Örgütlenmiş orta zekalılar

İki çeşit insan yaşar, bu dünyada: Kim midir onlar?

Biri, düzenden yararlanarak kendine pay çıkaranlar ki bunlar hiçbir şeyden rahatsız olmazlar. Hani derler ya: “ Dünya yansa, hasırı yanmaz!” bir tiptir. Tam da budur, iște.

Bir de düzgün insanlar vardır ki, bunlar, sisteme karşı gelen, haksızlığa hiçbir șekilde boyun eğmeyen, temel ilkesi “Düşmanım için bile adalet” diyen kișilerdir.

Birinci örnekteki insanlar, tıpkı bir bukalemun gibidirler: her ortama uyar, hemen o ortama göre kolaylıkla renk değiştirirler, menfaatleri nerede ise oraya yanaşmalarını asla onursuzluk olarak gӧrmez, bunu yapmaları gereken son derece normal bir şeymiş gibi çok rahat yaparlar.

İlkeli olmanın hiçbir önemi yoktur bu tipler için.

Bu tip insanları çokça görürüz. Mesela, çaldığı sınav soruları ile bir okula girip, okuyup mezun olduktan sonra, karşımıza hem yetersiz, hem de onursuz bir şekilde, doktor, hâkim, öğretmen, mühendis, siyasetçi ya da bir subay olarak çıkmak bunların hiç ama hiç zoruna gitmez.

Bunlar, “Diğerleri de gözünü açsaymış” der geçerler.

Bu düzenin insanları aramızda çoktur. Hatta, bunlardan bazıları, maalesef kimimizin eşi, kardeşi, babası, annesi, arkadaşı bile olabilir. Özetle, bu insanlar bilmeden, adeta çok ciddi ve örgütlü gibi çalışırlar. Etraflarında her zaman kendilerine çok benzeyen karakterde insanları bulur, bunlarla ortak olur, bunlarla evlenir ve arkadaş olurlar.

Para, güç, kariyer ve menfaati için düzgün bir insanın yapamayacağı binlerce hamle yapabilirler çünkü beyinleri düzgün bir insan gibi çalışmaz bu orta zekâlıların.

Birçok olumsuz havadislerin ӧznesi ve sahibi de bu insanlardır.

Mesela, bu tipler ortağını dolandırır, eşini çocuklarını döver, eşini aldatmayı kendinde hak görür, eşini döver ya da öldürür, sahtecilikte çığır açarlar, küçük çocuklara cinsel tacizde bulunurlar, kamuda çalışıyorlarsa, sanki özlük haklarıymış gibi çok rahat rüşvet alırlar.

Zamparalıkta çığır açarlar, ulu orta her pisliği çok rahat yapar ve sonrasında da oturup göbeğini zevkle kaşırlar.

Siyasi ya da kariyer olarak bir makama geldiklerinde ise en yakınlarını bile hiç tereddüt etmeden hor görürler, mümkünse görüşmezler bile.

İkinci insan tipi olan dürüst insan ise, çok net yaşar, eğilmez bükülmez, hor görmez, yardımseverdir,her tür sorunlara karşı çok duyarlı ve tepkilidir.

Sevgi doludur gözlerini içi bir güneş gibidir insanı içini ısıtır.

Maddiyata ve makama değerinden fazla ilgi göstermezler.

Kirli ve pis oyunların dolaştığı bir ortamı derhal terk ederler.

Çocuklarını dövmez, konuşur, eşini dövmez konuşur, emrinde çalışanları küçük görmeden saygılı konuşur, makam mevki sahibi ise asla rüşvet almaz.

Yani dürüst insandır.

Bu yazımda, dürüst insan ya da bu düzenden dibine kadar kendine fayda çıkaran insanın arasındaki davranış biçimine dikkat çekmek istedim.

Daha ahlaklı, bilimi esas alan gerçeklerin dışına çıkmadan yetiştirilen, seçilenlerin aslında seçenlerin hizmetlisi olduklarını unutmayan topluluklar olmak dileği ile.

Not: Zülfü LİVANELLİ nin yazdığı Orta Zekâlılar Cenneti adlı kitabı okuyup, çok beğendim ve hem yazı fikrimi hem de bu yazı bașlığımı üstadımızın bu güzel eserinden esinlenerek yazdım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kanun Göçer Arşivi