Depremin yıldönümü...

Tarih, 6 Şubat 2023.

Saatler 04:17’yi gösterirken, gecenin derin sessizliğinde 7,7 şiddetiyle şehirler sallanmaya başladı. Ardından Pazarcık ve Elbistan merkezli, şiddeti 7,5 olarak açıklanan bir deprem daha...

Kahramanmaraş, Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay olmak üzere 10 ilimiz de binalar çöktü. Saniyeler içinde yollar, mahalleler birbirine karıştı. Hasar gören hastane binasından çıkan hastalar şubat ayazında sokaklarda kaldı. Havaalanı pisti büyük hasar aldı.

Kurtulanlar enkazlara koştu. Enkazdakiler seslerini duyurmaya çalıştı. Saatler geçti...

İnsanlar elleriyle toprağın altından yakınlara ulaşmaya çalışırken, yardım çığlıklarını sosyal medya yoluyla duyurmaya çalışıyordu. Ulaştırılan adresler elden ele bir umutla yayılmaya çalışılıyordu.

***

“Buraya acil yardım gönderin” feryatları bir ilden değil, 10 ilden yayılıyordu. Devletin kurumları yukarıdan gelecek talimatı beklerken çok geç kalmıştı. Ak Parti sözcüsü Ömer Çelik “Cumhur ittifakı olarak hepimiz sahada üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz” diyor, dönemin Hazine Bakanı Nureddin Nebati de, sıkıntının sosyal medyadan yayılan yanlış haberlerde olduğunu, bunların ciddiye alınmaması gerektiğini söylüyordu.

Depremden bir gün sonra bütün camilerde selalar okunmaya başladı.

Ülkede yedi günlük yas ilan edildi. Deprem bölgelerinde üç ay OHAL kararı alındı. CHP’li belediyeleri Cumhurbaşkanı aramadı. Bu illerin valileri ile de görüşmedi. Televizyonlara iktidar partisinden her çıkan “Cumhurbaşkanımızın talimatı” ile söze başlayıp, “kendileri takipte” sözü ile konuşmayı bitiriyordu.

Depremden kurtulanların arabalarında benzinleri bitti, aç susuz kış soğuğunda yakınlarını arıyorlardı feryad içinde...

***

Tarih, 8 Şubat 2023.

Cumhurbaşkanının deprem bölgelerini ziyaret edeceği söylendi. Acil tarafından Kahramanmaraşa bir çadır kent kuruldu. Konuşması sadece bu alandan yayınlandı. Hasar gören her aileye 10 bin lira ödeme yapılacak dedi ve gitti.

Depremin ilk gününden itibaren siviller koşturuyor, yardım toplamaya çalıyorlardı. Bağış yapmak isteyenler nereye yapacaklarını bilemiyordu. Kurumlara güvenini yitirmiş insanlar sadece bir kişiye güvendi. Haluk Levent tarafından kurulan Ahbap Derneğine.

***

Çalışmalar ancak 8 Şubat’ta hızlandı. Madenciler bölgelere yönlendirildi. Asker, Polis, UKOM olmak üzere deprem bölgelerine gönderildi. 60.saatte altı kişi göçükten çıkarıldı. Dünya ülkelerinden arama kurtarma ekipleri geldi. Artçıların devam etmesi nedeniyle çalışmaların yavaşlaması yeniden yüreklerimizi ağzımıza getiriyordu. Yaralılar İstanbul, Ankara ve diğer illere taşınmaya başladı.

Ölenlere üzülüp, kurtarılanlara sevinirken ülkece duygu dalgalanmaları yaşıyorduk.

Ancak, hasar o kadar büyüktü ki, yiyecek, ilaç, su sıkıntıları bitmek bilmiyordu.

Bunun yanısıra yağma, hırsızlık, dolandırılıcılık haberleri de yayılmaya başlamıştı.

Ekranlarda en çok görünen eski futbolcu Gökhan Zan, onlarca iş makinasının boş boş beklediğini söylüyor ve isyan ediyordu. 8 Şubat itibarı ile 648 artçı deprem kaydedilmişti. Vefat sayısı; 8 bin 574, yaralı sayısı; 49 bin 133 olarak verildi. Yıkılan bina sayısı da 6 bin 144 olarak verildi o gün.

***

BBC muhabirinin İskenderun‘da mikrofon uzattığı vatandaşlar şöyle diyordu; “Akşama kadar bekledik, kimse gelmedi. Güleryüz Apt. enkazında kalabalık bekliyor. Depremin üzerinden 24 saat geçmesine rağmen gelen yok.”

“Dün niye gelmediniz?Herkesin sesi vardı orada dün!”

“İçeride sekiz canım var. AFAD hala yok. 15 daireli apartmanda 10 kişi sadece bizim çabamızla kurtuldu. Sahil güvenlik geldi, bize diyor ki; “sizde hilti var mı?” Sen niye geldin arkadaş? Benim yaramı saracağına tuz basıyor!”

***

O gün Cumhurbaşkanı Hatay’a geldi. Şöyle dedi; “Şu an itibarıyla Hatay’ımızda asker, polis, jandarma toplam 21 bin 200 personel görev yapıyor. Bununla ilgili bazı haysiyetsiz, namussuz kişiler kampanya yaparak biz polis, jandarma görmedik diyerek yalan yanlış iftira atıyorlar. Bizim askerimiz, polisimiz şereflidir ama bu şerefsizlerin ağzına biz onları meze yaptırmayız!”

O gün Twitter’e erişim yasağı geldi.

***

Tarih, 9 Şubat 2023

50’den fazla ülke yardıma geldi. Almanya’nın Telekom şirkeri “Telefonica Almanya” depremler nedeniyle Almanya’dan Türkiye’ye yapılan aramaların 17 Şubat’a kadar ücretlendirilmeyeceğini açıkladı. “Bu insanların aileleri, arkadaşları ve sevdikleriyle bağlantıda kalmalarına yardımcı olmak içindir. Ayrıca sahadaki yardımları da destekler. Diğer yardım seçenekleri şu anda incelenmektedir.”dendi.

Bugün can kaybı; 17 bin 674, yaralı sayısı da 72 bin 879 olarak açıklandı.

Diyanet işleri başkanı da “15 bin personelimizle ve hocamızla vatandaşımızın hizmetindeyiz!” gibi bir açıklama yaptı.

***

Mezarlıklarda topluca gömülme yapılıyordu. İş makinaları ile açılan çukurlara dizilen cesetlerin başına yakınları direk, çubuk dikip isim yazıyordu. Kefen bulunamadığı için toplanan yardımların içinde gönderilen battaniyelere ya da ceset torbalarına konarak defnediliyordu ölenler. Olanak bulunursa zaman zaman namazları kılınıyordu.

Buradan görüntü paylaşan bir vatandaş şöyle söylüyordu; “cesetler hep yerde, defnedilmeyi bekliyor. Ama iki kepçe var ve yetersiz. İnsanlar soğukta cenazelerini gömmeyi bekliyor. Sırada gömülmeyi bekleyen 700 kişi var. Biz burada cenazemizi bıraktık, tekrar enkaz alanına dönmek zorundayız.”

***

Gaziantep köylerine ulaşan yoktu daha. ..Yakınları seslerin geldiğini söylüyor ama onlar yetişemiyordu. Ulaşım yok, yardım da gelmediğini söylüyorlardı.

O günün iyi haberi ise 91.saatte enkazdan sağ çıkarılan bir depremzede idi.

Show Tv ana haber bülten sunucusu Dilara Gönder; “Bu deprem bize ders olsun” diyen konuğuna, “bunun sorumlusu kim? Bakın toprağa nasıl gidildi. Kim bunun sorumlusu? Kader mi? Tabiat mı? Hayır! Bunun sorumlusu mühendistir, inşaatına onay verenindir. Kimse burada kıvırmasın” dedikten sonra istifa etti.

***

Tarih, 10 Şubat 2023

Deprem felaketinin yanında hırsızlık artmaya başladı. CHP Genel Başkan yardımcısı tam yıkılmamış binalara girerek hırsızlık yapıldığını, 50 kişinin gözaltına alındığını söylüyordu. Yağmacılara güvenlik güçleri müdahale etmeye çalışıyordu.

Çok büyük hasar meydana gelen Elbistan’da enkaz kaldırma çalışmaları başladı. İnsanlar şehri terk etmeye başladı. Hava soğuk ve çadır, yakacak ihtiyaçları vardı.

Bu arada Kızılayın çadır ve yiyecek satışı yaptığı ortaya çıkıyordu.

Peki, böyle büyük bir felaket sonrası tek bir istifa geldi mi? Elbette hayır...

Aaa pardon!

Beşiktaş-Antalyaspor maçı oynanırken “Hükümet İstifa” sloganı atılmıştı ve Devlet Bahçeli Beşiktaş taraftarlığından istifa edip, Karagümrüksporlu olmuştu.

***

Türkiye Barolar Birliği Başkanı ise bir çağrıda bulunuyordu; “Çok sayıda ihbar var. Müteahitler kaçmaya çalışıyor. Hemen yurt dışı yasağı konulmalı.”

Ekonomik koşullarda göz önüne alındığında, insanların bir kaç parça eşya kurtarabilmek için yıkılması an meselesi olan evlere girmesi de ayrı bir faciaydı.

Depremin 105.saatinde kurtarılan oldu. Sonra 113.saatte de bir tane...Ancak zaman geçtikçe umutlar da tükeniyordu.

***

Depremden sağ kurtulanların sözleri yürek paralıyordu.

Bir adam ağlayarak şöyle diyordu; “Bu yaşta hırsızlık yaptım kızım. Ekmek ve su çaldık marketten”

Yine bir kadın; “Çocuğum için mama ve bez çaldım marketten. Utanmıyorum” diyerek göz yaşlarına hakim olamıyordu.

***

Cumhurbaşkanı, müdahale etmekte geç kaldıklarını ifade eden bir konuşma yapıyor ve depremzedelere bir yıl boyunca kira yardımı yapılacağını açıklıyordu.

O gün ölüm sayısı, 20 bin 665, yaralı sayısı ise 80 bin 088 olarak açıklandı. Yıkılan bina sayısı 6 bin 444. İhbarı gelen bina sayısı 11 bin 302 olarak bildirildi.

Yaklaşık 76 bin kişi de deprem bölgelerinden tahliye edildi.

Depremin vurduğu 10 kentte 12 bin 141 bina ile 66 bin 058 bağımsız bölüm ağır hasarlı ya da yıkık olarak açıklandı.

AFAD büyük depremlerin ardından 1330 artçı depremin meydana geldiğini belirtti.

***

Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş ise şöyle bir açıklama yapıyordu; “Çoğu yerde internet-WhatsApp kullanılamıyor. Telefonlar çoğu yerde çekmiyor. Çalışanlarla bile iletişim kuramıyoruz. GSM şirketlerine yıllardır ödeme yapıyoruz ama insanlarımız hayatlarını kaybediyor. Bizim mezarlıklarda çalışacak, çadır kuracak, gıda yardımı dağıtacak insanlara ihtiyacımız var. AFAD burada ancak sayıları yetersiz. Tıbbi ihtiya., ısınma, su ve tuvalet gibi ihtiyaçlar sorun.”

Haluk Levent’in başında olduğu Ahbap derneğine bağış yağıyor. Attığı bir twitte şöyle dedi Ahbap Başkanı; “Okulları onaracağız. Hatay’a 2000 konteyner gidiyor. Yaşlılara bakımevi, rehabilitasyon merkezi, öğrenci yurtları açacağız. Günlük ihtiyaçlar için bölgede olacağız. Bütçeyi 850 milyon olarak belirledik. Söz veriyoruz.”

***

Tarih, 12 Şubat 2023

Arama kurtarma çalışmalarına katılan Almanya ekipleri ile Avusturya’dan gelen ekipler güvenlik sorunları sebebiyle çalışmalarına bir süre ara verdi. Ortamın güvenli hale getirilmesinden sonra çalışmalarına devam ettiler..

Ölüm sayısı 29 bin 605, yaralı sayısı ise 80 bin 278 olarak açıklandı. 157.saatte dokuz yaşında bir çocuğun kurtarılması tek tesellimiz oldu.

iceri-1.jpg

***

Bu sırada Hatay’da da ilginç şeyler oluyordu. Hatay Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünün tek katlı binasına, hukukçuların, mimar ve mühendislerin direnişine rağmen yıkım kararı çıkartılmıştı. Bakanlık, izinsiz içeriye girmelerini sebep göstererek haklarında suç duyurusu yapacaklarını açıkladı. Savcılık evraklara el koydu. Arşivde bulunan belgeleri korumak için mücadele edenlere de belgelerin dijital ortama alındığını açıkladılar.

Bir enteresan olay da TRT televizyonunda gerçekleşti. Televizyonda Adıyaman’da bin kişiye yer ve yiyecek sağlayan menzil tarikatına teşekkür ediliyordu.

Oysa, depremin ilk gününden itibaren, soğukta gecelerce uykusuz kalarak yardıma koşmuş olan Haluk Levent ve ekibi, Babala TV Oğuzhan, Devlet Bahçeli tarafından şov yapıyorlar diyerek suçlanıyordu.

***

Tarih, 13 Şubat 2023

Milli Eğitim Bakanlığı 81 ilde, üniversiteler de dahil olmak üzere eğitime ara verdi. Öğrenci yurtları depremzedelere tahsis edildi.

Umutlar yavaş yavaş tükenirken 182. Saatte, 198.saatte, 204.saatte çıkarılanlar oldu.

***

Tarih, 14 Şubat 2023’ü gösterdiğinde 35 bin 418 can kaybımız olduğu açıklandı. 20 Şubat tarihinde merkez üssü Defne ve Samandağ ilçelerinde 6,4 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. Binalar yıkıldı, enkaz alyında çok sayıda insan kaldı. Bu deprem de de altı can daha kaybettik. 562 kişide yaralandı.

Diyanet işlerimiz bu arada “depremzede çocuklarla evlenilebilir” fetvası vermekteydi!

Bu sırada Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ekşi sözlük uygulamasına erişim engeli getirdi.

***

Peki bu depremde neler ortaya çıktı;

1999 yılından beri toplanan deprem vergisi, daha sonra adı değişerek özel iletişim vergisi olarak halktan toplanan para neredeydi?

Her biri 1 milyon maliyetle 650 bin konutun inşa edilebileceği belirtilen paranın nereye harcandığı açıklanamadı.

Bizler bu acı içinde bilim, mühendislik, mimarlık, liyakat diye tartışmalara girerken yine enteresan bir olay gerçekleşiyordu ülkede!

Karabük Üniversitesi Safranbolu Mimarlık Fakültesine hem de depremden sonra İlahiyat mezunu Muhittin Kaplanşahin’in dekan olarak atandığı haber ediliyordu.

***

Televizyonlarda “Türkiye Tek Yürek” kampanyası adı altında 115 milyar lira bağış toplandı. Bunların %78’i kamu bankası ve kurumlardan geldi. Merkez Bankası; 30 milyar, Ziraat Bankası; 20 milyar, Vakıfbank 12 milyar, Halkbank 7 milyar.

Bu paraların 74 milyarının yatırıldığı ortaya çıktı, diğerlerinin ne durumda olduğundan haber alınamadı!

Dönemin Bakanı Süleyman Soylu ise millete şöyle seslenmekteydi; “İnsanlar terlik, kahvaltılık, çay, şeker bekliyor. Yardımlarınızı ona göre yapın.”

Depremzedeler unutuldu

Yüzyılın depreminin üzerinden tam bir yıl geçti. Yaptığı binanın çürük olduğundan haberi olmayan, yaptığı inşaatın yerini bile bilmeyen müteahitlerin savunmalarını okuyoruz. Kaçının ceza aldığını bilmiyoruz!

Yaklaşan seçimlere odaklanmış olan siyasiler depremzedeleri unutmuş gibiler. Onlar hala birçok sorunla yaşamaya çalışıyor. Yağmurlarda depremde hasar almış şehirlerini su basıyor. Konteynerler su doluyor.

Yollarının berbat durumda olduğunu söylüyorlar. Konteyner kentlerde elektrik su yok ve yangınlar çıkıyor. Daha birkaç önce Hatay Samandağ’da bir hayırseverin dağıtmak istediği ekmek için izdiham çıktı, kuyruk oluştu. Depremzedeler hala, su, giyim ve battaniye ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Yüzlerce insan çadırlarda yaşıyor. Unutulmuş olduklarını düşünen depremzedeler, yaşadıklarının depremde yaşadıklarından daha zor olduğunu söylüyor.

Her artçı sarsıntıda yürekleri ağızlarına geliyor.

***

Resmi olarak 50 bin 783 olarak kayıtlara geçti ölüm sayısı...

Sevdiklerini kaybettiler, aileleri yok oldu. Oysa, işleri, evleri, bahçeleri vardı onların da...Artık hatıraları bile yok. Mahalleleri, arkadaşları, çocukları, torunları...Fotoğraf albümleri bile yok artık!

Depremden dolayı doğduğu, yaşadığı şehri terk edip giden depremzedelerin tek isteği var. Şehirlerine geri dönebilmek...

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Sevim Güney Arşivi