Hep güçlü kazanacaksa…

Güçlüyü yenecek çok acil bir fikir bulunmalı.

Çünkü güçsüzler çok kalabalıklar ama haklarını alamıyorlar ve çok eziliyorlar. Güçsüzün sesi artık yok oldu. Konuşsa da duyulmuyor çığlıkları duyan kimse yok.

Çünkü güçlü her ne yaparsa yapsın hep haklı çıkmaya alıştı. Çalmayı, vurmayı, işgali kendilerine hak görüyorlar. Onlar artık zalim ve vicdansız oldu. Kendi adaletlerini temsil ediyorlar.

İkinci dünya savaşında galipler arasındaki; Amerika ve İngiltere.

Mağlup olan Almanya, ya Avrupa’nın bekçiliğini vermiş, yine mağlup olan Japonya ya ise Asya’nın bekçiliğini vermiş. Bu ülkelere yaptırım uygulayarak neredeyse tüm dünyayı kontrol altında tutan Amerika, payandası İngiltere ile birlikte dünya üzerindeki her ülkeyi sömürüp, her hakka sahipmiş gibi yaşıyorlar.

Dünyanın yer üstü ve yeraltı tüm zenginliklerini istedikleri gibi kullanıyorlar. Dünya üzerindeki kendisinden güçsüz olan her ülkeye ne isterse onu er ya da geç, silahlı ya da silahsız yaptırıyor. Bazı ülkeleri darbe ile bazı ülkeleri ise çatışma ile her ne istiyorsa onu yapıyorlar.

Peki, tüm bunları bilmeyen var mı? Bence dünya üzerinde yaşayan herkes bunun az çok farkında. Amerika, kardeşi İngiltere ve ortak çocukları olan İsrail ile dünyanın altını üstüne getiriyorlar.

Çocukları olan İsrail çok şımarık ve acımasız bir zalim oldu. Oysaki tarih boyunca hep dışlanmış bir toplum olan (Yahudiler) İsrail, eline ilk geçen fırsatta, güçten aldığı cesaretle o da zalim oldu. Tarih boyunca Yahudi milletinin tek koruyucusu Müslümanlarken, tek düşmanı ise tüm Avrupa olmuştu.

İktidarı eline alan zalimleşiyor ve oturduğu o koltuğu devletin çıkarlarından çok kendi çıkarları için kullanıyor ve bırakmıyor. Adaletten, haktan, hukuktan bahsederek iktidara geliyorlar. Daha sonrasında ise her türlü adaletsizliğin ve hırsızlığın alasını yapıyorlar.

Güçlünün güçsüzü ezmesi kuralı, siyasi mecrada da devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde bir hayalimi siz değerli okuyucularımla paylaşmıştım. Hayalim; zihin okuyan bir makine yapılsın ve her insan bu makineye girmek zorunda kalsın. Kötü kalpli, adil olmayan, sapkın her insanı içine girdiğinde bu makine onu yok etsin demiştim.

Maalesef adil olmayan dünyamızda adaleti isterken, adalet ile yaşayan bir topluluk olmak üzere olumlu bir fikir üretemiyoruz. Daha çok okumalı ve bilinç düzeyimizi en üst noktalara çıkarmalıyız, böylelikle adaleti biraz olsun kendi içimizde tesis edebiliriz.

Bu da bugünden yarına olacak bir durum maalesef değil, çok zaman gerektirir.

Yaşadığımız bu adaletsiz dünya için bir hayalim daha var. Maalesef güçlünün adaletsizliğine karşı hayal kurmaktan başkada şimdilik bir çözüm de yok.

Bir bilim insanı bir icat yapsın. Bu icat hiç bir güç ve yakıt kullanmadan mıknatısların itme gücü ile sonsuz bir enerji elde etsin, bu enerjiyi uçaklar da kullansın ve bunu yıllarca havada durabilen uçaklara monte edebilsin. Uçakları uydu olarak kullansın. Atmosferin dışındaki tüm uydu ve sinyal vericileri yok etsin. Bu sonsuz enerjiyi savaş uçaklarına da monte edip ilaveten lazer silahlarla donatıp, sınırsız menzili ile bu adil olmayan güçlü ülkelerin silahlarını, silahlı gücünü, savaşanları yok etmek üzere kullansın.

En yüksek irtifaya çıkıp, tüm güçlü ülkelerin savaş gücünü yok ederek, tüm canlılarla birlikte sınırların olmadığı, adil bir yaşam alanına dönüştürecek, sınırsız zenginliğin olmadığı bir dünya tesis etsin diye hayal ediyorum.

Olur mu bilemem ama ben dünyanın adalet sorununa çözümünü, çağımızın insan topluluğu ile daha bir yüz yıl çözüm bulunmasını çok zor olduğunu düşünüyorum.

Hep güçlüler mi kazanacak?

Gücü ve iktidarı kim elinde tutuyorsa, onun adaleti ile adaletsizce mi yaşayacağız? Şimdilik evet

Aklınızı açık tutunuz.

*Sonsuz enerji fikrim okuduğum bir kitaptan esinlenilmiştir. Bu kitabın okunmasını tavsiye ederim kitabın adı Damokles’in 100 Kılıcı yazarı Ramis Manav.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Kanun Göçer Arşivi