İki gündür kendimi salak gibi hissediyorum. Herhalde benim kafam dolu bu aralar, algılama, anlama sorunu yaşıyorum diye düşündüm. Ceviz mi yesem, balıkyağı mı içsem araştırıyorum. Piyasalar uçuyor. Herkes birbirine soruyor, “ne olacak sence?”
***
Kimse birşey bilmiyor ki! Bakalım dedim, yeni bakan bugün açıklama yapacakmış. Neyse, beklenen vakit geldi. Açtım televizyonu bakıyorum. Beş dakika geçti, 10 dakika geçti…Yok, anlamıyorum! Hah tam bu sırada; “Enflasyon ve cari açıkla mücadele sürecek” dedi, sevindim (anlamaya başladığım için tabi) ama nasıl mücadele edeceğiz devamını öğrenemedik, bilmiyoruz. 
Baktım bütün işadamları orada. Pür dikkat dinliyorlar. Dedim ki bugün bende bir sorun var herhalde yorgunluktan idrak edemiyorum. Hadi dedim biraz daha sık dişini, bekle ne olacak. Onca konuşmadan aklımda kalan tek şey “Güler hanım” diye seslenmesi oldu. 
***
Arkadaşlara sorayım dedim, anlamışlar mı? “İzledin mi konuşmayı? Ne dedi sence, benim galiba dikkatim dağınık” dedim. Baktım o da anlamamış. İki, üç, dört kişi oldu, soruyorum anlayan yok. Sahi ya, ne dedi? Konuşmayı anlamamış olabilirim ama, kürsüden anlatanı sessiz izlesem duruşundan ve beden dilinden çok önemli bir şey anlatıyor derdim.
***
Ben bu sahneleri bir yerlerden hatırlıyorum. Bir değil hem de defalarca kez… Yıllar önce, bir sabah uyandığımızda, bir baktık dolar, mark, sterlin fırlamış, faizler tavan yapmış. Bir gecede borçlar katlandı. Ardından iflaslar, işten çıkarmalar, ticari işlerde uzatılan vadeler, elde bir yığın karşılıksız çek/senet kaldı. Bu gibi dönemlerde çaresizlikten başvurulan ertelemeler, oluşumlar daha sonra alışkanlık olur ve hayata yerleşir. Bakalım bu krizden ne kalacak? Şu sıralar gerçekten dejavu yaşıyorum.
***
Gelen kriz bir gece de mi geldi? Yıllardır, krizin kapıyı zorladığı zaten belli değil miydi? Sebep, sahiden Amerikalı rahip mi? 
Cumhurbaşkanı ne diyecek diye bekliyorduk. “Korkmayın, hepsi geçecek, bizim allahımız var” dedi. 
Ekonomi Bakanı ne diyecek dedik, onu da anlamadık. Gerçi, Güler hanım “Ülkemizin hak ettiği dönüşümü gerçekleştireceğine inancımız tam” demiş. Bari, Güler hanım veya orada dinleyenlerden biri anlatsın ne anladığını, biz de “nereye dönüşümüz” olacaksa inanalım.
***
Aslında çok şey beklemiyoruz. Hakikati söylemeselerde biz zaten o gerçeğin içinde yaşıyoruz. Pembe tablo veya masal beklemiyoruz. Sadece doğruyu anlatmalarını bekliyoruz. Nereye gidiyoruz? Bu ne kadar sürecek? Korkmayın dediler de, biz gerçekten çok korkuyoruz.
***
Sevgiyle kalın.