Hasret de zamlı artık!

Asgari ücretli için tatil hayal,ortalama bir tatil asgari ücretin 3,5 katı. Tatil yerleri ise ateş pahası. Birde yazlıkçı, bayramlıkçı diye yerli esnafın keyfine göre koyduğu zamları da düşünürsek orta halliye garibana tatil haram oldu. Tatil ücretinin yanısıra birde tatile gitmek için kullanılacak yöntem var ki o da ayrı. İki ayda bilet fiyatlarındaki artış yüzde 60’ı geçti, şehirlerarası yolculuk yapmak lüks oldu. Son iki ayda akaryakıta art arda gelen zamlar Kurban bayramında yolculuk yapmak isteyen vatandaşların elini kolunu bağladı.. Ramazan bayramından bugüne kadar geçen yaklaşık iki aylık dönemde otobüs bilet fiyatlarının yüzde 65 varan oranda zamlandı. Bayramda asgari ücretli ailelerin memleketlerine gitmesi imkânsız hale geldi.

Artış yüzde 60

Ramazan bayramı öncesinde ortalama 250 lira olan İstanbul-Ankara otobüs bileti fiyatları bugün itibarıyla neredeyse 400 liraya kadar çıktı. Türkiye’nin en yoğun güzergâhlarından biri olan İstanbul-Ankara otobüs bileti fiyatının artışı yüzde 60’ı buluyor. Benzer şekilde İstanbul-İzmir arasındaki bilet fiyatı da iki ay içinde 300 liradan ortalama 500 liraya çıkarak yüzde 65 oranında arttı. İstanbul-Sivas Biletleri Yüzde 45 Oranında Zamlandı.Nisan ayındaki Ramazan bayramı öncesi ortalama 380 lira olan İstanbul-Sivas arasındaki otobüs bileti fiyatı Kurban bayramı öncesinde bugün itibarıyla yaklaşık 550 liraya çıkmış durumda. Başka bir deyişle İstanbul-Sivas yolculuğunun maliyeti yaklaşık 45 oranında arttı. İstanbul Trabzon otobüs bileti fiyatları da iki ay önce ortalama 450 lirayken, bugün itibarıyla 620 liraya çıktı. Buna göre İstanbul-Trabzon yolculuğunun maliyeti yüzde 38 oranında arttı. İstanbul Adana yolculuğu için Ramazan bayramı öncesinde ortalama otobüs bileti fiyatları 400 lira olurken; bugün itibarıyla aynı güzergâhın bilet fiyatları yaklaşık 550 lira oldu. Buna göre İstanbul Adana yolculuğunun maliyeti de yaklaşık yüzde 38 oranında arttı. Nisan ayında ortalama 500 lira olan İstanbul Diyarbakır yolculuğu için alınan otobüs bileti fiyatı da bugün itibarıyla yaklaşık 700 liraya yükseldi. Buna göre İstanbul Diyarbakır yolculuğunun maliyeti yüzde 40 oranında artış gösterdi. Ramazan bayramı öncesi litresi 19 lira 10 kuruş olan benzin yüzde 45 oranında zamlanarak 27 lira 70 kuruşa çıktı. Nisan ayının başında litresi 21 lire 35 kuruş olan motorin de yüzde 40 oranında zamlanarak 30 lira 11 kuruşa yükseldi. 50 litreden oluşan bir depo benzinin maliyeti 955 liradan bin 385 liraya çıkarak 430 lira arttı. Bir depo motorinin maliyeti de bin 65 liradan bin 505 liraya çıkarak 440 lira arttı.

Fiyatlar cep yakıyor

Kurban Bayramı’na sayılı günler kala memleketine gitmek isteyenler bilet fiyatlarının “el yaktığından”, otobüs firmaları ise artan maliyetlerden şikâyetçi. Yurttaş da esnaf da “çaresiz’’.

Bu bayramda emleketine gitmek isteyen yurttaşlar da otobüsçüler de artan akaryakıt fiyatlarından şikâyetçi. Esnaf, “Önceki yıllarda birçok firma ek seferler ile artan talebi karşılamaya yetişemezken, günümüzde olağan seferler bile güçlükle dolmakta. Bugün, 4 kişilik bir ailenin bayram tatili için memleketine gidiş gelişi, yerine göre bir buçuk asgari ücrete tekabül edebiliyor. Durum böyle olunca da dar gelirli için bayram tatili imkânsıza dönüşüyor. Devletimiz özel yatlara, jetlere uyguladığı ÖTV muafiyetini otobüslere de uygularsa, vatandaş da nefes alır biz de” dedi.

Yüzde 30 bile olmadı

Bayram öncesi bilet satışlarını değerlendiren bir başka otobüs esnafı Hasan Çoban ise geçen yılki yoğunluğun yüzde 30’una ulaşılamadığına dikkat çekiyor. Çoban, “Günde beş sefer yapan firmamız iki sefere kadar düştü. Otobüs şoförleri çalışmak dahi istemiyor. Zararına çalışıyoruz. Mazot fiyatları düşmeden bu iş düzelmez” ifadelerini kullandı. Uçuk bilet fiyatları yüzünden ailesini görmeye gidemeyeceğini söyleyen üniversite öğrencisi Baha Başoda da, “İstanbul’a gidip dönmem 1000 lira tutuyor. KYK bursu 850 lira... Nasıl gidebilirim ki” diye sordu.

Öte yandan İstanbul Ticaret Odası, Ücretliler Geçinme İndeksi’ni açıkladı. Bu kapsamda, 2022 yılı Haziran ayında önceki aya kıyasla şehirlerarası otobüs bileti ücreti yüzde 33.08 ile fiyatı en fazla artış gösteren ürün oldu.

Yüzde 65 zam yapıldı

Yüksek hızlı tren (YHT) seferlerine Ramazan bayramından önce Mart ayında yüzde 10, Nisan ayında ise yüzde 15 oranında zam gelmişti. YHT sefer bilet fiyatlarına son olarak Haziran ayında yüzde 30 oranında zam geldi. Kısa bir süre içerisinde gelen zamların toplam oranı yüzde 65’i buldu. Buna göre İstanbul-Ankara seferinin bilet fiyatı 195 liraya çıkarken; İstanbul-Konya seferinin bilet fiyatı ise 235 liraya yükseldi.

Vergi indirimi yapılmalı

Kurban bayramı dolayısıyla vatandaşlar memleketlerine ya da farklı şehirlerdeki akrabalarına gitmek için yola çıkacak. Artan akaryakıt ve bilet fiyatları nedeniyle yolculuk yapmak maalesef lüks oldu. Asgari ücretle geçinen ailelerin memleketlerine gitmeleri imkânsız hale geldi. Bazı otobüs firmaları her gün artan akaryakıt fiyatları nedeniyle rezervasyon yapmıyor. Vatandaşlarımızın bayramda rahat yolculuk yapmaları için akaryakıtta derhal vergi indirimi yapılmalı. Vergi indirimiyle akaryakıt ürünlerinin fiyatlarını 20 lira düzeyine indirmem mümkün.

Ucuz tatil keyfi çok zor!

2022’nin ikinci yarısı için asgari ücrette yüzde 30'luk bir artışa gidilmiş, asgari ücret 5 bin 500 lira olarak belirlenmişti. Ancak bir asgari ücretli için, enflasyon artışlarıyla birlikte tatil yapmak neredeyse hayal oldu. Yüzbinlerce asgari ücretli, fiyatlar nedeniyle ne tatil yapabilecek ne de Kurban Bayramı'nda memleketine gidebilecek.

Kurban Bayramı tatili bu sene için 9 güne çıkarıldı. 9 Temmuz bayramın ilk günü olurken; tatil 18 Temmuz'a kadar sürecek Tatilini Bodrum'da geçirmek isteyen bir asgari ücretli için hem seyahat hem de konaklamada ortalama ücretleri esas alarak internet sitelerinden aldığımız verilerle bir hesap yaptım.8 Temmuz'dan 15 Temmuz'a kadar tatilini Bodrum'da geçirmek isteyen biri, uçakla gitmek isterse gidiş için en az 1013 lirayı, geliş için de 856 lirayı gözden çıkarmak zorunda. Üstelik bu dönüş fiyatı, gece 03.55'teki uçuş için geçerli. Gün içinde olan uçuşların en düşük fiyatı ise 1015 lira. Türk Hava Yolları'nın uçuşları ise 2 bin 500 liradan başlıyor.

Uçakla değil otobüsle seyahat etmek isteyen biri de gidiş-dönüş için en az 1200 lirayı gözden çıkarmak zorunda. Otel ve pansiyonlara baktığımızda ise tek odanın ve kahvaltının verildiği pansiyonların günlük en düşük ücreti 699 lira. Bu pansiyonda 7 günlük konaklama 4 bin 890 lirayı buluyor.

Konaklama 8 bin lira

Bakınız , bir haftalık konaklama 8 bin lira. Otellerde ise fiyatlar daha fazla. Bir kişi için en düşük otel odası fiyatı 1100 lira civarında. Bir haftalık ücret ise 7 bin 700 lira oluyor. Her şey dahil ortalama bir otelde kalmak isterseniz de günlük en düşük oda fiyatı 2 bin 500 lirayı buluyor. Her şey dahil bir otelde tatil yapmak isteyen bir kişinin sadece otele ödeyeceği haftalık ücret 17 bin 500 lira.

Kurban Bayramı tatilini Bodrum'da geçirmek isteyen biri uçakla seyahat edip her şey dahil ortalama bir otelde kalmak isterse 19 bin 500 lirayı gözden çıkarmak zorunda. Bu da aylık aldığı ücretin 3,5 katından fazla.Yani Dostlar; hani dost sohbetlerinde yapılır ya "Nereye gidiyorsun bodruma" yada "Divan'a" ama otele değil evdki dinava derler ya. O örnek bu yıl Bodrum'a gidebilmek. Gidenlere de ne mutlu demek gerekir.


Ucuza biler erişmek güç

Ucuza getirmek için otobüsle seyahat edip pansiyonda kalacak bir asgari ücretli ise bir haftalık tatil için en az 6 bin 140 lira ödeyecek. Bu miktar bile aylık kazandığı maaşın üzerinde. Tatilde Bodrum'a değil de memleketine gitmek isteyen biri aynı tarihlerde örneğin Şanlıurfa'ya gitmek isterse 1780 liralık uçak bilet fiyatıyla karşılaşacak.

Altı ayda beter olduk

Şimdi de gelelim bize tatil yaptırmayan ülke ekonomisinin hali pür melaline Dostlar! Yurt dışından taze bir örnek vereyim bizim gibi enflasyonla boğuşan Arjantin'de yüksek enflasyonun vurduğu ülkenin ekonomi bakanı istifa etti. IMF'ye 44 milyar dolar borcu bulunan ülkede enflasyonun yüzde 60'ın üzerine çıkmasının ardından ekonomi yönetimi değişti.Arjantin Devlet Başkanı'na yakın isimlerden biri olan Guzmán, 2019'dan bu yana ekonomi yönetiminin başındaydı. Eski bakan, Twitter hesabından kararını duyurdu ve açıklamasında “Arjantin’in izlemesi gereken yola dair vizyonuma duyduğum derin inanç ve güvenle, daha adil, daha özgür ve daha egemen bir vatan için çalışmaya ve rol üstlenmeye devam edeceğim” dedi.

Ne ilgisi var diyorsanız konuya dönelim Cumhurbaşkanı Erdoğan geçen yıl başında enflasyon için “hızla düşecek, temenni değil, teknik hakikat” demişti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "faiz sebep enflasyon neticedir" diyor ve faiz indirimleriyle beraber enflasyonun da düşeceğini öne sürüyordu ancak tam tersi oldu. Faiz indirimleri öncesinde Ağustos 2021'de yüzde 19,25 olan resmi yıllık tüketici enflasyonu, haziran 2022 itibariyle yüzde 78,62’ye çıktı. Bu oran, birlikte yıllık enflasyonu son 24 yılın en yüksek seviyesine çıktı.


GÖRDÜK AMA NEYİ!

Erdoğan, faiz politikasının eleştirilmesi üzerine 17 Kasım 2021’de “Faiz sebeptir, enflasyon neticedir. Bunu farklı yere çevirme gayretine girenlere diyorum ki boşuna uğraşmayın. Bu görevde olduğum sürece faizle mücadelemi sonuna kadar sürdüreceğim ve enflasyonla mücadelemi de sürdüreceğim. Bu konuda nas ortada. Nas ortada olduğuna göre sana, bana ne oluyor?” demişti.

31 Aralık 2021’de ise, “Enflasyon ve fiyat artışları hızla düşecek derken temennimizi değil, teknik bir hakikati, mutlaka olması gereken bir durumu ifade ediyoruz. İnşallah çok yakında bunu da hep beraber göreceğiz” değerlendirmesini yapmıştı. “Faiz sebep, enflasyon neticedir” tezini bu yılın başında da tekrarlayan Erdoğan, 18 Ocak’ta yaptığı değerlendirmede, “Enflasyon, düşüşe girmiştir, girecektir. Bu bir defa kesin. Enflasyonun gerilemesini beklemek, milletimin hakkıdır, bizim de hedefimizdir ve bunu zaten başaracağız. Yavaş yavaş, kademeli bir şekilde, aceleci olmadan kur da düşecek, faiz de aynı şekilde düşecek ve 2022 bizim en parlak yılımız olacak inşallah” demişti. Ancak Erdoğan’ın söylediği olmadığı ve enflasyon aydan aya yükselmeye devam etti ve Haziran ayı itibariyle yüzde 80’e dayandı.Aynı Erdoğan Mayıs ayında ekonomi konusunda “Elbette bedeller ödüyoruz, sıkıntılar çekiyoruz. Hepsinin karşılığını alıyoruz, alacağız” değerlendirmesini yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyoruz” dedi.Erdoğan, haziran ayının başında ise “Ülkemizde teknik olarak bir enflasyon değil, fiili hayat pahalılığı vardır. Bu iktidar faizi artırmayacaktır, tam aksine biz faizi düşürmeye devam edeceğiz” dedi.


TAŞA ANLATSAM ORTADAN ÇATLARDI

Uygulanan ekonomi politikasını ise ekonomistlerden sert eleştiriler gelmeye devam ediyor. Bugün açıklanan enflasyon verilerinin ardından sosyal medyadan konuyu değerlendiren Mahfi Eğilmez, “Ekonomi politikası şark kurnazlığıyla yürümez. Şark kurnazlığına dayalı önlemler kısa vadede iyi sonuç verir gibi görünür ama orta uzun vadede sistemi çökertir” dedi. Prof. Dr Özgür Demirtaş ise şu yorumu yaptı: şu değerlendirmeyi yaptı: “Yıllık Enflasyon yüzde 175, yanlış okumadınız yüzde 175 TÜİK’in açıkladığı üretici enflasyonu ise 1995 yılından bu yana bir rekor. Neymiş faiz enflasyonun sebebi miymiş? Koskoca Türkiye deney tahtası yapılır mı? Yapılan ekonomik hatalar affedilir gibi değil. Göz göre göre, inadına inadına, onca uyarana rağmen, onca uyarıya rağmen, onca uzmana rağmen… Yapmayın kardeşim yapmayın. Sinir, üzüntü, şaşkınlık, bıkkınlık, git gide artan hırs, patlama hissi, yine üzüntü, yine sinir ve hayal kırıklığı duygularım bunlar. Taşa anlatsam ortadan çatlardı, anlardı, anlardı… Faiz enflasyonun nedeni falan değildir. Faiz sonuçtur, liyakatsizliğin sonucudur.”

AKP’nin yanlış ekonomi yönetiminin sonucu olarak vatandaşın alım gücünün düşmesi emeklinin yoksulun sofrasın duman ettiç Gel de şimdi Neyzen Tevfik’in şu sözlerine hak verme, ‘Ekmek herkese yetecekti aslında tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete de harami’.

Nerden nereye geldik

Merkez Bankası’nın eriyen rezervlerinin tüketidliğini öne süren CHP'li Faik Öztrak, Merkez Bankası’nın el birliğiyle kaynaklarının tüketildiğini ifade etti.

Öztrak,”Erdoğan ilk iş olarak damadını ekonominin başına getirdi, kayınpeder ve damat bir oldu Merkez Bankası’nın 128 milyar dolarını buharlaştırdılar. Erdoğan önce bunu reddetti. ‘Para kasada’ dedi. Sonra, hesabı kitabı görünce pandemiyi gerekçe gösterdi. ‘Rezervler bunun için kullanıldı’ diye bahane üretti. Şu an Merkez Bankası’nın kasasında kendine ait tek bir cent yok. Fakat sene başından beri de 60 milyar dolara yakın rezervi yine satmaya devam ettiler. Bunu biz söylemiyoruz, Merkez Bankası’nın kendi rakamları söylüyor. 24 Haziran itibarıyla SWAP’lar ayıklanırsa Merkez Bankası’nın döviz kasası 54 milyar 566 milyon dolar açık veriyor. Netice bu” şeklinde konuştu.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi