Seçim atmosferi içinde olduğumuz şu zaman diliminde partilerin izlediği yol haritaları ve olabileceklerden söz açalım.

Evvela iktidar partisi AK Parti'den bahsedelim. AK Parti, seçime yorgun girecek. Enflasyon, deprem, 21 yıllık iktidarında yaşananlar vs derken artık eski güç ve ihtişamından uzak bir siyasi parti olduğunu söyleyebiliriz. Yine partinin lideri ve ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da eski formundan uzak olduğu aşina bir şekilde karşımızda duruyor. AK Parti'nin milletvekili aday listelerine baktığımızda da kazanın kaynadığını görebiliyoruz. Her ne kadar iktidar medyası ve parti cenahları bu konuda toz kondurmayan hamleler yapsa da her şey ziyadesiyle ortada. 

Ordu başta olmak üzere birçok Anadolu şehrinde AK Parti'nin aday tercihleri çok tartışıldı bunun temel sebebi de partiye hizmet veren parti içindeki isimlerin değil şehirlerde etkisi olmayan 'yukarıdan yazılmış' isimlerin aday yapılması oldu. Yine AK Parti'nin başını çektiği Cumhur İttifakı içerisindeki MHP ve BBP gibi partilerin sonradan ittifaka dahil edilen HÜDA-PAR rahatsızlığı da herkesin malumu. Bu ortamda seçime gidilirken sonuçların AK Parti için çok umut verici olduğunu söylemek hayal satmak olur. 14 Mayıs gecesi bu vaziyetiyle birlikte AK Parti'nin oy oranının ciddi anlamda düşeceğini ve güç kaybedeceğini söylemek sürpriz olmaz.

Gelelim ana muhalefet partisi CHP'ye. Hemen herkesin bu seçimde büyük bir sıçrama yapmasını bekleyen CHP'de bana göre asıl sıçramayı Genel Başkan ve Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu yapacaktır. Kılıçdaroğlu'nun ciddi oranda bir oy alacağını ve seçimi zaferle taçlandıracağını düşünüyorum. Bunun sebeplerine gelince; 

Ülkenin ekonomik hali malum. 
21 yıldır devam eden ve artık sorunlara çözüm üretemeyen AK Parti iktidarının halkta, değişmesi gerektiği düşüncesi malum.
Devletin içerisinde kadrolaşmış, nepotizm ürünü; adam kayırmacılık, akrabacılık ve hemşehriciliğin yaygın olduğu malum. 
Bütün bu bileşenleri ve daha buraya yazmaya üşendiğim türlü türlü şeyleri üst üste koyunca Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasına kimse sürpriz gözüyle bakmaz. Faaattt!!!

CHP için durum lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nda olduğu kadar parlak görünmüyor. Nedenine gelince; CHP'nin milletvekili aday listeleri de en az AK Parti'nin kadar evlere şenlik. Millet İttifakı'nın bir sonucu olarak CHP; İstanbul, İzmir, Ankara gibi çok sayıda büyükşehirde ön sıralarda Gelecek, DEVA veya Demokrat Partili isimlere fırsat vermiş görünüyor. Ankara'da Sadullah Ergin tercihi de bunların tuzu biberi olarak karşımızda yer alıyor. Hal böyle olunca kendisine birçok CHP'liyim diyen CHP'linin listelerden rahatsız olduğunu ve bu sebeple milletvekilliği seçimlerinde CHP'yi tercih etmeyeceğini düşünüyorum. Öyle ki CHP'nin yüzde 30 bandını belki bir ihtimal yakalayabileceği; yüzde 28-29 bandında kalacağını düşünüyorum.

İYİ Parti'ye gelirsek; İYİ Parti'nin de yukarıda sözünü açtığımız iki partiden çok farklı bir milletvekili aday listesi yok. İstanbul 3'üncü Bölge'de Seyithan İzsiz ismi dahil olmak üzere birçok farklı ve 'yeni' isim dikkat çekerken; İYİ Parti'nin de partiye emek veren, tabandan gelen kişilere değil; 'yukarıdan gelen' kişilerle listelerinin ön sıralarını doldurduğunu anlıyoruz. Parti içi demokrasinin hemen her parti için söz konusu olmadığı bir ortamda İYİ Parti'yi de bu anlamda eleştirmek yersiz olacak. İYİ Parti Lideri'nin Altılı Masa sürecinde birkaç gün yarattığı gerginlik; masadan kalkması, ağır sözler sarf etmesi ve akabinde masaya dönüşü vs derken bu görüntüler; Millet İttifakı tabanında rahatsızlıkla karşılandı. İYİ Parti Lideri Akşener bir nevi dönen tekere çomak soktu diyebiliriz. Hatadan dönse de millet hiçbir şeyi unutmuyor... O yüzden İYİ Parti'nin oylarını yükselteceğini düşünmüyorum. Yüzde 13 veya 12 bandında bir oy almasını muhtemel gördüğümü söyleyebilirim.

En çok konuşulan partilerden bir diğeri olan MHP'ye gelirsek; MHP'nin ciddi anlamda oy kaybedeceğini düşünüyorum. Hem eski Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Ateş'in öldürülmesi sonrası parti üst yönetiminden net mesajlar verilmemesi hem HÜDA Par'ın Cumhur İttifakı'ndaki varlığına net bir ses çıkarılmaması hem de MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, AK Parti ile olan aşırı dosthane ilişkilerinin MHP tabanında hoş karşılanmadığı düşüncesindeyim. Hal böyle olunca MHP'nin düşük bir oy alacağını ve hatta ittifak içinde olmasa baraj problemine takılıp Meclis çatısı altında olamayacağını bile söyleyebilirdim. Bu haliyle MHP'nin yüzde 6 ya da yüzde 7 alabileceğini düşünüyorum.

TBMM'de gruba sahip bir diğer parti HDP'nin de bu seçime Yeşiller ve Sol Partisi altında gireceğini biliyoruz. HDP için değişen bir şey olacağını düşünmüyorum. HDP'nin kemik bir tabanı var ve değişmiyor. Selahattin Demirtaş'ın içeride olmasına rağmen sosyal medya üzerinden partisinin tabanında etkisi büyük. Bu bağlamda HDP seçmeninin yüzde 100'ünün cumhurbaşkanlığı yarışında Kılıçdaroğlu'na destek vereceğinden eminim. Parti bazında da HDP'nin yüzde 10, yüzde 12 arası bir oy alacağını tahmin ediyorum.

Veee son olarak beklenen seçimin bana göre sürpriz yapacak partisini açıklayalım; Türkiye İşçi Partisi kısaca TİP. Erkan Baş'ın liderliğini yaptığı ve Meclis'te Baş ile beraber Sera Kadıgil, Ahmet Şık ve Barış Atay'ın temsil ettiği TİP büyük bir sükse yaptı. Hem sosyal medyada hem gençler arasında oldukça popüler. CHP listelerinden umudunu kesen sol seçmenin milletvekilliği seçimlerinde TİP'e destek vereceğini düşünüyorum. TİP bu seçimde yüzde 3 gibi bir oy alıp büyük bir sıçrama yapabilir...

Görelim feleğin aynası ne suret gösterir...