Yetenekleri yok etmek felakettir!

Yetenekleri yok etmek felakettir!

Sevgili Dostlar;

İktidarın bilim güçlerimize yönelik vurdumduymaz, keyfi, bir yandan “giderlerse gitsinler” öte yandan gitmeleri için de elinden geleni ardına koymayan anlayış ve politikaları şüphesiz en çok tartışma konularından biri.

Ülkenin büyük kesimi bunun acısını yüreklerinden duyar ve tepki verirken yüzde 35’lik AKP seçmeni, yanlarında MHP’ye oy verenler ve iktidar etekleri altında Meclis’e giren ideolojik saplantılılar seslerini çıkarmıyorlar. Bu vurdumduymazlığın, ülke sevgisizliğinin ve gelecek düşüncesizliğinin yaygın paylaşımıdır.Toplumda derin kök salan cehaletin dışa vurumudur. Siyasi iktidarların çoğunda, hele sağcı aşırı sağcı iktidarların hiçbirinde ülkenin beyin güçlerini geliştirme politikaları, hevesleri olmadı.Ülkenin bilim kurumları siyasi ideolojik saplantılarla gasp edildi, dağıtıldı, güdüldü, sesleri kısıldı.

Düşman olsa ne yapar?

Cumhuriyet kurulduğunda bilge, bilim, düşünce, sanat, edebiyat, mühendis insan yokluğundan kırılıyordu. Bunlar olmadan, yani bir ülkeyi her yönden ileri taşıyacak her açıdan seçkin güçlü bir insan sınıfı olmadan, gelişme, özgürleşme, üretim ve çağdaşlaşma mümkün değildir.Bu konuya ideolojik yaklaşımların tümünün Allah belasını versin. Çünkü keskin ideolojik benim-senin, ben-sen, senin adamın-benim adamım türünden yaklaşımların hepsi ülke düşmanlığıdır; sevmediğin insanları yok etme, ülkede yaşamı dar etme amaçlıdır. Ülkeye düşmanlıktır. Bir ülkeyi işgal eden yabancı güçlerin ilk yaptığı entelektüel kesimi biçmek yok etmektir. Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de ve işgal edilen tüm ülkelerde böyle oldu. İşgalcilerin tüm karanlık örgütleri bunun için seferber edilir. İsrail kaç İranlı mühendisi suikastla öldürdü? Bu işin ustalarından biridir, tabii yanı başında CIA. Bu, ülkeyi cahil, tepkisiz, isyansız, örgütsüz, güçsüz bırakmanın en etkili yöntemidir.

Herkes kaçıyor

En yetişkin genç beyinlerde büyük göç var. Alman Lisesi mezunlarından geride iki kişi kalmış (124 mezundan 122). Avusturya Lisesi’nden 166 mezundan 133’ü gitmiş. Türkiye’de iktidar bu ülkede güçlü beyinlerin yaşama olasılıklarını söndürmüş. Atatürk ise seçkin gençleri gönderirken “kıvılcım olarak gidip alev olarak dönmelerini” şart koşmuştu... Hepsi dönerek ülkeyi sırtlamışlardı.
Şimdi gidenler yabancı ülkeleri sırtlıyorlar. Üstelik bizim emeğimizle, milyarlarımızla, varımızı yoğumuzu uğurlarına feda ettiğimiz filizlerimiz arkalarına bile bakmadan kendilerini bekleyen yeni hayatlarına doğru kanat çırpıyorlar.

Kıt akıllı aydında tehlikeli

Aydın geçinen aklı kıt biri geçenlerde soruyor: “Biz ne yaptık da bu iktidara kaldık...” AKP ve cemaat saflarında neden yer aldığını kendine soracağına! Ülke aydınının özellikle popülerlik peşinde koşan, arkasında hiçbir ciddi bilimsel düşünsel üretim olmayan bu kesim de aslında ülke cehaletinin kopmaz bir parçası. Sormamız gereken: “Biz bu kişileri nasıl yetiştirdik?”Doğan Kuban diyordu ki bir yazısında, “Güncel yaşamda zeki sandığınız bir adam, dünyanın çoktan çözdüğü sorunlar karşısında, geleneksel bir kültürel tıkanma içine hapsedilmişse, aptallık birikmiş ve koyulaşmış toplumsal cehalete dönüşmüş demektir.”

Ne yapacağız?

Çivisi çıkan toplumlar ve ülkemiz
Toplumun derinliklerinde neler olduğunu anlamak için İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın Twitter adresini izleyin. Çeteler toplumu tabanda ele geçirmiş. Narko operasyonunda 109 kilo kokain. Bilişim sistemleri üzerinden suç işleyen İstanbul merkezli 10 kentte örgütlenen 21 kişi.

Çocuk müstehcenliği

Çocuk müstehcenliği ve tacizi için dijital medyada örgütlenen 35 kişi. Kafes 32 Operasyonu’nda suç örgütü elebaşısı ve 11 çete mensubu. Sonra sahte içki üreticileri. Göçmen kaçakçılığı yapan hemen her ilde onlarca örgüt mensubu. Altı ilde silah imalatı ve silah kaçakçılığı yapanlar. Çember operasyonunda aranan 3 bin 209 kişi. Başka bir operasyonda 59 torbacı. 20 ilde uyuşturucu imalathanesi basıldı, 163 kişi yakalandı. 236 yabancı suç örgütü mensubu yakalanmış. Ve Antalya’da sahile dokuz ceset vuruyor. Cinayetlerden vb. bahsetmiyorum. Ve Yerlikaya’nın 15 günlük hesabından aktardıklarım. Bu arada hırsızlıklar, soygunlar vs. gırla...
Aslında size çivisi çıkmış Ekvador ve Haiti örnekleriyle başlayacaktım ki bizim toplum öne çıktı.

Şimdi Haiti

Bu tatil ülkesinde çeteler neredeyse tüm toplumu ele geçirdi. Haiti’nin başkenti Port-au-Prince’i çeteler ablukaya aldı. Başkentin Solino Mahallesi, günlük kuşatmanın merkez üssü haline geldi ve yaklaşık 24 kişi öldürüldü. Çetelerin başkentte yüzde 80 egemenliği var. Geçen yıl, ülke genelinde çeteler tarafından 4 bin kişi öldürüldü ve 3 bin kişi daha kaçırıldı. Geçici Haiti Başbakanı Ariel Henry, BM Güvenlik Konseyi tarafından desteklenen Kenya liderliğindeki çokuluslu bir askeri güç planı da dahil şiddeti bastırmak için uluslararası yardım istedi. Güvenlik Konseyi bir yıllık bir kuvvet gönderilmesine karar verdi. Çete üyeleri fidye için sivilleri kaçırıyor, çatılardan ayrım gözetmeksizin sivillere saldırıyor, kadın ve çocuklara tecavüz ediyor. Şiddet olayları 130 binden fazla insanı evlerinden etti. Çetelerin ABD’den getirdikleri silahlar polisin gücünü aştı. W. Post: Haiti’yi onlarca yıldır saran yoksulluk ve işlevsizlik, son yıllarda çöküş halindeki bir ülkeye dönüştürdü.

Ekvador cinayet ülkesi

2002’de barış adası ilan edilen Ekvador sadece beş yıl önce, 100 bin kişi başına şiddet sonucu 6.7 ölüm oranıyla hâlâ Latin Amerika’nın en güvenli ülkelerinden biriydi. Bugün 45 ölüm oranına yaklaşıyor. Ülke, Suriye, Irak ve Afganistan’ın yanı sıra dünyada en şiddetle kavrulan 11. ülke. Suç lideri hapishaneden kaçırılıyor, bir TV basıyor ve bildiri okuyor. Parçalama ve baş kesme gibi vahşetlerin ayrıca köprülerde ve diğer halka açık yerlerde uzuvsuz cesetlerin ve hayati organların teşhir edildiği canlı internet yayınları yaygınlaştı. Hatta ülkede “Cezaevlerinde yaşamak, sokakta yaşamaktan daha güvenlidir” deniyor; yoksulluk, işsizlik ve eğitim fırsatlarının eksikliği nedeniyle çeşitli mafya grupları için suikastçı olarak çalışmak üzere kolaylıkla işe alınan yüzlerce genç... Ekvador bir narko devletine dönüşüyor. Karapara aklama açısından cazip olan dolarize ekonomi... İşsizlik, artan eşitsizlik ve gelişmemişlik...

Meksika’dan bahsetmiyorum bile...

Latin Amerika uzun zamandır gelir ve zenginlik açısından dünyanın en eşitsiz bölgesi oldu. Ancak bu eşitsizlik son yıllarda daha da kötüleşti. Brezilya’nın en zengin yüzde 1’i, 2006’daki yüzde 45 seviyesinden 2021’de ülkenin servetinin yüzde 47’sine sahipti. En üstteki yüzde 0.01’lik kesimin servet payı yüzde 12’den yüzde 18’e yükselerek artış daha da büyüdü.
ABD’ye göç, Avrupa’ya göç... Türkiye’ye göç...
Yeryüzünde düzenin çivileri çoktan çıktı ve terör ile narko devletleri oluşmaya başladı. Şimdi başa dönün ve bizim toplumun nasıl ve neden her açıdan örgütlü bir suç toplumuna dönüşmeye başladığını tartışmayın...
****************
Bir ayda 1 milyon kişi işsiz kaldı

Ekonomiyi yavaşlatma hamleleri işgücüne yansıdı. Geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 24,7’ye yükseldi. İşsiz sayısı bir ayda 1 milyon kişi artarak 9,7 milyon kişiye ulaştı. TÜİK ise işsiz sayısını 3 milyon olarak açıkladı. Ekonomiyi rasyonel zemine döndürmekle görevli ekonomi yönetiminin uyguladığı politikalar sonuç vermeye başladı. Ekonomideki soğuma işgücüne yansıdı. Dar tanımlı işsizlik verileri gerilerken geniş tanımlı işsizlikte patlama yaşandı. TÜİK, işgücü istatistiklerini yayımladı. Aralık ayında işsizlik oranı yüzde 8,8, işsiz sayısı 3 milyon 98 bin kişi olarak belirlendi. Ancak işgücüne dâhil edilmeyenlerin eklendiği geniş tanımlı işsizlikte hızlı artış gerçekleşti. Resmi işsiz sayısına, çalışmaya hazır olduğu halde iş aramayanlar ile mevsimlik çalışanların eklenmesi ile hesaplanan gerçek işsizlik, 10 milyona dayandı. Dar ve geniş işsizlik arasındaki fark 15,9 puan oldu. Geniş tanımlı işsizlikte pandemi günlerine geri dönüldüğü ifade edilen raporda dar ve geniş tanımlı işsizlik arasındaki farkın 15,9 puan olduğu açıklandı.Raporda geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 24,7, geniş tanımlı kadın işsizliğinin ise yüzde 33,2 olduğu açıklandı.Raporda ayrıca resmi işsizlerin yaklaşık yüzde 90’ının işsizlik ödeneği alamadığı da belirtildi.

Eksik istihdamda artış

TÜİK’in verilerinde atıl işgücü olarak yer alan gerçek işsizlik bir önceki aya göre 2,1 puan artarak yüzde 24,7 oldu. DİSK-AR’ın hesaplamasına göre geniş tanımlı işsiz sayısı aylık bazda 1 milyon, yıllık ise 1,5 milyon kişi arttı. Aralık 2022’de 8,1 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Kasım 2023’te 8,7 milyon ve Aralık 2023’te ise 9,7 milyon olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsiz sayısındaki bu artışta zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsizleri, son 4 hafta içerisinde iş başvurusu yapmayıp çalışmaya hazır olanları, iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artış etkili oldu.Haftalık 45 saatten daha az çalışan ve daha çok çalışmayı isteyenleri kapsayan zamana bağlı eksik istihdam edilenlerin sayısı son bir yılda 1,6 milyondan 2,7 milyona yükseldi. Son bir ayda ise 632 bin kişi daha çalışmaya başladı.
DİSK-AR, bu artışın da ekonomideki durum ve artan enflasyon ile geçim zorluğu yaşayan kişilerin daha fazla çalışmak isteyip daha fazla ücret elde etmek istemesinden kaynaklanabileceğini belirtti.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Aralık 2023 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçları 12 Şubat 2024’te yayımlandı. Mevsim etkisinden arındırılmış dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 8,8, mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsizlik oranı (âtıl işgücü) ise yüzde 24,7 seviyesinde gerçekleşti. DİSK-Ar tarafından TÜİK verilerinden yararlanarak yapılan hesaplamaya göre mevsim etkisinden arındırılmış geniş tanımlı işsiz sayısı ise Aralık 2023’te patlama yaşanarak 9 milyon 656 bin kişi olarak gerçekleşti. Hem yıllık hem aylık olarak dar tanımlı işsiz sayısında azalış yaşansa da geniş tanımlı işsiz sayısı aylık 1 milyon, yıllık ise 1,5 milyon kişi arttı. Aralık 2022’de 8,1 milyon olan geniş tanımlı işsiz sayısı Kasım 2023’te 8,7 milyon ve Aralık 2023’te ise 9,7 milyon olarak gerçekleşti. Rapora göre geniş tanımlı işsiz sayısındaki artışın sebebinin zamana bağlı eksik istihdam ve ümitsiz kişiler, iş aramayıp çalışmaya hazır olanlar ve iş arayan ancak hemen çalışmaya başlayamayacak olanları kapsayan potansiyel işgücü sayısındaki artışın olduğu belirtildi.

kuu.webp

Seçimden sonra tufan

Prof. Dr. Aziz Çelik ise dar tanımlı işsizlik oranının düşük seyretmesinin yanıltıcı olduğunu geniş tanımlı işsizliğin hem oransal hem de sayısal olarak ciddi bir tırmanış içinde olduğuna dikkat çekti. Çelik "Geniş tanımlı işsizlik pandemi öncesinde yüzde 15-20 arasında seyrediyordu. Pandemi sonrasında yüzde 20-25 arasına yerleşti. Asıl bakılması gereken tablo budur. Seçimden sonra bu ekonomik bu ekonomi politikaları hem dar hem de geniş tanımlı işsizliğin artmasına yol açabilir. Sıkı para politikaları seçim sonrasında durgunluğa ve işsizlikte artışa yol açabilir. Geniş tanımlı işsizlik kapsamındaki potansiyel işgücü doğrudan işgücü piyasasına girebilir. Bu durum dar tanımlı işsizliği de yükseltebilir" görüşünü dile getirdi.

kutu2.jpg

Kadın işsizliği yüzde 33

İşsizlik ve istihdam verilerinde cinsiyet makası kadınlar aleyhine açılmaya devam ediyor. TÜİK verilerine göre 32 milyon 56 bin olan istihdamın 21 milyon 476 bini erkeklerden, 10 milyon 580 bini kadınlardan oluştu. İşsizlik oranı da erkeklere kıyasla kadınlarda yüksek seviyede bulunuyor. Aralık 2023’te dar tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 7,1 iken kadınlarda yüzde 12 olarak gerçekleşti. Geniş tanımlı işsizlik oranı erkeklerde yüzde 19,7, kadınlarda ise yüzde 33,2 olarak hesaplandı. DİSK-Ar İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu'nu yayımladı. Rapora göre dar tanımla işsizlik oranı 2023 Aralık ayında 3 milyon 98 bin kişi olurken, geniş tanımlı işsizlik sayısında ise patlama yaşandı. Aylık 1 milyon, yıllık ise 1,5 milyon kişi artan geniş tanımlı işsizlik toplamda 9,7 milyon kişiye ulaştı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi