Hemen sormak lazım. Değişim için ne yaptınız?

Engin Bey; İstanbul’dan seçilmek o kadar kolay ki, kim kime, dum duma, seçmen seçtiğini seçilenler seçmeni tanımıyor.

Menderes bir zamanlar, “Odunu koysam kazanır” demişti. Partililer ve seçmenler vekilleri kendileri tayin etmediği için, partiye oy verenler kesinleşmiş adayların çoğunu tanımıyor. Hele hele, son seçimlerde ittifak ortaklarının katkısının olmadığı kesinleşen partilere ulufe dağıtır gibi milletvekili verilince seçmenler tanımadıkları insanları vekil yaptı.

Seçilenlerin vekillik meslek olmadığına göre kendilerine maaş ve emeklilik kazanmaktan başka ne katkıları olacak bekleyip göreceğiz.

Engin Bey, madem değişimden yanasınız siz bir Mustafa Sarıgül’ün Erzincan’dan, Gürsel Erol'un Elazığ’dan, Sezgin Tanrukulu’nun Diyarbakır’dan kazandıkları gibi siz değişime, “Benim İstanbul’dan dönemlerdir seçilmem yeter” deyip Sinop’tan aday olmakla neden başlamadınız?

Özgür Bey; Grup Başkan Vekilliğiniz heyecanlı mizacınıza rağmen gayet iyi ve başarılıydı. Şimdi Genel başkan Kemal kılıçdaroğlu’nu temsilen Grup Başkanı olduğunuza göre, değişim başlamış demektir. CHP'ye üye olan herkesin yeri ve zamanı geldiğinde Genel başkanlığa aday olabileceği gerçeği ortada iken, siz vekâletle temsil ettiğiniz Genel başkanlık koltuğuna göz kırpmanın sizce etik midir?

Bülent Bey; Kuşadası İlçe, Aydın İl Başkanlıklarından sonra,24, 25, 26, 27 ve son olarak 28. Dönemde de Milletvekili seçildiniz.

Bunların hepsi güzel. Kişisel katkınızdan mıdır, yoksa Genel Merkez tercihi midir bilemem. İlçe ve İl Başkanlıkları 5 dönem Milletvekilliği sonrasında bakıyorum da Aydın gibi bir yerden mensubu olduğunuz CHP'nin Milletvekili sayısı hep aynı kalmış. Yani halk tabiriyle imam hep bildiğini okurmuş. Bunca emekten sonrasında da kalkıp değişim isteyeceksiniz öyle mi?

Vekilliğiniz dönemlerinde Genel başkanlar size önemli görevlerde vermiş. Şimdi size bu görevleri veren Kemal Bey o zamanlar iyi idi. Şimdi de dönüp Kemal Bey’in istifasını istemeniz ne kadar etik?

Bülent Bey, bildiğim ve izlediğim kadarıyla Kemal Bey bu zamana kadar, “Ben adayım” demedi. Ayrıca kendi de değişimden yana ve buna makamını da dahil ediyor.

Bülent Bey, ayrıca Genel başkanın nasıl değişeceği Parti Tüzüğü’nde belli. Hukukçu olduğunuza göre buna gayet iyi bilmeniz gerekir.

Partinin kurucusu ve 2. Adamı Rahmet ve Minnetle anılan İsmet İnönü’nün nasıl değiştiği belli. Yine Rahmet ve minnetle anılan Bülent Ecevit, ortanın solunu ortaya atıp, “Toprak ekenin su içenin”, Ne ezilen ne ezen, insanca hakça bir düzen”, “Kalkınma milletin efendisi olan köyden başlayacak” diyerek değişimin ana hatlarını ortaya koydu ve 2. Adamın koltuğuna oturdu.

Şimdi sizlerde bir araya gelin, değişimden neleri kastettiğinizi anlatın, o zaman Kurultay, haklının hakkını verir diye düşünüyorum. Şimdi bakıyorum laftan başka bir şeyiniz yok. Millet neyinize güvensin.

Ekrem Bey; Ne olduysa değişim fikri sizden başladı ve sizde hala değişimden neyi kastettiğinizi anlatamadınız. Aday mısınız, değil misiniz? Tıpkı Cumhurbaşkanlığı adaylığında adınız adınızın geçtiği günlerde Meral Hanıma, “Beni Genel Başkanımla yarıştırmayın. Ben İstanbul’da kalmak istiyorum” demediğiniz gibi.

Şimdide tavrını net ortaya koyun. Genel başkan olur musunuz elbette olursunuz. Her CHP üyesinin hakkı olduğu gibi tüzük gereği vakti zamanı gelince aday olabilirsiniz.

Ekrem Bey, Genel başkan olabilmeniz için, bu benim değil, sorduğum görüştüğüm bir çok partili ve seçmenin fikri. 2024 yılında yapılacak seçimde yeniden İstanbul Başkanı olur, ilçe sayılarını artırır, İBB Meclisinde çoğunluğu alır, vee sonrasında o makamı oturacak kişiyi işaret eder istifa eder görevi layık oylana devredersiniz.

İşte o zaman Genel başkan dahil bu parti sizi Genel başkan yapar ve Sizi Atatürk’ün koltuğuna oturtturur.

Mesele bu. Şimdi karar sizin. Bu şartlarda var mısınız, yok musunuz?

Tanju Bey; Yollardasınız biliyor ve izliyorum. Yolunuz açık olsun ama sizin gücünüz Kemal Bey’i indirmeye yetmez bunu da bilesiniz. Sizi kim teşvik ediyor. Arkanızda kim var bilemem ama, hukukçu olduğunuza göre itidallı davranmanızı acizane öneririm.

Veee diğerleri; sağdan soldan cılız sesler duyuyoruz. Ne hikmetse değişim isteyenler çıkabiliyor. İlginçtir değişiminden nelerin kastedildiğini hala anlatan olmadı. Galeyana gelmeyin. Hiçbir makam oturanın mülkü değildir. Elbette değişim her zaman gereklidir. Kılıçdaroğlu seçimi kaybetmedi. Etrafındakiler tarafından kaybettirildi. Geleceğimiz, ülkemiz ve milletimiz için bunları düşünün ve bir olun. O zaman merak etmeyin her şey değişecektir.