Ilahi TRT allahından iyilik gör emi? Perşembe gecesi Beşiktaşımızın maçı var diye oturduk ekran başına. Maç başladı ama kamu spotu izliyoruz. Neyse ki ilk yarının bitmesine az kala yayına girebildiler. İzleyenler, Beşiktaşın gençlerle sahaya çıktığını zannetmiş. (espri tabi, bunu gülerek yazıyorum zaten). Milletin yaptığı yorumlara göre bu esnada keman çalmayı bile öğrenenler olmuş. Helal olsun!
***
Ne olacak bu memleketin gençlerinin hali? Sahilde oturdum, kitabımı okuyorum. Bir gurup genç gelip yan masaya oturdu. Adap, usul, zarafet aramıyorum uzun zamandır ama merak ediyorum insanlar neden bağırarak konuşmayı bir beceri zannediyor? Sessizce oturup sohbet etmek çok mu zor? 
Bir ilginç nokta daha var ki, şaşılacak şey doğrusu! Telefonlar baslıca eğlencemiz biliyorsunuz. Tatile geliyorlar, deniz karşıda, martılar uçuşuyor, dalgalar kıvrım kıvrım kıyıda. Onca güzelliği seyretme de telefonla oyna! Neden bunu yazdım biliyor musunuz? Çünkü içlerinden ikisi nereye geldiğini bilmiyordu. Muhtemelen yolculuğu sırasında da yollara bakmıyorlardı. Telefonla konuşuyor, nerede olduğunu karşısındakine söyleyecek, inanamadım. Akçay dedi. Oysa Çanakkale’den konuşuyor. Yanındakilerin uyarması sonucunda düzeltebildi. Biz de kalkmışız, nerde olduğunu bile farketmeyen gençlerin memleket sorunlarına duyarsızlığını eleştiriyoruz. Helal olsun!
***
Bu aralar yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız sevinç içinde. Neden derseniz, Almanya’dan, Avusturya’dan, Hollanda’dan dövizleri ile gelip, kral gibi yaşıyorlar. Geceliği 300-350 lira olan oteller, onlara bir komik geldi ki sormayın…Panik halinde, yatırım için satın alabilecekleri villa arıyorlar. Malum, bizim TL. değer kaybediyor, gün fırsatları değerlendirme günü. Helal olsun!
***
Biz şimdi Amerikan malı diye Iphone telefonları protesto edeceğiz ya. Bir takım vatansever telefonlarını internetten satışa çıkarmış. Eee şimdi bu telefonları alacak olan yine bizlerden birileri. Alanlar da vatan haini mi ilan edilecek? 
***
Dün sabah çarşıya çıktım. O arada bebekler için tekstil, mama, bez, oyuncak satan bir mağazaya girdim. Ufak bir iki şey aldım kasada sıra bekliyorum. Önümde iki kişi var. Bez almışlar, mama almışlar. Acil ihtiyaçlar yani.
Kasiyer 540 lira deyince, genç adamın alnından ter inmeye başladı ki ben bile terledim. İkiz bebekleri olmuş, ne kadar sevinçli olduğunu bilemem. 
Sonrasında bir hanım var sırada. Tam 20 dakika da onu bekledim. 470 lira tuttu aldıkları, fakat kredi kartı bakiyesi yetersiz. İkinci kartı uzattı, onda da çıktı mı sıfır bakiye…
Kartta bulunan 194 lira 20 kuruşu dibine kadar kullandı, üzerine biraz ekleme yaptı ve aldıklarının bazılarını bırakmak zorunda kaldı.Ücretler, maaşlar, fiyatlar? Seçim sonrası uçacağız dediler de inanmadınız değil mi? Uçuyoruz. Helal olsun!
***
Son olarak şu Katar Emiri Şeyh Temim’e takıldım.(daha çok uzun adı, yaz yaz bitmedi o sebeple kısa kestim) Fotoğrafları görmüşsünüzdür, yemekler yenmiş falan, yatırım sözü de alınmış. Görüşme 3.5 saat sürmüş, ben önemli şeyler konuşulduğuna inandım. Hani bazen, 15 dakika, 45 dakika görüşüldü deyince işkilleniyorum. O kadar sürede hal hatır bile soramaz insan. Neyse, konu bu değil, Emir’e döneyim. Kendileri tatile çıkmış, hem de 1000 kişi ile! Sadece otel maliyeti günlük 26.000 Euro. Ama tatili güzelim Türkiye’miz de yapmıyor, Yunanistan’a gidiyor. Bir de bu zenginler altın varaklı yatakları, masaları, tuvaletleri olmadan yaşayamıyorlar mı diye merak ettim. Bol diye içine etmenin ne alemi var ki? Helal olsun! Sevgiyle kalın