Çocuk sömürüsü ve işçiliği

Asgari ücretin 8.500 TL olduğu ülkemizde, aileler yoksulluk içindedir. Aileler geçinememektedir. Çocukların çalıştırılarak, aileye 3 kuruş katkı sağlanması peşindedir.

Çocukları para olarak görüyorlar
Çocuğuna gelecek sağlayamayan aileler, çocuklarının geleceğini yemektedir. AKP hükümeti zaten gelecekten yeme konusunda ustadır. Yol yapılır borcu çocuklara bırakılır, köprü yapılır borcu çocuklara bırakılır, tüp geçit yapılır borcu çocuklara bırakılır. Vatandaş hasta olur hastaneye yatar, borcunu çocuklarına bırakır. Çocuk olur, onun geleceğini hazırlamak yerine çocuğun geleceğinden çalar, onu çalıştırır. Hükümete soruyorum, 720.000 masum yavrunun getireceği beş kuruşa mı kaldınız? Ülkelerin, en büyük yatırımları evlatlarına, çocuklarınadır. Klasik anlamda ‘çocukların ilkokul 1. sınıftan üniversiteyi bitirmesi' artık eksik bir eğitimdir. Okul öncesi eğitimin yüksek öğrenimden daha önemli olduğu iddia edilmektedir.Bizim 20212022 yılında 17 yaş ve altı öğrenci sayımız 16.824.691 olup, 2022 yılında 1.208.892 çocuk okumadan mahrumdur. Burada mahrum edilen yalnız çocuklar değil, gelecekteki varlığının yüzde 7'si kadarı eksilecek olan ülkedir. Bu büyük bir rakamdır. Bir ülke yılda yüzde 7 büyüyünce, bu büyüme rakamı rekor sayılıyor.


Devlet çocuğu koruyamıyor
Anayasamızın 41 inci maddesinin, ‘Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, her çocuk, korunma ve bakımdan yararlanma hakkına sahiptir, Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır' hükmü vardır. Bu amir hükmün gereğini yerine getirmeyenler her kimse suç işlemektedir. Devletin çocukları koruma, onları güven altına alma görevinde aksamalar vardır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 yaşın altındaki vatandaşları için yeni bir koruma kontrol etme mekanizmasına ihtiyacı vardır. Konunun tarafları bir çözüm aramalıdır. Aslında 1960 yılında çıkan sağlıkta sosyalizasyon sistemi, uygun bir programı ortaya koymuştu. AKP hükümetinin dört elle sağlıktan sağlayacağı kazanca yönelmiş, sağlığı metalaştırmış, sosyal yanını ihmal etmiştir. Sağlık bakanlığının konuyla ilgili çalışmalarından bahsedilmektedir. Sağlık bakanlığı çatısı altında önceden yapılan ‘ev halkı tespiti' programı geliştirilmeli, ekiplere psikolog ve/veya sosyologlar konulmalı, cumhuriyet geleceğine sahip çıkmalıdır.

Aile içi şiddet kol geziyor
Hep olumsuzluklar. Nedeni net Ekonomik boukluklar.Şimdi kısaca birde rakamlarla aile içi şiddete bakalım. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu (TKDF) tarafından yönetilen Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı 2022 yılında toplam 5 bin 15 çağrı almış. 2022 yılı boyunca Ev İçi Şiddet Acil Yardım Hattı’na Türkiye’deki tüm illerden arama alındı.  En çok arama İstanbul ilinden geldi. Bu bağlamda İstanbul ilinin tüm ilçelerinden arama ve ihbar alındı.. Hatta ençok arama pazartesi günleri (yüzde 18,4) gelmiş, pazartesi gününü yüzde 16,71 ve yüzde 16,29 ile çarşamba ve cuma günleri gelen ihbarlar olmuştur. Gün içinde hatta en çok ihbarın yapıldığı saat 13.00 sularıdır (yüzde 9,69). Bununla birlikte saat 11 ve 12 sularında sırasıyla yüzde 8,29 ve yüzde 8,76 en çok çağrıların alındığı saat dilimleri olmuştur. Bu veriler göz önünde bulundurulduğunda cinsiyete dayalı şiddete maruz kalanların gün içinde faillerinden uzaklaşabildikleri alanlarda ihbarlarını gerçekleştirebildiklerini belirtmek mümkündür. 15 Ekim 2007’den günümüze ev içi şiddet hattına gelen toplam çağrı 87 bin 268 oldu. Bu çağrılar içerisinde  2022 yılı içerisinde Ev içi Şiddet Acil Yardım Hattı’na ihbarı gelen ve kayıt açılan bin 527 vakanın bin 103’ü ev içi şiddet ihbarıdır. Bu şiddet ihbarlarının 763’ü eş şiddeti olmuştur. Gelen aramalar göstermektedir ki, ev içi şiddetin maruz kalanlarının büyük çoğunluğu kadınlardır (yüzde 90,8). Bu oranı yüzde 3,4 ile kız, yüzde 1,8 ile oğlan çocukları izlemektedir. İhbar edilen şiddet vakalarının önemli çoğunluğu psikolojik ve fiziksel şiddet vakalarıdır (psikolojik şiddet yüzde 42,31; fiziksel şiddet yüzde 34,45). Bu şiddet türlerinin dışında gelen çağrıların yüzde 12,04’ü sosyal şiddet, yüzde 4,57’si cinsel şiddet ve yüzde 6,63’ü ekonomik şiddeti ihbar eden çağrılar olmuştur.
 

Saldırganlar genelde erkekler 
Acil yardım hattına gelen çağrılar göster-mektedir ki, kadınlar en çok en yakınların-daki erkekler tarafından şiddete uğramaktadır. Gelen çağrılar şiddetin en gü-venli yer olduğunu varsaydığımız ev içeri-sinde kadınların hayatlarını paylaştıkları eşler ve diğer aile bireyleri tarafından uygu-landığını göstermektedir. 2022 yılında eşler yüzde 55,3 ile saldırganlar içerisinde en geniş grubu oluşturmaktadır. Eşleri, yüzde 7 ile diğer aile üyeleri takip etmektedir. Aile içerisinde genel anlamda aile, baba, ağabey, abla, kız ve oğlan çocuklar şiddet uygula-yanlar olarak mağdurlar ya da ihbarda bu-lunanlar tarafından belirtilmiştir. Erkekler duygusal ilişkileri bittikten sonra da kadın-lara şiddet uygulamaktadır. Saldırganların yüzde 5,6’sı eski eş, yüzde 1,5’i eski erkek arkadaş olmuştur.”SON SÖZ; Bugün gele-ceğimizle ilgili ulu önder Gazi Mustafa Ker-mal Atatürk'ten iki veciz cümle olsun;

“Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar..”  "Çocuklar her türlü ihmal ve istis-mardan korunmalı, onlar her koşulda yetiş-kinlerden daha özel ele alınmalıdır. Mustafa Kemal Atatürk

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anıl Boduç Arşivi