Kendilerine keyif vatandaşa sabır!

Türkiye'de yeni bir akım gelişti. Malı götürenler parayı bulanlar, safahat alemleri içinde yaşayanlar, zırhlı araç konvoylarıyla çakarlı araçlarla fink atanlar, İş batan ekonomiye gelince dönüp vatandaşa "sabredin" diyorlar . ‘Hayır. Sabır sabır nereye kadar sabır. Artık bıçak kemiğe dayandı. Nereye kadar sabır? Sabırla oluyorsa ömür boyu sabrederiz ama sabır bir çözüm değil, başka çözümler lazım. Elinden geldiğini yaptığını söylüyorlar. Benim işim değil ekonomi, ben bilmiyorum ne yapıyorlar ama yapıldığını söylenen çabaların fiyatlara yansıdığını görmüyorum.
Şimdi bir de böyle düşünelim Dostlar. Öncelikle bu da geçecek biliyorsunuz değil mi? Siz akıl ve beden sağlığınızı korumaya bakın.Şimdi gelelim yeniden sabır meselesine. Örneğin taze haber; Dostlar! Motorine zam geldi. Motorine 11 Ağustos’ta 82 kuruş, 18 Ağustos’ta 77 kuruş, 20 Ağustos’ta 1 lira 7 kuruş zam geldi.Bu geceki zamla birlikte motorine iki haftada toplamda 3 lira 61 kuruş zam gelmiş olacak.

Bakın dostlar! Yandaşa kasaları boşaltmaya gelince bir şey yok. Garip gureba "Geçinemiyoruz" dediğinde "Sabır". Beşli müteahhit dostlara trilyonlar, paralı köprü otoyol geçişlerini gariban ödesin birde Sabretsin.Piyasada en ucuz su idi O da 5 lira oldu. Simit dersen 5 lira wekmek 5 lirayı geçti. En ufak alışveriş. 300 liradan başlıyor. Onlara keyif bize gelince sabır. Altın saatleri hediye eden siz, gemide olan biz. 13 tane uçağı olan siz, gemide olan biz. Adaleti kendine yontan siz, gemide olan biz. Her gün benzin, mazot zammı var gemide olan biz. Çiftçi, üzüm üreticisi, fındık üreticisi topyekün ülke perişan, gemide olan biz. Sizinkiler 5-10 ballı maaş yerler; gemide olan biz. Üstelik bize diyorsun ki ‘sabredin aynı gemideyiz, gemi batar'. Geminin her tarafını deldiniz. Ortada gemi mi bıraktınız ki sabrı bizden istiyorsunuz. “Hepimiz aynı gemideyiz” yalanına sarılanlar, sizin gemi Titanik ve batıyor. “Sizin gemi Titanik bizimkisi Bandırma”
 

Yetki etki de fos çıktı
Bakın AKP'nin artık bir çare olacağını düşünmüyorum. Ülke bu durumdan nasıl çıkacak… ‘Yetkiyi verin, görün bu kardeşiniz ekonomiyle nasıl mücadele ediyor' dedi bize bunları sundu. Kesinlikle mücadele etmedi, hali ortada. İnsanlara bakıyorsunuz mutsuz, insanlar rezil durumda, kimsenin yüzü gülmüyor”. “Sabretsek de bir yere varacağımız düşünmüyorum ben açıkçası. Ekonomik krizin de bir yere varacağını düşünmüyorum. Sabretmek için iyi bir iktidar lazım. O iktidar da şu anda gözükmüyor. Ben onunla aynı gemide değilim ama başkası ile ayı gemideyse bilmiyorum…”
 

Yandaşı ortağı hepsi zengin
Bakınız bunlar öncelikle kendileri zengin oldular değil mi? Yandaşları, ortakları, herkes zengin. Orta kesim ve alt kesimin halini sormuyor. Adam 10 bin lira maaş alıyor ama 5.500 lira alan asgari ücretliye ‘Daha ne istiyorsun?' diyor. Bir daha nasıl destekleyebiliriz… Herkes zengin olmuş, almış başını gitmiş ama alt kesime bak insanlar zor geçiniyor, geçinemiyorlar…Halk Hesabı ödemeye gelince aynı gemideyiz? “Hepimiz aynı gemideyiz… batarsa hepimiz boğulacağız!” Hayır değiller; ne saraylarınıza girdiler, ne de gemiciklerinize bindiler! Çapulcular, Çürükler ve Sürtükler Allah'a havale etmez, Adalet ister! Dostlar ! Yediniz, içtiniz, eğlendiniz… Mesele hesabı ödemeye gelince şimdi “Hepimiz Aynı Gemideyiz” mi oldu? Lakin Akp yöneticisinin “Kriz yok, markette sepetimizi istediğimiz kadar dolduruyoruz” demesine bakılırsa, “aynı markette” bile değiliz.Daha çokçok çalışıp daha az minnak 4.000? emekli maaşla Biz boğuluyoruz zaten müreffeh açlık hayâldi gerçek oldu Bizim gemi delinip batalı çok zaman oldu Şükür yokluk açlık bizde Aynı gemideyiz batarsak hepimiz batarız dedi…biz hiç sizinle aynı gemide olmadık ki….. Biz halâ "BANDIRMA VAPURUNDAYIZ”
 

TÜİK başka İŞKUR başka
Bakın Dostlar ! Aynı gemideki kurumlar bile ne dediğini bilmiyor.Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) haziran ayı işsizlik verileri, İş ve İşçi Bulma Kurumu (İŞKUR) verileriyle ciddi çelişkiler gösteriyor. İŞKUR’a göre kayıtlı işsiz sayısı yüz binlerce kişi artarken, TÜİK işe işsizliğin yüzde 10,3'e gerilediğine ve işsiz sayısının 136 bin kişi azalarak 3 milyon 541 bin kişiye düştüğüne inanmamızı istiyor!
 

TÜİK haziran ayı işsizlik verilerini açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaş grubunda işsiz sayısı, haziranda bir önceki aya kıyasla 136 bin kişi azalarak 3 milyon 541 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise bir önceki aya göre 0,3 puanlık azalışla yüzde 10,3 olurken, geçen yılın aynı ayına göre ise 0,6 puan azaldı. Haziranda 15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki aya göre değişim göstermeyerek yüzde 20,4 düzeyinde kaldı. İstihdam edilenlerin sayısı haziranda bir önceki aya kıyasla 46 bin kişi azalarak 30 milyon 866 bine geriledi. İstihdam oranı ise 0,1 puanlık azalışla yüzde 47,8 oldu. İstihdam oranı erkeklerde yüzde 65,3 iken kadınlarda yüzde 30,6 olarak hesaplandı. Bu arada çalışabilecek durumda olduğu halde iş aramayan-iş bulmaktan umudunu kesenlerin sayısı 4,5 milyon kişi.
 

✓ TÜİK gizlemeye çalışsa da iş aramayan 4,5 milyon işsizler birlikte resmi işsiz sayısının 3,5 milyon değil gerçekte 8 milyon kişi ile resmi işsiz sayısının iki katından fazla olduğu açığa çıkıyor. TÜİK haziran ayında işsiz sayısının 136 bin kişi azaldığını, geçen yılın haziran ayına göre ise işsiz sayısında sadece 30 bin artış olduğunu açıklarken, haziran ayına ait İŞKUR verileri geçen yılın haziranında 2 milyon 950 bin olan kayıtlı işsiz sayısının yüzde 21 artarak bu yılın haziran ayında 3 milyon 568 bine yükseldiğini gösteriyor.
 

✓ İŞKUR’a işsiz olduğunu beyan ederek iş arama başvurusunda bulunanların sayısı TÜİK’in 30 bin rakamının aksine 20 kat fazlasıyla 617 bin kişi artmış! Dolayısıyla aynı konuda, aynı döneme ilişkin veri açıklayan iki kamu kurumunun rakamları arasındaki derin uçurumlar, izah edilemeyen büyük rakam farkları bir kez daha iktidarın devlette yarattığı kurumsal çürümenin ulaştığı boyutları gösteriyor. Enflasyon rakamlarını açıklamadan önce Beştepe’ye giderek talimat alan, kurulduğu ilk günden bu yana yıllardır yayınlanan ülke çapında ve ürün bazında aylık fiyat hareketlerine ‘karartma’ uygulamaya başlayan TÜİK’in getirildiği nokta ibret vericidir.
 

Stand-up show yapıyorlar
Enflasyonla mücadeleyi şova dönüştüren, sorunun kökenine inerek çözüm üretmek yerine etiketlerle algıya oynayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın seçim öncesi uyguladığı taktikleri kopyalayarak ucuzluk gösterisine girişti. Göstermelik fiyat indirimi talimatıyla, vatandaşın cebi ve cüzdanı üzerinden siyasi nema ve seçim kazanma peşine düştü!
Macaristan’da geçtiğimiz nisan ayında yapılan seçimler öncesinde Başbakan Viktor Orban, ocak ayında yaptığı açıklamayla aralarında şeker, un, ayçiçek yağı, tavuk göğsü, domuz budu ve süt gibi temel gıdaların yer aldığı ürünlerin geçen yıl 15 Ekim 2021’deki fiyattan satılacağını, yıllık yüzde 7,5’a yükselerek ‘rekor kıran’ enflasyona halkı ezdirmeyeceğini ilan etmişti. Akaryakıt fiyatlarını ve konut kredi faizlerini donduran Orban, emekli maaşlarına ve asgari ücrete zam ve ailelere vergi iadesiyle elektrik faturalarında yüzde 50 devlet desteği de içeren 2 milyar euroluk bir kaynağı bu vaatlerine tahsis etti. 3 Nisan’daki seçimleri kazandıktan kısa süre sonra da devletin bu yükü daha fazla kaldıramayacağı vurgulanarak tüm bu uygulamalar yürürlükten kaldırıldı, her şeyin fiyatına peş peşe yüklü zamlar yapıldı. Bu kez halk ülke genelinde sokaklara dökülerek seçimlerde tek başına iktidara getirdikleri Orban hükümetini protestoya başladı.
 

Güya savaş açtı!

Geçen yılın eylül ayında market zincirlerine karşı enflasyon timleriyle etiket mücadelesi başlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan kameralar eşliğinde Tarım Kredi Marketinden alışveriş yapıp ‘fiyatlar çok uygun, bu marketlerin sayısını kısa sürede artırıp 4-5 bine çıkartacağız’ dedi. Ancak daha sonra Tarım Marketlerde etiketlerin katlandığı, ucuz olmadığı ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan şimdi yeniden bir algı operasyonuyla ‘Tarım Kredi Kooperatifleri Birliği kâr etmek zorunda değil, zararına halka ucuz gıda maddesi satacak’ talimatı verdi. Buna göre birliğin marketlerinde; makarna, un, salça, pirinç, bulgur, mercimek, nohut, fasulye, şeker, ayçiçek yağı, zeytin yağı, tavuk ürünleri, tam yağlı süt, yarım yağlı süt, yumurta, peynir, tereyağı, bal, zeytin, çay, Türk kahvesi, patates, kuru soğan, karpuz, kavun, çamaşır deterjanı, bulaşık deterjanı, çamaşır suyu, sıvı sabun, peçete, rulo havlu, kolonya, bebek bezi fiyatlarında indirime gidilecek. Et ürünlerinde uygulanacak indirimlerin duyurusu daha sonra yapılacak.
 

Yangına bile Reiz

bakar zihniyeti!
Yangınlara bile sadece ‘Cumhurbaşkanı talimatıyla’ müdahale eden iktidar zihniyeti şimdi Cumhurbaşkanı talimatıyla Tarım Marketlerde fiyatlarda indirim başlatıyor. Öncelikle bunun indirim değil ‘zararına satış’ olduğunu ve çok ciddi tutarlarda milyarlarca liralık görev zararı yazılacağını belirtmek gerek. Cumhurbaşkanı talimatlı Tarım Market fiyat indirimleriyle ülke çapında tüm fiyatlarda indirim ve ucuzluk beklemek, algıya oynamanın ötesinde gerçeklerden kopuk bir hayalden öteye gidemez.
 

Milyonlarca yurttaş

banka elinde rehin!
Bireysel kredi ve kart borcunu ödeyemediği için bankalar tarafından takibe düşen kişi sayısında ciddi artış yaşandı. Kredi kartı borcu nedeniyle takibe düşen kişi sayısında geçen yıla göre yüzde 112’lik artış yaşandı.Ekonomik kriz şartlarında gelir kaybı yaşayan yurttaşlar bireysel kredi ve kredi kartı kullanımını artırdı. Milyonlar kredi, faiz, borç sarmalında hayatını idame ettirmeye çalışırken borcun vadesi geldiğinde ödemekte zorlandı, bankaların takibine düştü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) pandemiyle birlikte HAFTALIK BİLGİLENDİRME RAPORUbankalara tanıdığı takibe atma süresi esnekliğinin sona ermesiyle birlikte yılbaşından bu yana bireysel kredi ve kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı arttı. Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi’nin verilerine göre Ocak-Haziran dönemini kapsayan yılın ilk yarısında bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe düşmüş kişi sayısı 470 bin 990, bireysel kredi borcundan dolayı yasal takibe intikal etmiş kişi sayısı ise 583 bin 561 oldu.
 

2021 yılının Ocak- Haziran döneminde ise kredi borcundan takibe düşen 474 bin 355, kredi kartı borcundan takibe düşen ise 222 bin 377 kişiydi.Geçen yılın aynı dönemine göre kredi kartı borcu nedeniyle takibe düşen kişi sayısında yüzde 112’lik artış yaşanırken bireysel kredi borcunu nedeniyle takibe düşün kişi sayısı yüzde 23 arttı. Bireysel kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişi sayısı haziranda, bir önceki aya göre ise 3 bin 953 kişi artarak 78 bin 799 kişiye ulaştı.
TBB Risk Merkezi’nden yapılan açıklamada, kredi geri ödemeleri süresi konusunda sağlanan esnekliklere ilişkin düzenlemelerin, yasal takibe intikal etmiş kişi sayısındaki gelişmelerde etkili olduğu belirtildi. Risk Merkezi’nin verilerine göre bireysel kredi ve kredi kartı borcunu ödememiş gerçek kişilerden borcu devam etmekte olan kişi sayısı da haziran ayı itibarıyla 4 milyon 126 bin 858 kişiye çıktı.Bireysel kredi kartlarını da içeren bireysel kredilerde tasfiye olunacak alacaklar da bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52,8 oranında artarak 29,8 milyar TL’ye çıktı.
 

Bütçe yama tutmuyor
Hazine ve Maliye Bakanlığı, temmuz ayı bütçe rakamlarını açıkladı. Temmuzda bütçe gelirleri 196 milyar 980 milyon lira, bütçe giderleri 260 milyar 999 milyon lira oldu. Bütçe, Temmuzda 64 milyar 19 milyon lira açık verdi.Merkezi yönetim bütçesi gelirleri Temmuzda 196 milyar 980 milyon lira, bütçe giderleri 260 milyar 999 milyon lira oldu. Buna göre, temmuzda bütçe gelirleri, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 106,7 artışla 196 milyar 980 milyon liraya, bütçe giderleri yüzde 85 artarak 260 milyar 999 milyon liraya yükseldi. Böylece bütçe, Temmuzda 64 milyar 19 milyon lira açık verdi.

 

Tarıma değil zengine destek
Ekonomide yaşanan kötü gidişatın ardından dövizdeki yükselişi önlemek için şapkadan çıkarılan KKM hesaplarına bir ayda 23,4 milyar TL aktarılırken tarımsal destek ödemelerine 7 ayda sadece 23,6 milyar lira harcandı. Hazine ve Maliye Bakanlığı temmuz ayına ilişkin merkezi yönetim bütçe verilerini yayımladı. Buna göre bütçe temmuzda 64 milyar TL açık verdi. Böylece bütçe 2 ay üst üste açık verdi.Merkezi yönetim bütçe istatistiklerine göre kur korumalı mevduatta temmuz ayı en maliyetli ay olarak kayıtlara geçti. Döviz kurundaki yüksek artış, ekonomideki kötü gidişat ve yüksek enflasyon karşısında ezilen vatandaşlar için yeterli desteği sunmayan iktidar, bunun yerine kur korumalı mevduat hesaplarına milyarlarca TL aktarmayı sürdürüyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) tarafından dövizden dönen hesaplara ödenen tutar hariç kur korumalı mevduatta kur farkı olarak bütçeden mevduat sahiplerine ödenen tutar 23,4 milyar TL oldu. Böylelikle 5 ayda toplam maliyet 60,6 milyar TL KKM hesaplarına Hazine’nin kasasından aktarılmış oldu.Hazine’den KKM hesaplarına temmuz ayında 23,4 milyar TL aktarılırken tarımsal destek için çiftçilere yılbaşından bu yana geçen 7 ayda sadece 23,6 milyar TL ödendi. Hane halklarına yapılan burs, sağlık, yiyecek, eğitim amaçlı transferlere ise 7,1 milyar TL’de kaldı. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati ise Kur Korumalı TL Mevduat sistemine yönelik eleştirilere sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda yanıt verdi. Tasarruf sahiplerinin 3’te 1’i döviz yerine KKM hesaplarını tercih ettiğini söyleyen Nebati “Kur Korumalı TL Mevduat hesabını haksızca eleştirenlerin iyi niyetinden şüphe ediyorum" ifadelerini kullandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Oktay Apaydın Arşivi