Salavatı mı unuttular acaba?

Abdülhamid Han’ın ziyaretine gırtlağına kadar borca batmış bir tüccar gelmiş. Huzuruna çıkmış ve demiş ki; “Hünkarım bana borcunuz var.”

Abdülhamid sormuş; “Evladım, sana neden borcum var?”

-“Efendim ben ticaretle uğraşıyorum. İflas ettim. Boğazıma kadar borçluyum. Her gece allaha dua ederim...”

Abdülhamid’in yanında bulunan Talat Paşa’da tüccara yeniden sormuş. “Hünkarımız sana nereden borçlu olduğunu soruyor.”

Tüccar cevap vermiş. “Dün gece rüyamda Peygamber Efendimizi gördüm. Bana dedi ki, Hamid’imize söyle, dün gece salat-ı selam ve zikir getirmeyi unuttu. Git ihtiyacın olanı ondan iste!”

Abdülhamid duygulanarak ve şaşırarak sormuş; “Ne dedi, ne dedi?”

Tüccar cevap vermek üzere; “Hamid’imiz...” der demez, bir kese altın “al evladım” diyerek uzatılmış.

Abdülhamid; “Ne dedi evladım, bir daha söyle!” demiş.

Tüccar yine tam söze başlayacak, “Hamid’imiz” der demez, bir kese daha gelmiş.

Talat paşa’da şaşkın ve buğulanmış gözleri ile olayı izlemekteymiş.

***

Sahnenin bir türlü sonu gelmez.

Abdülhamid, “ne dedi evladım bir daha söyle” dedikçe, tüccar sadece “Hamid’imiz...” deyip, keseleri toplamaya devam etmiş.

Kaç kese altın oldu saymadım.

En sonunda, Talat paşa bakıyor altınlar gidiyor, devreye girmiş ve ; “Aldıkların yetmedi mi evladım?” diye sormuş. Tüccar; “yetti paşam, hemen borçlarımı ödeyeceğim” deyip çıkarken selametle uğurlanmış.

Talat paşa, Abdülhamid’e bakmış ve “hünkarım üzerinizde ne varsa alacaktı” demiş.

Bunun üzerine Abdülhamid; “Servetimi, saltanatımı istese verirdim. Dün gece çalışırken masanın üzerinde uyuya kalmışız, salavatı unutmuşuz. Halt ettik, allah affetsin bizi!” diye cevap vermiş.

O zamanlarda adamlarda Allah korkusu varmış demek ki...

***

İnternette dolaşırken, birkaç yıl önce televizyona çekilen bir dizinin bu sahnesine denk geldim.

Şimdi millet tepeden tırnağa borçluya!

Hani, tereyağ alırsak peynir alamayız, yumurta mı alsak acaba süt mü? Eti zaten rüyasında görüyor millet. Elindeki para kemik almaya bile yetmiyor.

Dedim ki acaba bizimkilerde çok çalışıp uyuya kalmaktan salavat getirmeyi mi unutuyorlar?

***

Sene 2002.

AKP’nin seçim beyannamesinde; “Ekonomik programımızın hedefi, enflasyonu tek haneli rakamlara indirmek.” diye yazıyordu.

Sonra yıllar geçti 2018 yılına geldik.

Yeni seçim beyannamesi hazırlandı. Aynısı tekrar yazıyordu; “Enflasyonu tek hanelere düşürecek ve cari açığı yapısal bir program olmaktan çıkaracağız.”

Aradan yıl geçti. 2019’a geldik.

Dönemin bakanı Berat Albayrak ; “2019 yılı itibarıyla enflasyonda tek haneli rakamları göreceğiz” diyordu.

2024 yılına geldik. Yani, emekliler yılı ilan edilen yıla...

Aynı zamanda “Türkiye yüzyılı” diye adlandırılan yıla!

Bir türlü hedefleri olan tek hanelilere inemedik!

Üstelik enflasyonun suçlusu bizmişiz gibi “bu yıl başka zam yok. Enflasyonun sebebi maaş zamları” dediler iyi mi?

***

Günden güne yoksullaşıyoruz. Sabahın alacakaranlığında dar gelirli insanlar sandalyelerini alıp yollara düşüyor, battaniyelerine sarılıp, bu soğukta ucuz et kuyruklarında bekleşiyor. Üstelik hemen hemen hepsi yaşlı, emekli...

Biraz arşiv karıştırdım. Tarih 2018 yılının Ağustos ayı. Şöyle bir haber vardı. “Sivas’ta 10 lira daha ucuz et almak için sabahın erken saatlerinde vatandaşlar kuyruğa girmiş. O tarihte kıymanın kilosu, 28 liraymış. Kasaplarda 38-40 lira arasında satılıyormuş.

Kuşbaşı et 31, pirzola 50, kavurma 46 liraymış.

Varın artık enflasyonu siz hesaplayın...

Hala tek haneli rakamları görebileceğinize inancınız var mı?

***

Madem Abdülhamid ile konuya girdik onunla kapatalım. Geçmişte, Soner Yalçın’ın bir yazısından not almışım. Yeri gelmişken ben de alıntı yapayım dedim.

Rivayet olarak şöyle; “İkinci Abdülhamit kötü bir rüya görür. Hemen müneccimbaşı olan Namık Kemal’in babası Mustafa Asım Efendi’yi çağırtıp rüyasını yorumlamasını ister.

M.Asım Efendi; “Sultanım, önümüzdeki on yılda ülke kıtlıktan çok sıkıntı çekecek” der.

Abdülhamid sorar; “Peki on yıl sonra kıtlık bitecek mi?”

M.Asım Efendi cevap verir, “hayır sultanım, kıtlık geçmeyecek ama kullarınız alışacak!”

***

Sevgiyle kalın

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi