Sevgili okurlar, CHP Çatalca’da ilçe kongresi hazırlıkları devam ediyor. Delege seçimleri başladı. Akabinde ilçe başkanı ve yönetimi seçilecek. Bu süreç içerisinde önceki hafta parti binasında ilçe başkanlık adaylığını açıklayan mevcut İlçe Başkanı Halil Gök, rakibi Mehmet Çoban’la ilgili olarak bir iddia ortaya attı. İddiaya göre Çatalca Belediye Başkanlık seçimlerinde partilisi Çoban, Ak Parti’nin Çatalca’da B planıymış. Yani Mesut Üner aday gösterilmemiş olsaymış, Çoban Ak Parti’nin adayı olarak çıkacakmış. Bu iddianın ardından Mehmet Çoban’dan hızlı bir şekilde yalanlama geldi. İddia sahibi Halil Gök ise sessizliğe büründü. Bu ve benzeri şehir efsaneleri Çatalca’da sık sık konuşuluyor. Yalnızca bugün değil, her seçim döneminde CHP’den birileri çıkıp partilisinin bir başka siyasi partiye çalıştığını     söylüyor. 
Yıllardır bu gibi gerçekliği şüpheli söylemler duyuyorum. Kimse açık açık konuşmuyor, konuşulanlar da kahvehane dedikodularından öteye gitmiyor. Buraya bu güne kadar sözde partisine ihanet eden onlarca isim yazabilirim. Şimdi Halil Gök’ün adaylık açıklamasına ve bu iddiasına dönersek bence olmadı… Sen kendi adaylık toplantında, adaylık açıklamanı yapmak, projelerini, hedeflerini anlatmak yerine bir başka adayı karalamaya kalkarsan, bu iş olmaz. Mevcut ilçe başkanısın, böyle bir durumu biliyorsan partinin disiplin kurulunu çalıştıracaksın, gereğini yapacaksın. Bu söylemler karşı rakibi yıpratmak yerine Gök’e zarar vermekten öteye de gitmez. Kaldı ki, iddiaları doğru olarak kabul edersek (Çoban yalanladı) Mehmet Çoban’ın bir başka siyasi parti tarafından aday gösterilmek istenmesi bana göre halk tarafından takdir edildiğini, başarılı olacağına inanıldığını gösterir. Bir siyasi parti, başka bir siyasi partiye üye olan bir ismi kendi saflarına çekmeye, aday göstermeye çalışıyorsa üyesi olduğu parti bu isime daha fazla kucak açmalıdır. Aldığım bilgiye göre ise Mehmet Çoban’a, seçim sürecinde Mesut Üner ismini sormuşlar kendisi de iyi birisi olduğunu söylemiş konu aslında bundan ibaretmiş. Ama başta söylediğim gibi bu ve benzeri şehir efsaneleri her zaman söyleniyor. Bunların çıkıpta adaylık çalışmalarına konu edilmesi, adaylara ne kadar fayda sağlar bilemiyorum. 
CHP’den yazmaya devam edersek, Çatalca Belediyesi’nin Kasım Ayı Meclis Gündemi’ne taşınan bir konudan da bahsetmek istiyorum. Çatalca Ak Parti yönetimin de olan bir isim sosyal medya üzerinden Atatürk ile ilgili olarak olumsuz paylaşımlar da bulunup kamuoyundan tepki alınca CHP Gurubu bu gelişmeyi, Çatalca Belediye Meclisi’ne taşıma gereği duydu. Çatalca CHP İlçe Başkanlığı yaşanan durumla ilgili olarak günlerdir sessiz kalmayı tercih ederken, CHP Gurubu konuyu meclis gündemine taşıyarak Ak Parti’nin bu şahsı cezalandırmasını, aksi durumda Çatalca Belediyesi’nin 10 Kasım Anma Programları’na katılmayacaklarını beyan ettiler. Şimdi önce şunu sormak istiyorum. Çatalca gündemini günlerdir meşgul eden bu konuyla ilgili olarak Çatalca Ak Parti içerisinden bir isim tepki gösterirken, Çatalca CHP İlçe Başkanlığı neden günlerdir sessiz kalmayı tercih ediyor? Belediye Meclis Gündemi’ne getirene kadar hiçbir CHP’li neden bir cümle dahi söylemedi. Önemli bir konunun yalnızca meclis gündemine getirilip burada bırakılması garip geliyor. 
Yine Atatürk’e, onun fikirlerine sahip çıktığınızı söyleyip, anma programına bu kişi için katılmayacağınızı beyan etmeniz doğru değil. Bu tür düşüncesizce verilen tepki kararları, Atatürk gibi en büyük değerimize saygısızlık yapanların ekmeğine yağ sürmekten başka bir işe de yaramaz. Ulusumuzun kurucusu, kurtarıcısı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e hakaret eden kişi eğer o pragma geliyorsa bu sizin başarınız olur. Gelsin ki sevse de sevmese de, yaptıklarını görmek istemese de Atatürk’ü anmak zorunda olduğunu ve bugün bu topraklar da yaşamını sürdürüyorsa onun önderliğinde başarıldığını, Ata’nın huzurunda saygı duruşunda bulunmak zorunda olduğunu anlasın. Halkın Atası’na nasıl sahip çıktığını, onun izinden yürüyen milyonların olduğunu görsün. Ancak kendisine yakışacak hakaretlerin büyük öndere zarar vermeye yetmeyeceğini ve kendisinin fikirlerinin zerre kadar değer görmediğini ve önemsenmediğini idrak etsin. Sizlerde, Atatürk ile ilgili olan her programda en önlerde olun ki Atatürk’e olan sevginizin hiç kimse tarafından sorgulanmasına izin         vermeyin. 
Şartlar ne olursa olsun “Beni hatırlayın” diyen Atamızın isteğini yerine getirin. Son olarak Cumhuriyet Bayramın da Kültür Merkezi’nde çok güzel bir program yapan Çatalca Belediyesi, 10 Kasım Anma Programı’nda da Atamıza layık bir anma programı organize etmişler. Erler Caddesi’nde ki anlamlı görsel düzenlemeler ve akşam için hazırlanan Atatürk’ün sevdiği şarkıların seslendirildiği anma programı için Çatalca Belediyesi’ni ve başarılı organizasyon çalışmalarında emeği geçenleri de kutluyorum. Yalnız şu Erler Caddesi’nin sonunda bir türlü bitirilemeyen müftülük binasının etrafına büyük çukurlar açılmış ve hiçbir güvenlik önleminin de alınmadığını gördüm. Birilerinin canı yanmadan çevresinde güvenlik önlemi alınmalı. Burada bir vatandaşın burnu dahi kanarsa kim suçluydu, kimin ihmali vardı diye birbirimize sormaya başlarız.