Bu kapanma değil 17 günlük tatil

YARIM çeyrek derken adı tam olan bir kapanma ülke genelinde başladı. Hani derler ya zararın neresinden dönülse kardır. Televizyon kanallarına ayrı ayrı bakıyorum da. Bu tam kapanma değil.17 günlük bayram tatili. Bu konuda "Aslında başka çare yoktu. Çünkü, gerçekten vaka sayılarındaki düzey ve aşılama oranlarımıza baktığınızda bu şekilde devam etseydik, önlemleri artırmasaydık, sonunda dördüncü artış dönemiyle karşı karşıya kalacaktık" diyen Ceyhan, ne kadar da haklı çıktı. "Bu 'tam kapanma' terimi değil. Belki 'sıkı kapanma' daha uygun bir açıklama olacaktır. Tam kapanma deyince; toplumu ekonomik ve sosyal açıdan tam olarak kapatmak anlamına gelir. Hiçbir işyerinin çalışmadığı, hiç kimsenin evinden dışarıya çıkmadığı, sadece günlük ihtiyaçlar için, karne-belge vererek sadece oraya gidip dönüldüğünü denetleyerek uygulanan kapanmadır, tam kapanma... Birde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Tam Kapanma" sözüne karşilık Sağlık Bakanı Fahrettin Koca "Tam kapanma" demiyor, "Sıkılaştırılmış tedbir" diyor. Dakika bir gol bir. Elbet aklın yolu da bir. Sokaklara araç, yollar sahiller insan, Metrobüsler lebalep çalışanlarla doluyken Tam kapanma demek abesle iştigaldir.
Bunu hep söylüyorduk, bunu Çin'in dışında herhangi bir ülke uygulayamadı. Çünkü orada çok antidemokratik yollarla, kapıları dışarıdan tahtalardan çivilemek gibi uygulamalar oldu.Tabi kimi ülkeler, Covid-19’a karşı başarıyla mücadele edip vakalarını en aza düşürürken, kimileri de sıfırladı. Bunlardan biri de Türkmenistan...Çünkü devlet, basın-yayın organlarına, Koronavirüs kelimesini kullanma yasağı getirdi; dolayısıyla vaka ve ölüm sayısı “resmen” sıfır. Bunlar değişik örnekler. Bizim yöntemler belli zaten biliyorsunuz.
Salgın dalgalanmalar şeklinde seyrettiği için vaka sayılarının bir miktar düştüğü döneme sevinip kendimizi rahatlatarak değil tam tersine bir sonraki dalgaya hazırlıkla ve onun mümkün olduğu kadar az zarar verici bir şekilde geçmesi için hazırlıkla geçirmeliyiz. Bilim Kurulu rehberlerinin mutant virüse göre yeniden revize etmeli. Eksiklerimiz tamamlanmalı" ifadelerini kullanan Ceyhan, "Bu arada da Sağlık Bakanlığı bulabildiği kadar aşı bulacak ve bu aşılanma oranlarını yükseltmek durumundayız" diye konuştu. Şu anda alınacak kararların etkisini göreceğiz.

Herkes işinde gücünde!

Bu da o örnek gibi. Mehmet Ceyhan hocamız, “bu tam kapanma falan değil” dediği zaman tüm ülke linç etti adamı. Bugün görüyoruz, herkes işe gidiyor, metrobüsler tıklım tıklım, caddeler dolu, her yerde trafik var. Böyle biter mi pandemi?.Bu Nasıl Kapanmak?  Kapanarak salgını bitirebilen ülke yok. Kapanıp hızlı aşı ile çok yol alan ülkeler var. Kapandık ama anlaşılan hızlı aşı yapamayacağız. 17 mayısta kaldığımız yerden devam etmemek için tüm kurallara tam uymalıyız.

Covidler göçü başladı

“Felaket başa gelmeden evvel önleyici ve koruyucu tedbirleri düşünmek lazımdır, geldikten sonra dövünmenin yararı yoktur. Aşılananların sokağa çıkmasının yasak olduğu, aşılanmayanların işe gideceği tam kapanma (!) başladı Nereler kapalı, nereler açık diye sormayın. Ödeme yapacağınız yerler açık, para kazanacağınız yerler kapalı. Konu anlaşıldı mı?  Adı tam kapanma. “Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir.” sözü geldi aklıma. Espri yapılmış Covidler göçü diye maalesef gerçekten öyle olmuş. Bakın birde böyle isterseniz; banka açık, market açık, manav kasap balıkçı açık, tatlıcı dondurmacı mezeci açık, kafe satış yapıyor, restoran paket satışı yapıyor, mandıra açık, şarküteri açık, berber kapalı, demek berberin başının altından çıkıyormuş her şey!
Aslında bu tam ka-pa-na-ma-ma.Bakın her halükarda vaka sayısını azaltacaktır. Bu yönden de bakmak gerekir.Mesele evde kalmak değil; gerçekten bir faydası olacak olsa, bu kısıtlamalar gerçekten eşit uygulanıyor olsa sıkar dişimizi otururuz evde; hepimiz bunun bitmesini bekliyoruz. Ama okulları kapatıp camide toplu namaz kıldırıyorsunuz; böyle salgın mı yönetilir? Millet sahillere akın etti. Önce oarada sonra dönünce kentlerinde bu virüsü yayacaklar. Hindistan muatntı gelid diye açıklama yapıyor Bakan Koca. Burdan sorayım. Ya vaka sayısı Mayısın17 sinden sonra 100 binlere çıkarsa neyinizi kapatmayı düşünüyorsunuz ?

Sorumlusu kim?

Tarih tekerrür etmez inşallah daha kötü olacak gibi geliyor.simdi büyük şehirlerdeki virüsler Anadoluya daha da yayılacak ,büyük şehirler zaten durum içler acısı ve 17 mayıs dönüşlerle dahada sarsılacak TSUNAMİ olacak gibi ben açıkçası sonumuzu pekde iyi görmüyorum. Şimdi içinde bulunduğumuz durum, lebalep kongre yapanların, toplu cenaze törenlerine katılanların Sorumsuzluğunun bedelini yine milletin ödemesinden başa bir şey değildir.Hiçbir sosyal destek yok. Elektrik, su gibi giderleri nasıl karşılanacak bu insanların?
Birde kapanma da sadece küçük esnaf ve günlük iş ve işçilere. Onun dışında tüm sektörler işinin başında. Camiye bile gidip cemaatle namazını kilabiliyorsun. Üstüne bir de Hindistan varyantini da tüm Türkiye'ye yaydik mı Çarşamba gününden itibaren. Kesinlikle yaydık. Aşı zaten yok. Ne bu şimdi?.Prof. Dr. Ceyhan tam kapanma kararı sonrası İstanbul'dan diğer şehirlere yapılan yoğun seyahatin vaka sayılarını artıracağını vurguladı. Otogarlardaki işte insanların tıklım tıklım. Bu görüntülerle seyahat yasağından elde etmek istediğimiz faydayı zaten kaybettik. Tatil yöreleri zaten bir vaka artışıyla karşılaşacak.

Dördüncü dalga mı o da ne!

Bilim adamları tam kapanma bittiğinde iller arası geri dönüşlerin kademeli olarak yapılması gerektiğinin altını çizdi:" Bir güne iki güne bunların dönüşlerini sığdırırsak kesin benzer tablolarla karşılaşacağız zaten. Yoksa aynı görüntülerle dediğim gibi boşuna 17 gün eve kapanmış oluruz başka bir şeye yaramaz" Mehmet Ceyhan, 17 gün sonra kısıtlamaların birden bire kaldırılmaması gerektiğini belirtti : Mesela martın başında yaptığımız gibi birden bire okulları açıp, esnafın iş yerlerini açıp hepsini birden 18'inde yaparsak eğer hiç şüpheniz olmasın daha büyük bir dördüncü dalga yaşayabiliriz çünkü aşılama oranlarımız çok düşük henüz.
Kapanmaya ilişkin genelgeyi okudum .“Bazı” ( hep aynı bazı) kesimler kapanmış. Bundan büyük bir yarar beklenilmez, biraz yarar beklenilir. Geç kalınmış ve eksik bir kapanma İdeal, korumalı, etkili bir kapanma değil. Başka ülkelerin açılırken yaptıklarını biz kapanırken yapıyoruz.İniltere'de şimdi yaptıklarımız-ilk açılmada, 2 hafta önce yaptıklarımız açılmanın ilerleyen dönemlerinde yapıldı. Yüzde 100 kapanma salgını 28 günde bitirebilir. Bu oran düştükçe salgın uzar. Daha uzun, artan maliyetli kapanmalar gerekir. 17 gün yarım kapanmanın epidemiyolojik temeli yok. AKP turizmi kurtarmaya bakıyor. Yine irrasyonel. Sosyal destek+aşı+sürveyans kaçınılmaz. AKP ülkeyi tüketiyor. AKP usulü sözde kapanmadır bu. Bir sene önceki kısıtlamalar bugünkü tam kapanmadan daha sıkıydı sanki. Nisan kabusumuz oldu. Bu kabustan böylesi kolayına kurtulmamız oalanaklı değildir. Herkes aklını başına devşirmelidir. Kurallara sıkıca uymalıdır.

Yüzde 61 sokakta

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, kabine toplantısında "tam kapanma" diyerek duyurduğu yeni yasakların ilk günü hareketli geçti. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezi’nin (DİSK-AR) raporuna göre, işçilerin yüzde 61'i tam kapanmadan muaf, yüzde 22'si kısmen muaf sektörlerde faaliyet gösteriyor. Kısıtlamanın ilk sabahı işçiler iş yerlerine gitmeye çalışıyor. 17 günlük yeni kısıtlamalar süresi nedeniyle seferlerini düzenleyen Metro İstanbul, o kadar ki Tam kapanma nedeniyle yaşanan yoğunluktan ek seferler koydu! Metro İstanbul'un Twitter'daki hesabından paylaşılan bilgi notunda, "Hatlarımızda yaşanan yolcu yoğunluğu nedeni ile yoğun olan hatlarımızda ek seferler düzenlenmektedir" ifadelerine yer verildi. Polis kontrol noktalarında trafiğin tek şeride inmesi nedeniyle köprü girişlerinde ve bazı önemli noktalarda trafik oluştu. Sosyal medyada birçok kişi duruma tepki gösterdi.

Hiçbir şey anlamadım

Perşembe akşamı 19’dan itibaren ‘tam kapanma’ olacak deniyor ama ben bu nasıl bir ‘tam’ kapanma, hiç anlamadım.. Kime sorsam "Bizim iznimiz var" ya da "Biz kapsam dışıyız" diyor. Tüm imalathaneler açık. Fabrikalar açık. Sadece ilaç ya da gıda değil ayakkabıdan, kozmetiğe her türlü üretim kesintisiz sürüyor. İnşaatlar da öyle. Benim buna itirazım yok, eğer ekonominin çarklarının dönmesi için bu zorunluysa yapılmalı ama ismine de ‘tam kapanma’ denmemeli…Tüm işçiler ve üretim zinciri çalışanları işbaşı yapmaya devam edecek.

Milyonlar sokaklarda

Muhasebeciler, yarış atı antrenörleri, haşere ve zararlı böceklere karşı ilaçlama yapan şirketlerin görevlileri de çalışıyor. Estetik merkezleri bile kendilerini sağlık kuruluşları kapsamına sokuyorlar ve çoğu açık. Kısacası kapanan yalnızca esnaf. Yani eve hapsedilen ve maalesef artık rutin hale gelen çocuklar ve 65 yaş üzerine bir de esnaf ve kamu görevlilerinin önemli bir kısmı eklendi. Değişen bu. Özetle maaşla çalışan aylık düzenli gelirini temin edeceğine göre olan yine esnaf ve küçük-orta boylu işletmelere olacak.

Böyle ‘tam kapanma’ olur mu?

Bu koşullar altında eve kapatılan esnaf ne yapacak? Finansal bir rahatlatma adımının da bu kapanmayla beraber gelmesi, dün yazdığım gibi tüm kredi borçlarının otomatik olarak ertelenmesi gerekmez mi? Tam kapanma gıda ve ilaç dışındaki alanların kapanması demek. Perşembe akşamından itibaren uygulanacak olan kısmi kapanmanın kapsamının genişlemesinden ibaret.
Bence bu şekilde uzun istisna listeleri ile yalnızca süreç uzuyor. Kapanacaksak hakikaten kapanalım ve bu kabustan bir an önce kurtulalım.

Haşere şirketi muaf okullar kapalı

İşin acı yanı şu: Bu ülkede okulların özellikle ilkokulların pandemi sürecinde son kapanması gereken yerler olduğunu bir türlü anlatamadık. Bütün itibarlı uluslararası kuruluşların raporlarını hatırlattık, bilimsel verileri ortaya koyduk ama sonuç değişmedi.
Hakkını yemeyelim, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk dünyayı takip eden iyi bir eğitimci. Tek başına ciddi bir mücadele verdi ama olmadı. Kimsenin önceliği çocuklar değil… Bırakın ilkokulları bu kez kreşleri bile kapattılar! 18 günlük kısıtlama detaylarına bakıyorum, birçok iş kolu bir ucundan istisna listesine girmiş, at yarışı antrenörlerinin, haşere ilaçlama şirketlerinin bile çalışmalarına ara verilmemesi gerektiği düşünülmüş ama okullar 43 listelik istisna listesine girmeyi başaramamış.Halbuki tüm gelişmiş ülkelerde okullar ilk 10’a giriyor.. Bizd yok.
Büyük bir hayal kırıklığı içindeyim. Maalesef geldiğimiz noktada artık şunu söylemem gerekiyor: okullar pandemide güvensiz olduğu için değil önemsiz görüldüğü için kapalı tutuluyor.Kimsenin önceliği bu ülkenin gelecek kuşakları olan çocuklarımız değil.Yarış atlarının bile antrenman yapmalarının elzem olduğu düşünülüyor ama çocukların 15 aydır evde hapsolmasını iktidarından muhalefetine kimse umursamıyor
 

kutu1

ARAÇ YASAK MUAYENE

İSTASYONU AÇIK


Kısıtlamadan muaf işyerleri listesinde araç muayene istasyonları da yer alıyor. Sokağa çıkma kısıtlaması varsa, araçla markete, bakkala gitmek yasaksa araç muayenesine gitmek neden serbest? Öte yandan işyerleri, dükkanlar kapalı ama muhasebeciler, mali müşavirler görev başında. Kamu görevlileri ve banka çalışanları uzaktan çalışabiliyorken muhasebeciler niçin çalışamıyor? Bugüne kadar İngiliz, Güney Afrika veya Brezilya mutantlarına yönelik bir verimiz vardı.Ancak Sağlık Bakanı Koca’nın açıklaması ile ilk kez İstanbul’da karşımıza çıkan Hindistan mutantı hakkında çok veri yok. Hindistan’ı kasıp kavuran, birçok kişinin ölümüne yol açan bu yeni mutant nasıl bir etki yaratıyor? Bilm adamalrının konuyla ilgili aktardıklarına göre Hindistan mutant virüsü çok hızlı yayılan İngiliz ile antikor ve aşılardan kaçma, dolayısıyla öldürücü özelliği çok daha yüksek olan Güney Afrika mutantlarının birleşiminden oluşuyor.Yani çok korkulan, mutantın mutantı denilen durum… Hem çok hızlı hem de antikordan kaçıp hücreye tutunma yetisi yüksek olduğu için hasta yapma gücü, dolayısıyla öldürücülüğü yüksek… Bununla başa çıkmak için şu an elde bulunan aşılar da yüksek oranlı bir fonksiyon göstermiyor. Virüsü en iyi tanıyan Prof. Dr. Mustafa Hasöksüz, Hindistan varyantının ilk kez ortaya çıkan Vuhan virüsünden kendini farklılaştırdığı için antikordan kaçabildiğini, o nedenle daha fazla sayıda veya hızda hücreye girme yetisi kazandığını belirtti. Aşı üzerine çalışan bilim insanlarına göre eldeki Sinovac veya Biontech aşıları etkili oluyor.

MUTANTIN MUTANTI

Aşılar Hindistan mutantına karşı tam koruma sağlamıyor.Verdikleri örnek durumu özetlemeye yeterli:“Aşılar, Vuhan’da ortaya çıkan ve o kapsamda laboratuvar ortamında mutasyona uğraması muhtemel yapılarına göre üretildi. Ancak hızı yüksek İngiliz mutantı ile aşıdan kaçmayı başardığı için güçlü olan Güney Afrika mutantı buluştu ve yeni bir yapı ortaya çıkardı. Mutantın mutantı ortaya çıktı. Aşıdan, antikordan kaçma becerisini arttırdı.”Biraz daha açmalarını istedim, hemen hepsinin örneği de benzer oldu: Vuhan’da görülen ilk virüsün bin tanesinden 300’ü insan vücuduna girme başarısı gösteriyordu. Aşı ile vücut direncini arttırdığınızda bunun 500 kadarını engelleme başarısı elde ediyordunuz. Dolayısıyla 300 sizin için yenebilecek miktardı.- İngiliz mutantı çok hızlı Güney Afrika da S proteinleri şekil değiştirip Vuhan’dan farklılaştığı için antikoru aşabiliyor. Çünkü şekli farklılaştığı, üniforma modeli değiştiği için, ona karşı savaşacak aşı, dolayısıyla antikor artık onu düşman askeri olarak görmüyor. Bu durumda bin tane virüsten 800-900’ü giriş yapabiliyor. Bunu tanıma durumunda bile bin taneden 500’ünü engelleme yetisine sahip olduğu için, geriye kalan 300-400 virüs hücreye giriyor ve hasta ediyor. Bunu engellemenin yolu mevcut aşıların Hindistan mutantına göre yeniden düzenlenmesi. Yani üniformasını, yani kıyafetini değiştiren virüse göre yeniden tanımlama yapılması gerekiyor. Özellikle mRNA aşılarında bu kaçınılmaz oluyor.Nitekim, birçok aşı İngiliz mutantı çıktığında buna uygun hale getirmek için kolları sıvamış ve üç ay içinde bunu düzenleyebileceklerini açıklamıştı. Sonrasında yapılan çalışmalarla aşıların İngiliz mutantına karşı da etkili olduğu açıklanmıştı. Aşıların enfeksiyon kapanları yoğun bakıma yatırmayacak kadar koruduğu belirtilmişti. Ancak mutantın mutantında durumun hiç de iç açıcı olmadığını belirttiler. Görünen o ki, İstanbul’da 5 kişide görülen Hindistan mutantı şu an için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Unutulmasın ki İngiliz mutantı ilk girdiğinde de çok az sayıda kişide görülmüştü. Bugün ise Türkiye’nin en baskın virüsü haline geldi. Umarım Hindistan mutantı için de bu durum söz konusu olmaz...

KAPANMADAKİ KİLİT NOKTA

Yurttaşların; hafta sonları aileleri, arkadaşlarıyla bir araya gelip, hafta sonunu birlikte geçirdiğine dikkat çeken Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, 'tam kapanma'daki kilit noktanın bu süreyi çekirdek aile ile geçirmek olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine Toplantısı sonrası açıkladığı "tam kapanma" sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunan İlhan, bu süreçte seyahat kısıtlaması olacağını, otellerde yapılacak rezervasyonların buna dahil edileceğini, yüz yüze eğitime ara verileceğini, tedarik, sağlık, güvenlik ve gıda sektörü dışındaki sektörlerin kapanacağını, kamuda esnek çalışmaya geçileceğini ve kafeler ile restoranların paket servis hizmeti vereceğini hatırlatarak, bu şekilde, vaka sayısı ile ağır hasta ve vefat sayılarının azalmasının amaçlandığını belirtti. Vaka artış hızında geçen hafta bir azalma eğilimi olduğuna işaret eden Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, "Vaka artış hızındaki azalma, doğal olarak birkaç gün sonra vakalarda azalmaya da sebep oldu. Umut ediyoruz, biraz daha ilerleyen günlerde ağır hasta ve vefat sayısına da yansıyacak. Hepimiz görüyoruz iyileşen hasta sayısı da artıyor" dedi. İlhan, ağır hasta ile vefat sayısının ise hemen değişmediğini, çünkü kişinin bir anda ağır hasta tanısı almadığını veya hemen hayatını kaybetmediğini belirterek, "İnşallah vakaların 30 binli rakamlara gelmesiyle, bir süre sonra ağır hastalar da daha aşağı doğru yönelecek ve vefat sayısı da azalacaktır. Süreçten tam da beklentimiz bu şekilde." diye konuştu.
"Umutlu olmalıyız fakat mücadeleyi bırakmamalıyız" diye konuştu. Öte yandan, 20 milyondan fazla yurttaşın aşılandığını, bunların 10 milyon kadarının ikinci dozu olduğunu aktaran İlhan, Türkiye'nin aşılama hedefinde yaklaşık 60 milyon yurttaşın yer aldığını, eğer aşılamada bir tedarik sıkıntısı olmazsa ilerleyen günlerde salgınla mücadelede daha iyi bir noktaya gelinebileceğini vurguladı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi