriye götürecek şeriat düzeni isteyenlerle, komünizmi savunanları, Atatürk ilkelerinin yılmaz bekçisi Türk Gençliği olarak, bundan sonra birer birer açıklayacağımızı Türk kamuoyuna duyururuz.”

***

Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı İkinci Başkanlığı’nın (TMGT)** yayımladığı bildiride de, Atatürk’ün başladığı mücadelenin, zaferler ve devrimlerle sona erdiğine işaret ederek;

“Bütün hayatı boyunca tek düşüncesi olan çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmamızın, onun devrimlerini savunmak, yaymak ve çizdiği nurlu yoldan yürümekle gerçekleşebileceği bir kez daha sabit oldu. 19 Mayıs’tan ilk adımları atılan genç ve dinamik Cumhuriyetimizin bekçiliğini ve savunuculuğunu, bütün inancını bağladığı Türk Gençliğine emanet etti. Bir eseri korumanın, onu yaratmak kadar güç olduğunu biliyoruz. Buna ve her türlü koşullara rağmen 19 Mayıs 1919 gününün heyecan ve imanı içinde, Atamızın bize olan inancının ve ümidinin yerinde olduğunu bütün gücümüzle bir kez daha ifade ediyoruz.”

***

Milli Türk Talebe Birliği; Faaliyette bulunduğu zamanlarda sağ veya sol ideolojiden olan öğrencilerin yer aldığı birliğin adıdır.1916 yılında kurulmuş ve 1980 darbesiyle kapatılmış. Arada kapatıldığı dönemlerde olmuş. 1946-1965 yılları içinde sol ideolojinin etkisinde olan birlik, 1965-1980 arasında siyasal islamcı görüşü benimsemiş.

***

Türkiye Milli Gençlik Teşkilatı; 1951-1968 yılları arasında işçi, köylü ve kadın gibi farklı kesimi bir araya getirmeyi ve bu kesimlerin sorunlarına çözüm bulmayı hedefleyen bir kuruluş. Ülke gençliğinin ilerlemesi, kalkınma yolunda neler yapılabileceği konusunda görüş belirtip, faaliyetlerde bulunmuşlar. Amaçları, Atatürk’ün yolundan gitmek ve devrimlerinin sürdürülmesini sağlamak olmuş.

***

Tarih kokulu mektubum elimde düşünüyorum. Andımızı, marşlarımızı...Geçmişte yaşanan bayramları, şenliklerin coşkusunu, kızlı-erkekli jimnastikçileri...

Her okuduğum satırı defalarca okuyorum ve orada sanki yıllarca kalıyorum.

Bir de altını çizerek yazdığım “Samsun’dan gelen bayrak ve toprak” cümlesinden sonra, yıkmaya çalıştıkları heykeli düşünüyorum!

Bayram değil seyran değil biliyorum ama belki bana olduğu gibi, size de mektubun kokusu gider diye yazıyorum.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun silah arkadaşlarına rahmetler olsun. Nurlar içinde yatsınlar.

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi