Dokunun sevdiklerinize

Tek başınıza ağlayabilirsiniz, gülebilirsiniz, sevinebilirsiniz, ama bütün bu eylemleri birine sarılarak yapmak, yaşanan şeylerin niteliğine göre acıyı azaltır, sevinçleri çoğaltır. Başınızı yaslayacak bir kol, yüzünüzü gömerek ağlayabileceğiniz bir omuz... 
Değerini ancak yapamayacak olduğumuz zaman anlayabileceğimiz, en çok ihtiyacımız olan en önemli şeylerden biri ne olabilir diye düşünseniz cevabınız ne olurdu? Ya da şöyle düşünelim; Korktuğunuzda, endişelendiğinizde, sevindiğinizde bunu karşınızdaki kişiye sarılmadan, dokunmadan yaşamak zorunda olduğunuzu düşünseniz, nasıl hissederdiniz? Dokunmadan sevebilir miydik?
    ***
“Dokunuş; ilk iletişim yöntemimiz. Güven, korkusuzluk, huzur...Hepsi bir parmağın ucunda, veya dudağın yanağa değişinde. Mutluyken bizi bağlar, korktuğumuzda destekler. Arzuladığımızda ve aşık olduğumuzda bizi heyecanlandırır. Nefes almak için havaya ne kadar ihtiyaç duyuyorsak, sevdiğimizin dokunuşuna da ihtiyaç duyarız. Ama dokunmanın önemini hiç anlayamamıştım. Onun dokunuşuna sahip olana kadar...”
    ***
Stella, kistik fibroz hastası 17 yaşında genç bir kızdır. Zamanının çoğunu hastanede ve bilgisayara bağımlı olarak geçirmektedir. Şöyle diyor Stella;”Kistik fibrozlu tüm çocuklar gibi ölümcül hastalıkla doğmam yarın öleceğim anlamına gelmiyor. Yarın da ölebilirim ama herhangi biri de yarın ölebilir. Sadece herkesten biraz az zamanım var. Şu anda akciğerlerim %15 kapasite ile çalışıyor. Kistik fibroz vücudun tonlarca mukus üretmesine sebep olan genetik bir hastalık. İşin doğrusu KF hastasının yanında çok dikkatli olmalıyım. Kurallar birbirimizden farklı bakteriler kapabileceğimiz için altı adım uzakta durmamızı  söylüyor.”

***
İki kistik fibroz hastası genç hastanede tedavileri sürerken, aralarında duygusal bir bağ gelişir.  Ancak hastalıklarından dolayı birbirine 6 adım mesafeden daha az yaklaşmalarına izin verilmememektedir. Stella, kendisi gibi aynı hastalıktan muzdarip Will Newman’ı tedavi konusunda yüreklendirmeye çalışır. 
    
***
Evet, tahmin ettiğiniz gibi bugün size bir film önerim var. “Five Feet Apart”isimli film, 2019 ABD yapımı. Başrollerini Coole Sprouse, Haley Lu Richardson, Moises Arias’ın paylaştığı film gerçek bir hayat hikayesinden esinlenerek çekilmiş. Justin Baldoni’nin yönetmen koltuğunda oturduğu film romantik-dram türünde. Filmi izlerken duygulanacaksınız ve bir çok şey düşünceksiniz.

-Pencerden dışarıya bakıp, sokaklarda rahatça yürüyen insanların, dünyanın herhangi bir yerinde farklı yerleri görebilen insanların yaptıklarının, bunları yapamayan insanlar için ne büyük bir hayal olduğunu,

-Sevdiklerinize sınırsızca, sıkıca sarılmanın ne büyük bir bağış olduğunu,

-Bir adım daha yaklaşabilmenin ne kadar çok mesafe olduğunu,

-Doğum günlerinizi kutlarken, bunun son kutlama olacağını düşünmeden kutlamanın ne büyük bir mükafat olduğunu...
    
***

Tek bir hayat var, farkında bile olmadan bitecek, dokunun sevdiklerinize. Hayat bir saniyesini bile harcamak için çok kısa.

Sevgiyle kalın
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sevim Güney Arşivi